ACABA TÜRKİYE'DE GENEL OLARAK DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE
MÜZİK DENİNCE TÜRK İNSANININ ALGILADIKLARI NELERDİR?
BU KONUDA HER ARKADAŞIMIN FİKRİNİ BEKLİYORUM
SAYGILARIMLA
MÜZİK DENİNCE TÜRKİYE'DE ALGILANAN NEDİR?
MÜZİK DENİNCE TÜRKİYE'DE ALGILANAN NEDİR?
Montales
gitarist bestekar
gitarist bestekar
GÖREBİLEN MÜZİK ÖĞRETMENLERİ..
sanatın ilk ve en önde gelen görevi hayatı güzelleştirmektir… Bu yüzden bütün çirkinlikleri gizlemeli ya da dönüştürmelidir –ancak bu muazzam görevi yerine getirdikten sonra sanat denen o özel durumla, sanat-üretiminin Sanatıyla ilgilenebilir- bu ise onun eklentisinden başka bir şey değildir. Bu güzelleştirme, gizleme ve dönüştürme güçlerinin fazlasına sahip olduğunun bilincindeki bir kişi sonunda kendisini bu fazlalığın yükünden sanat eserleri yoluyla kurtarmaya çalışacaktır. Bu durum, belli koşullarla, bütün bir ulus için de geçerlidir. Günümüzde genellikle sanatın yanlış ucundan işe başlıyoruz. Onu kuyruğundan yakalayıp, Sanat eserlerinin sanatın tümünü içerdiği, ve bu eserlerle hayatın düzeltilip dönüştürülebileceği nakaratını tekrarlıyoruz… Ne kadar bön insanlarız !..
Nietzsche öle demiş valla. Ben demedim:))
Türkiye de henüz değil halk; müzik öğretmenleri dahi müziğin gerçek anlamını bilmiyor. Zaten bilinsin de istenmiyor. Bilinçli olarak eğitim fakültelerine müzik felsefesi dersi konulmuyor. Bu tamamen bilinçli bir taktik. Bilmeyen, anlamayan, sorgulamayan kısacası GÖREMEYEN öğretmen yetiştirmek gizdeki hedef. Görebilen ve bilebilen müzik öğretmenleri iktidarlar için tehlike oluşturacaklardır çünkü. Onlar bön bön her denileni yapmıyacaklardır !. Müziğin anlamını tam bilen öğretmenler ordusu köleleştirmek ve yönetmek isteteyenlerin işine gelmeyecektir. Fazla mı açık yazdım acep ki!?
Nietzsche öle demiş valla. Ben demedim:))
Türkiye de henüz değil halk; müzik öğretmenleri dahi müziğin gerçek anlamını bilmiyor. Zaten bilinsin de istenmiyor. Bilinçli olarak eğitim fakültelerine müzik felsefesi dersi konulmuyor. Bu tamamen bilinçli bir taktik. Bilmeyen, anlamayan, sorgulamayan kısacası GÖREMEYEN öğretmen yetiştirmek gizdeki hedef. Görebilen ve bilebilen müzik öğretmenleri iktidarlar için tehlike oluşturacaklardır çünkü. Onlar bön bön her denileni yapmıyacaklardır !. Müziğin anlamını tam bilen öğretmenler ordusu köleleştirmek ve yönetmek isteteyenlerin işine gelmeyecektir. Fazla mı açık yazdım acep ki!?
Dadaist
- hasancihatorter
- Mesajlar: 25
- Kayıt: 04 May Prş, 15:40
- Konum: İnsanbul
- İletişim:
Sevgilerimle
Sevgilerimle.
En son hasancihatorter tarafından 16 Tem Pzr, 23:01 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
HASAN CİHAT ÖRTER
Genel bir tartışmayı kendine çeken ve kişisel sürtüşmeye yönlendiren bir Hasan Cihat Örter bu tartışmadan artı puan almayacağını bilecek birisidir benim tanıdığım. Öyleyse bu öbekte onun adına yazan ve onun imajını da zedeleyen birisi var. Eğer onun menajeri bu yazının sahibi ise, Hasan Cihat Örter durumu fark ettiğinde onu kovacaktır.
Eğer bu sayfaya daha fazla yazı akışı olsun diye müşteri kızıştırma yapılmaktaysa, biz o kalemi daha önce tanımış ve kırmıştık, eskiler iyi bilirler kim olduğunu.
Tuzaklara gelmeyelim güzel arkadaşlarım. Suyu bulandırma göreviyle dolaşanlar çoğaldı, dikkat ediniz.
Elinde Atatürk portresiyle dolaşan bir kişye rastladım geçende öğretmen sendikasının girişinde, bana "Nasıl yakışıklı değil mi?" diye söze başladı. "Beyni daha yakışıklı" dedim, Kastro'nun remini çıkardı, "Hangisi daha yakışıklı?" dedi. Baktım konuyu çekiyor bir yerlere. "Ama birinin paranın üzerinde, kağıt üzerinde resmi var, olur mu?" dedi, çıkardı Türk Lirasındaki Atatürk resmini gösterdi. Ben de ona bir doların üzerindeki Masonların tapınak resmini çizdim, çok rahatsız oldu, tapınağın tepesindeki tek gözü kalemiyle karalamaya başladı, bir tuhaf sohbetti, kestim.
İlginç bulandırma tipleri dolaşıyor etrafta, her şey mümkün arkadaşlar. Niçe'ye ekleyecek sözü olmayanın lafı dolaştırdığı yer ne kadar rahatsız edici değil mi? Bu insan Hasan Cihat Örter'in kendisi olamaz, anlasanıza!
Kendinize mukayyet olun arkadaşlarım.
"Allah kötülerle karşılaştırmasın" derdi rahmetli annem, ne kadar haklıymış.
İYİLİKLE, sağlıcakla...
Mahiye
Eğer bu sayfaya daha fazla yazı akışı olsun diye müşteri kızıştırma yapılmaktaysa, biz o kalemi daha önce tanımış ve kırmıştık, eskiler iyi bilirler kim olduğunu.
Tuzaklara gelmeyelim güzel arkadaşlarım. Suyu bulandırma göreviyle dolaşanlar çoğaldı, dikkat ediniz.
Elinde Atatürk portresiyle dolaşan bir kişye rastladım geçende öğretmen sendikasının girişinde, bana "Nasıl yakışıklı değil mi?" diye söze başladı. "Beyni daha yakışıklı" dedim, Kastro'nun remini çıkardı, "Hangisi daha yakışıklı?" dedi. Baktım konuyu çekiyor bir yerlere. "Ama birinin paranın üzerinde, kağıt üzerinde resmi var, olur mu?" dedi, çıkardı Türk Lirasındaki Atatürk resmini gösterdi. Ben de ona bir doların üzerindeki Masonların tapınak resmini çizdim, çok rahatsız oldu, tapınağın tepesindeki tek gözü kalemiyle karalamaya başladı, bir tuhaf sohbetti, kestim.
İlginç bulandırma tipleri dolaşıyor etrafta, her şey mümkün arkadaşlar. Niçe'ye ekleyecek sözü olmayanın lafı dolaştırdığı yer ne kadar rahatsız edici değil mi? Bu insan Hasan Cihat Örter'in kendisi olamaz, anlasanıza!
Kendinize mukayyet olun arkadaşlarım.
"Allah kötülerle karşılaştırmasın" derdi rahmetli annem, ne kadar haklıymış.
İYİLİKLE, sağlıcakla...
Mahiye