ANKARA 4.MÜZED KONGRESİNDE PAYLAŞILAN BİR GÜZELLİK

[mahiye]

M.Morgül
Olağanüstü Bir Çoksesli Aile Konseri

Müzik Eğitimcileri Derneğinin Ankara’da yapılan kongresinde muhteşem bir aile konseri dinledik. Ellerinde bağlamalarıyla müzik öğretmeni anne baba, üç çocuğuyla birlikte sahneye çıktığında ne dinleyeceğimizi bilmiyorduk. Murtaza Çınar (Çorum), eşi Nilgün (Trabzon) ve çocukların en büyüğü Türkü(13), ortancası Beste(10), en küçüğü Ozan(8) bize ne sunacaklar diye merak ediyorduk.

Anne baba bağlamaya şöyle bir dokunduktan sonra çocuklarıyla birlikte çoksesli söylemeye başladılar. İlk türkü bittiğinde tüm salon büyülenmiş gibi gözlerimizi çocuklardan ayıramıyorduk. Çoğu kendi düzenlemeleri olan dört sesli türküler söylediler. Ara sazlarda bağlamayı duyuyor, ancak çoksesli türküye girdiklerinde bağlama adeta siliniyordu. Müzik eğitim tarihimizde çok önemli bir olayı yaşadığımızı hissediyordum.

Sözde eğitimcilerin müzik eğitimini bireysel öğrenmeye dayalı Amerikan modeline çevirmeye başladıkları günümüzde çok umut veren bir konserdi bu. Suzuki metodunun pedagojisi karşımızda ispatlanmaktaydı. Suzuki de bu yöntemi sosyal aile ortamında yaptığı gözlemlerden çıkarmıştı.

Ailece müzik yapmak Asya toplumlarında yaşayan bir gelenektir ve bu geleneği iki arkadaşımız çoksesli müzik yapma noktasına taşımışlardı. Yıldız İbrahimova da kızının konserlerinde buna benzer bir yöntem uyguluyordu. Ancak ikisinin arasında bir karşılaştırma yapacak olursak, Yıldız İbrahimova solist konumundaki kızına eşlik etmekteyken, burada ailenin her bir üyesi eşit konumdaydı.

Konseri izlerken buradan çıkarılacak derslere yoğunlaşmaya başladım. Sınıfta koro yöntemiyle ders yapılması için bir hayli ter dökmüş bir eğitimciydim, ancak şimdi aileyi de parçalanma noktasına sürükleyen küreselcilere karşı bir karşı tez olarak aile içinde müzik yapmayı teşvik edebiliriz diye düşünmeye başladım. Konser biter bitmez yanlarına gittim, her birini tebrik ettim. Salondakilere bu konserin biz müzik eğitimcileri için eğitsel değeri çok yüksek bir uygulama semineri niteliğinde olduğunu, Suzuki metodunun aile pedagojisine nasıl dayandığına canlı örnek olduğunu anlattım.

Çorumlu baba ile Trabzonlu annenin renkli ve yaratıcı kişilikleri türkülerle buluşunca muhteşem bir konser çıktı ortaya. Deneysel bir çalışma olarak görünüyordu, ancak çocuk müziği pedagojisine, “çocuk sosyal varlıktır” tanımına denk düşen bir düşünceyle çalışılmıştı.

Dikkatli bir gözlemci, müzisyen Çingene ailelerde bu doğal yöntemin binlerce yıldan beri var olduğunu görebilir. Bu nedenle onların doğuştan müzisyen olduklarını düşünürüz. Oysa incelendiğinde aile pedagojisine uygun doğal bir yöntemle müzik yaptıkları görülür; en küçük üyenin bile eline bir çalgı verirler, grup halinde müzik yaparlar.

Eğer bir gün bozulan sosyal devlet mekanizmalarımızı yeniden kurar da müzik devrimimizi daha ileriye taşıma programları yaparsak, bunu yasalarla yurt çapında örgütleyebilirsek ve her semtte aile müzik merkezleri kurabilirsek bu en güzeli olur. O zaman oralarda yöntemi bilen müzik eğitimcileriyle birlikte tüm aile bireylerinin katıldığı müzik dersleri yaygınlaştırılabilir.

Ailece birlikte müzik yapmanın neşeyle bağlılık getireceğini Beethoven’in 9.senfonisinden anımsarsak bu yöntemin bugün yaşanan aile parçalanmasına da önlem olacağı kuşkusuzdur.

Halen Ankara Güzel Sanatlar Lisesinde bağlama öğretmeni olarak görev yapmakta olan Murtaza ve Nilgün Çınar’ın çocuklarıyla birlikte verdikleri bu aile konseri gözümüzü açtı.
Onlar Türk insanının nasıl yaratıcı olabildiğini bize gösterdi, umut ışığını yaktı.

Çınar ailesini kutluyor, bize yaktıkları umut ışığı için binlerce teşekkür ediyorum.

25.6.2006

[mahiye]

Yukarıdaki yazımı gönderdiğim dostlarımdan önemli mesajlar alamya başladım. Sizlerle paylaşmam gerekirdi. Aşağıya alıyorum.

Bu konuda Ankara MÜZED'de bir çalışma grubu oluşturmaya karar verdik, Yaz tatilinde Ankara'da bulunacak arkadaşlar MÜZED'e uğrayıp çalışma hakkında bilgi alırlarsa ve katılırlarsa sevinirim.

Gelen mesajlar:
............
Mahiye'cigim, canim -
Olay da cok guzel sen de cok guzel yazmissin. Ellerine saglik. Insallah butun 'ruya'larinin teker teker gerceklestigini goresin..

Sevgiyle kucaklar operim. Akgul Baylav /Londra
(Psikolog M.M.)
........
Sevgili Mahiye;
Yazın çok önemli.. Ancak, bunu devlete bırakmadan bugün de yaygınlaştırmaya çalışmalı diyorum.. En azından devlet özlediğimiz devlet olana kadar.. Semtlerde “aile müzik merkezleri” kurma yöntemini senin başlatabileceğine ve çoban ateşlerinin yurdu sarabileceğine inanıyorum.. Bu düşümü boşa çıkarmazsın, eminim..

Sevgiler-selamlar-başarılar..
Mete Akalın /İstanbul
(Mühendis. Babası Köy Enstitülerinin müzik kitabı yazarıdır.M.M.)