İnadına Türkü!
Arkadaşlarım,
O panelde yaşananlar, bize göstermektedir ki, Cumhuriyet Müzik Devriminin yükselişi durdurulmaya çalışılmakta, müzik sanatımız ve müzik eğitimimiz önemli irtifa kaybı daha yaşatılmaktadır. Bu irtifa kaybında, Goethe Enstitüsü (Alman Kültür) gibi tarihinde Türk-Alman kültür buluşmalarına aracılık etmiş bir kurum, hazindir ki rol almış bulunmaktadır.
Panelde konuşan Alman kilise korosu şefi, "Burada yapılan atölyelerde gördüm ki türkü söylemek gibi bir özelliğiniz var, bu sizin için bir avantaj sağlamaktadır, bizim çocuklarımız medya ile daha fazla kuşatılmış haldedir, şarkı söylemiyorlar" dedi. Bu tespit tarafımdan çok önceleri yapılmıştır. Bu toprağın müzik kültürü hala yaşıyor, çünkü üretiliyor ve bu yüzden batıya rağmen yaşayacaktır diyordum. Şimdi ekliyorum, batının gözlerini kamaştırmaya devam ediyoruz, bizim neden bitirilemediğimizi hayretler içinde görüyorlar.
Türkü söylemeye devam ettiğimiz sürece ayakta kalabiliriz! Öyleyse İnadına TÜRKÜ!
Sevgilerimle.
Panelin oturum başkanı Lütfü beyden Almanya'dan gelen konuşmacılara şunları sormasını rica edeceğim. Daha sonra yanıtlarını sizinle paylaşmak dileğimdir.
Sevgili Lütfü bey,
Almanya'dan gelen konuşmacılara şunları sormanızı rica edeceğim.
-Salzburg Orff Enstitüsü kapatılmış mıdır?
"Salzburg Avusturya'dadır, bilmiyorum" diye yanıt verirse:
-"Almanya'da Orff'u terkettik, çünkü onun grup pedagojisine dayalı politikası /dünya görüşü yanlıştı" dediniz.
Buna bağlı olarak, Orff çalgılarını üreten merkez konumunda olan Almanya'da bu çalgıların üretimi durdurulmuş mudur?
-Eğer çalgı üretimi durdurulmuşsa, yani enstitünün sponsorlarından olan bu şirket kapanmışsa, enstitünün yaşama şansı ne kadardır?
(Aldığınız yanıtları İnci San hanıma aktarmanız ayrıca önemlidir. Biraz da düz cümleye çevirerek anlatmanız gerekebilir, çünkü "küreselleşmenin eğitim modelinde drama kalktı" cümlemi "bizde drama kalktı" olarak anlayabilmektedir. Oturumda bana böyle yanıt verdiğinde siz de bu yanıtı düzeltmediniz ve böylece izleyicilerin kafasında bu konu çarpıtılmış kaldı.)
Soruları çoğaltabilirim:
-Atölye çalıştırıcılarıyla yapılan panelde sadece katılanların sorularına yanıt verileceği bize bildirilmişken, neden soruları sadece siz sordunuz ve neden sadece Suna Çevik hanım power point bildiriyle geldi? Ona panelin dışına çıktığı için uyarmanız gerektiğini söylediğimde ise "Ona özel izin verdim" dediniz, siz onun bu sunumu yapacağını önceden biliyordunuz demektir.
Neden antidemokratik böyle bir oturuma fırsat verdiniz, umarım sizi haklı çıkaracak gerekçeniz vardır.
Ek:Bu kadar antidemokratik bir oturumda sesimi yükselterek konuşmak doğal tepkim olarak algılanmalıdır. Çünkü, müzik öğretmenleri olarak sanat eğitimi yapan bizleri ve yorgun bir çalışmadan tansiyonu düşmüş olarak çıkan beni, enayi demeyeyim ama konu mankeni konumuna düşürülmekten hiç hoşnut olmadığımı saklayamazdım. Bu psikoloji içerisinde bugünkü işlikleri izlemeye gelmem söz konusu olamaz. Görünen odur ki dünkü antidemokratik panelden sonra bugünkü işliklerin hiç bir anlamı yoktur, onlar da bu senaryonun final sahnesinde kullanılmaktadır.
Yanıtınızı merakla bekliyorum. Selamlar.
Mahiye öğretmen