Sheaksper' in o meşhur sorusunda bile iki seçenek sunulmuş. Yüzde elli ihtimalli bir felsefi irdeleme. Bizim sınavlarımız öyle bir haldeki, bu soru sorulsa her halde şöyle sorulurdu: "Kazanmak yada ite kaka kazanmak"
Kusura bakmayın, ben bunun yerine uygun olabilecek cumleyi çok düşündüm. Ama en uygunu bu oldu.
Son yıllarda sınavların almış olduğu boyutu anlamak ve anlatmak için seçilebilecek en güzel cumle. Bu sınava girip de kazanamayacak birisi mümkün değil.(Şu üniversite bu Üniversite ayrımı yapılmazsa)
Damdan giremezse bacadan girer, bacadan giremezse su tahliye borusundan girer, ondan da giremezse ... Zaten "minimum kapasite standartları" net bir şekilde bir ortaya konabilse, belki şu an sınava hazırlanan adayların %30'u vazgeçeceklerdir.
Çözüm:
1) Bu çözüm için öncelikle AGSl okullarındaki başta İşitme, çalgı olmak üzere alan dersleri öğretmenlerinin durumları iyileştirilip, görev almalarını cazip hale getirecek düzenlemeler yapılmalı. Bu şekilde boş olan bir çok kadro hemen doldurulmalı.
2) Üniversite yetenek sınavlarındaki değerlendirme yüzdeleri yeniden düzenlenmeli, buna göre;
a) Toplam değerlendirmede AGSL alan dersleri ortalaması %50 oranda değerlendirmeye katılmalı. ÖSS puanı'nın sadece sözel kısmı puanının %10'u, ve geri kalan % 40'lık kısım da "Üniversite yetenek sınavı komisyonu" tarafından verilmeli.
b) Yukardaki bu madde ile de anlaşılacağı üzere AGSL dışındaki okullardan Üniversitelere müracaatın önü kesilecektir. Bu durum "fırsat eşitsizliği" değil, fırsat verilen, yol haritasını önceden belirleyen insanlara bir saygıdır, haklarıdır...
c) Üniversite sınavı değerlendirmesinde AGSL den gelen %50 ortalama içinde, İşitme notu özel olarak dikkate alınacak unsur olmalıdır.(Burada AGSL pastasının yarısı işitme notundan gelebilir) Bunu da Üniversite hocalarımızla yaptığım mülakatlardan sonra edindim. Onların da bu konuda sağlam yetenekli öğrencilerin, yarım yamalak bişey çalabilen öğrencilerden daha tercih edilir olduğunu ifade etmişlerdir.
d) Burada AGSL pastası(%50) nın belirelenmesinde, her sene yapılabilecek "ortak sınav" çok daha isabetli olur. Bu sınav sadece anaçalgı ve işitme'den yapılmalıdır. Öğrenci, her sene, bağlı bulunduğu bölge okulları koordinasyonunda tespit edilecek merkezde sınava girmeli, gelişim süreci ciddi olarak takip edilmelidir.
e) Dört yıl boyunca alınan "ortak sınav" notları toplanıp ortalaması alınır. Böylece ortaya çıkacak AGSL pastası, Üniversite yetenek sınavı yüzdelerine eklenir.
Ben hem bu konuda hizmet vermiş birisi olarak, hem şu an sınavlara girmek üzere olan binlerce adayın heyecanını, onlarla beraber yaşayan bir baba olarak, sağlıklı bir yol bulunmasının gerekliliğine dikkat çekmek için yazdım bu yazıyı.
Belki ilgililerden birisi okur, yazacağı tezine ilham olur

Saygılar.