Lütfen Okuyunuz

[Viyolam]

Değerli eğitimci ve öğrenci arkadaşlar,
Başkentimizde bulunan bir ilköğretimokulu müdürümüzle güzel sanatlar ve güzel sanatlar liseleri hakkında sohbet ederken, çok üzücüdürki sayın okul müdürü tüm çabalarıma rağmen güzel sanatlar liseleri ile burada yapılan bireysel çalgı eğitimlerinin anlamsız ve gereksiz olduğunu, alt tarafı zurnacı yetiştirdiğimizi, bazı okullarda öğretmen yokken bizlerin piyano ve çalgı derslerini birebir yapmamız yetim hakkını yediğimizi söyledi.
Sayın Müdürümüz Talim Terbiye Kurulu Başkanlığına giderek güzel sanatlar lislerinde birebir yapılan piyano ve çalgı derslerinin gereksizliğini, bu tür okullarda alt tarafı zurnacı yetiştirildiğini, İbrahim Tatlıses'in bu okuldan yetişmediğini dolayısıyla önemli olmadığını bildireceğini belirtti.
Konuyla ilgili sayın okul müdürüne kendisinin sanat düşmanlığı yaparak öğretmen kazanamayacağını, okul düşmanlığı yaparak bir yere varamayacağını, Ulu önderimiz Atatürk'ten daha çağdaş ve ileri seviyede olamayacağını, böyle küflü düşüncelerle öğrencilerini ve öğretmenlerini Ulu Önderimizin hedeflediği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştıramayacağını belirttim.
Güzel sanatlar ve sanatçılarla ilgili şikayetlerini muhakkak ilgili yerlere bildirmesini, bu sayede öğreneceği bilgi ve alacağı tepkilerle komik duruma düşerek bizleri daha yakından tanıyacağını bildirdim.
Değerli arkadaşlar müzik öğretmenlerimize çok iş düşmektedir. Müzik derslerinde genel kültüre fazlaca önem göstermek bilinçli bireyler yetiştirmek bizim boynumuzun borcu. Sanatı ve sanatçıyı zurna ve zurnacıdan ileri görmeyen küflü zihniyetleri temizleyelim...
SAYGILARIMLA

[akorlar]

Bu zihniyetteki bir kişinin bir okulda müdürlük yapmasını yadırgıyorum doğrusu.Ayrıca bu okulda sanata olan yaklaşımından dolayı diğer eğitimci arkadaşlarında sizin yanınızda yer almasını canı gönülden istiyorum.Birde hayret ediyorumki bu kişi bu düşünce yapısı itibari ile nasıl bir okula müdür olarak atanabilmiş.Çok yazık eğitimci arkadaşların böyle yozlaşmış kafalara ödün vermemesini diliyorum.

[ümitözdemirdinç]

ne kadar üzücü. ulu önderimiz ne güzel söylemiş sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuştur diye herkesin bunu anlamasını beklemeyelim toplum giderek yozlaşıyor ve bence biz müzik eğitimcilerine daha çok iş düşüyor. yılmayalım ve müfredatı yetiştirelim tedirginliğini bir kenara bırakıp gerçek müzikle tanıştıralım çocukları.

[montales]

Verilen okul müdürü örneği sadece biri...
Çok insan var bu tarz zihniyet taşıyan...
Ama neden?
Kökte bir dini anlayış var.
Gelişen hayatı, teknolojiyi, sanatı, gerçekten özgür olabilmeyi,
dinsel yorumlarıyla çelmeleyen zihniyet.........
Tarihin, insan olmanın, hiç bir sorusuna cevap veremeyen farazi bir bağ....
Hayatı sadece dinsel gören...
Ve...başkalarının da kendisi gibi olmasını isteyen....
Alice harikalar diyarındaki gibi o masal ve gem vurulmamış dinselliğin
düşlerinde boğulan....
.................................
İnanın buraya sığmaz...ağzımı bir açsam....

KÖR ZİHNİYETLER PASLI ÇİVİLERDİR....YERLERİNDEN ÇIKMAZLAR.
DAHA ÇOK İŞİMİZ VAR.....SEVGİLİ AYDIN SANAT SEVER ARKADAŞLARIM.
ÇOK İŞİMİZ VAR....GERÇEKTEN ÇOK...

[badcat44]

Din kılıfı içerisinde böyle şarlatanlıkları yapan varlıklara - ki insan demeye dilim varmıyor- tepki göstermek elbetteki hakkımız. Ama yer yüzünde İslamiyet de dahil olmak üzere hiçbir din müziği dışlamaz dışlayamaz. İnsanoğlunu etkilemenin en kolay yolu müziktir. Bu felsefeyle hareket eder dinler. Bu noktada söylenmesi gereken hiçbir kötülüğü dine dayandırmamak ve dine dayandıran insanların şereflerini sorgulamaktır. Dolayısıyla yorum yapma yeterliliğini kendinde gören arkadaşlarımız konuşmadan önce en az iki kere düşünmelidir. Türk dili o kadar esnekdir ki istediğimiz tarafa çekebiliriz. Yorum yapmadan önce kimseyi ve hiçbir öğretiyi karalamamayı öğrenmeliyiz. Birkaç kendini bilmezin yaptıklarını bütüne mal etmek yanlıştır. Herkesi saygı ve hoşgörüye davet ediyor saygılar sunuyorum.
Mehmet Önder Çavuşoğlu

[montales]

Çok sevgili Kardeş ve Arkadaşlarım

BİLİM KENDİSİNİ HER GÜN SORGULAYARAK, HATTA HER DAKİKA...GÜNCELLİĞİNİ DEVAM ETTİRİR.

Dinler kendilerini, bilim gibi, tekrar tekar sorgulamazlar. Temel olanları dışında, her dinsel teoremin kendine göre bir kanıtı vardır ve sorun orada bitmiştir. Dinler tekrar o teoremlere geri dönmez ve onları yeniden kanıtlamaya teşebbüs etmezler.

Dinler, bilimden farklı olarak, ilgilendikleri konuları idealize ederler ve soyutlaştırırlar. Dinler sözde doğal olguları anlamaya yardım ederler ama, şimdiye dek bilimsel olarak da kabul edilebilir tek bir sorunu bile çözememişlerdir.

Dinler insan merakını ve öğrenmek güdüsünü tatmin ediyor görünerek insanları robotlaştıran sosyal kurumladır.

Müslüman’ların veya Hristiyanların ilginç ve olağanüstü doğal fenomenler karşısında fazla şaşırmamalarının ve bazı fantazilere kolaylıkla inanmalarının nedeni budur. Çünkü onlar her şeyi Allah aracılığı ile bilmekte, tanımakta ve öğrenmektedirler. Onların bilmesi gerek tek şey Allah’dır. Gerisinin önemi yoktur. Herşey mümkündür. Rüyalar ve hayaller gerçektir. Onlar herşeyi yaratan ve bilen Allah’ın aracılığı ile doğaya faik olan halifelerdir!

Sorgulamanın olmadığı yerde insan olamaz.
Dolayısıyla insanlık olamaz....

Sevgili kardeşlerim
Yazdıklarıma kırılmamanızı ümit ediyorum

Sevgilerimle