Müzik Dersinde İlahi...
Müzik Dersinde İlahi...
Cumhuriyet Gazetesi 29.07.2007
İlahiler ve mehter 'tasavvuf müziği' adı altında ve önümüzdeki ders yılında müfredata girecek
Müzik derslerine din ayarı
* Öğrencilere tasavvuf ve ilahi örnekleri dinlettirilerek, ne hissettiklerini yazmaları istenecek. Ayrıca, 6 ve 7. sınıflar Mehter Marşı'nı doğru söylemeyi öğrenecek. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi.
Haber: Zeynep Şahin
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), müzik eğitimini de dinselleştiriyor. Hazırlanan yeni müzik dersi müfredatıyla öğrencilere dini ezgiler, tasavvuf müziği örnekleri dinlettirilecek. Öğrenciler dinledikleri müzikler hakkında ne düşündüklerini yazacak. İlköğretimde, Mehter Marşı'nın doğru söylenmesine yönelik etkinlik düzenlenecek.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB), ilköğretim müzik dersi müfredatını değiştirdi. İlköğretim 1. sınıftan 8. sınıfa kadar etkinliklerin, kazanımların yeniden belirlendiği müfredat, müzik dersinin içine de dini vurgunun yerleştirildiği bir yapıya dönüştü. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi. Buna göre öğrenciler, 6 ve 7. sınıfta, Osmanlılık bilincini vurgulayan Mehter Marşı'nı doğru söylemeyi öğrenecek.
"Dinleme - Söyleme - Çalma" ünitesiyle 6. sınıfta, İzmir Marşı, Vatan Marşı gibi marşlarla birlikte "Mehter Marşı" nı doğru söylemesi öğretilecek. Yine aynı ünitenin 7. sınıftaki ayağında da öğrencilere toplum yaşamında önemli yer tutan marşların öğretileceği belirtildi. Bu türdeki marşlardan bir repertuvar oluşturulması istenirken, öğrencilerin repertuvardaki marşları doğru ritim ve ezgilerle söyleyebilmesi için etkinlikler düzenleneceği ifade edildi.
Sıralanan marşlar arasında "Mehter Marşı" da yine yer aldı. İlköğretim öğrencileine 8. sınıfta ise "dini müzikler" dinlettirilecek. "Müzik Kültürü" başlıklı ünite kapsamında, öğrenciler "tasavvuf" müziğinden örnekler dinleyecek.
Müzik derslerinde ilahi
Konunun işleniş açıklamasında ise tasavvuftan kast edilen müzik türü "dini" olarak belirtilirken, bu etkinlik müzik derslerinde "ilahi" dinlenmesini beraberinde getirecek. Öğrencilere yine aynı konu kapsamında "askeri" müzikler de dinlettirilmesi istenirken, askeri müziğe örnek olarak ise sadece "Mehter Marşı" belirtildi.
Öğrenciler, dinlediği değişik türdeki müzikler arasındaki ayrımı da hissettiklerini yazarak açıklayacak. Buna göre öğrenciden, dinlediği dini, askeri ya da Türk Sanat Müziği türündeki parça sonrası, ne düşündüğünü belirtmesi istenecek, bu müzikler arasındaki farkın ayırdına varması sağlanmaya çalışılacak. Öğrenciler, "Dinlenen müziğin türü ne? Bestecisi kim? Bana neler hissettirdi? Kullanılan enstrümanlar neler olabilir? Müzik bana neyi hatırlattı" gibi sorulara yanıt verecek.
Sözkonusu yeni programı ve programı tanıtan sunumu aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
http://www.muzikegitimcileri.net/phpBB2 ... php?t=1474
İlahiler ve mehter 'tasavvuf müziği' adı altında ve önümüzdeki ders yılında müfredata girecek
Müzik derslerine din ayarı
* Öğrencilere tasavvuf ve ilahi örnekleri dinlettirilerek, ne hissettiklerini yazmaları istenecek. Ayrıca, 6 ve 7. sınıflar Mehter Marşı'nı doğru söylemeyi öğrenecek. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi.
Haber: Zeynep Şahin
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), müzik eğitimini de dinselleştiriyor. Hazırlanan yeni müzik dersi müfredatıyla öğrencilere dini ezgiler, tasavvuf müziği örnekleri dinlettirilecek. Öğrenciler dinledikleri müzikler hakkında ne düşündüklerini yazacak. İlköğretimde, Mehter Marşı'nın doğru söylenmesine yönelik etkinlik düzenlenecek.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı (TTKB), ilköğretim müzik dersi müfredatını değiştirdi. İlköğretim 1. sınıftan 8. sınıfa kadar etkinliklerin, kazanımların yeniden belirlendiği müfredat, müzik dersinin içine de dini vurgunun yerleştirildiği bir yapıya dönüştü. Yeni eğitim yılından itibaren uygulamaya konacak müfredatta, derslerde öğrencilerin etkin rol alması istendi. Buna göre öğrenciler, 6 ve 7. sınıfta, Osmanlılık bilincini vurgulayan Mehter Marşı'nı doğru söylemeyi öğrenecek.
"Dinleme - Söyleme - Çalma" ünitesiyle 6. sınıfta, İzmir Marşı, Vatan Marşı gibi marşlarla birlikte "Mehter Marşı" nı doğru söylemesi öğretilecek. Yine aynı ünitenin 7. sınıftaki ayağında da öğrencilere toplum yaşamında önemli yer tutan marşların öğretileceği belirtildi. Bu türdeki marşlardan bir repertuvar oluşturulması istenirken, öğrencilerin repertuvardaki marşları doğru ritim ve ezgilerle söyleyebilmesi için etkinlikler düzenleneceği ifade edildi.
Sıralanan marşlar arasında "Mehter Marşı" da yine yer aldı. İlköğretim öğrencileine 8. sınıfta ise "dini müzikler" dinlettirilecek. "Müzik Kültürü" başlıklı ünite kapsamında, öğrenciler "tasavvuf" müziğinden örnekler dinleyecek.
Müzik derslerinde ilahi
Konunun işleniş açıklamasında ise tasavvuftan kast edilen müzik türü "dini" olarak belirtilirken, bu etkinlik müzik derslerinde "ilahi" dinlenmesini beraberinde getirecek. Öğrencilere yine aynı konu kapsamında "askeri" müzikler de dinlettirilmesi istenirken, askeri müziğe örnek olarak ise sadece "Mehter Marşı" belirtildi.
Öğrenciler, dinlediği değişik türdeki müzikler arasındaki ayrımı da hissettiklerini yazarak açıklayacak. Buna göre öğrenciden, dinlediği dini, askeri ya da Türk Sanat Müziği türündeki parça sonrası, ne düşündüğünü belirtmesi istenecek, bu müzikler arasındaki farkın ayırdına varması sağlanmaya çalışılacak. Öğrenciler, "Dinlenen müziğin türü ne? Bestecisi kim? Bana neler hissettirdi? Kullanılan enstrümanlar neler olabilir? Müzik bana neyi hatırlattı" gibi sorulara yanıt verecek.
Sözkonusu yeni programı ve programı tanıtan sunumu aşağıdaki linkten indirebilirsiniz.
http://www.muzikegitimcileri.net/phpBB2 ... php?t=1474
En son Admin tarafından 06 Ağu Pzt, 12:47 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kere düzenlendi.
çok saçma eğitimin dinselleştirilmesi adına yapılmış önemli bir gelişmedir bu düşünsenize müzik dersinde türkü söylemesi gereken bir öğrencinin ilahiler söylemesini bu kafayla bi yere varılmaz...
Mantıktan uzak insanlıktan uzak insanlar yetiştirmek istemiyorum... kimse kusura bakmasın mufredatta yazsa bile kesinlikle ilahi öğretmeyeceğim ...
Bu müfredatı hazırlayan kişilerinkimler olduğunu bilmeiyorum ama eğer profosor falan iseler inceleyin kesin türki cumhuriyetlerden almışlardır ünvanlarını ...
Malum parası olan profda oluyor gemicikde alıyor ...
Mantıktan uzak insanlıktan uzak insanlar yetiştirmek istemiyorum... kimse kusura bakmasın mufredatta yazsa bile kesinlikle ilahi öğretmeyeceğim ...
Bu müfredatı hazırlayan kişilerinkimler olduğunu bilmeiyorum ama eğer profosor falan iseler inceleyin kesin türki cumhuriyetlerden almışlardır ünvanlarını ...
Malum parası olan profda oluyor gemicikde alıyor ...
Yeni ilköğretim müzik eğitimi programı
Yayınlanan kılavuzla birlikte Yeni ilköğretim müzik eğitimi programının daha sistematik bir içerikte olabileceğini düşünürken, öğrencilere ilahi, mehter marşı vb. eserler öğretilmesinin kararını MEB veremez. Sadece "eğitim müziği" eserlerinin öğretilmesine sınıfın "hazır bulunmuşluk düzeyine uygun şekilde ilgili müzik öğretmeni karar verebilir. Zaten ilçelerdeki birçok okulda müdür ve bazı öğretmenler siyasi yaklaşımlarından dolayı özellikle yeni atanmış müzik öğretmenlerine, öğrencilere öğretilecek eserler konusunda müdahalede bulunuyorlar. Siyasi yaklaşımlarını eğitimin içine sokup eğitimciliğin önüne geçiren bu "cahil varlıklar" nasıl bir siyasi hırssa eğitimi, müziği bile kendi siyasi yaklaşımlarına göre belirlemeye çalışıyorlar. Lanet olsun...
Cumhuriyet 01.08.2007
BİR ELEŞTİRİ
**Gazetemizin 29 Temmuz tarihli nüshasında;
"İlköğretim çağındaki öğrencilere müzik dersinde ilahi öğretileceği" hakkındaki haber eleştirel bir bakış açısıyla yer alıyordu. AKP iktidarının, Ulusal Eğitimde Atatürk Devrimleri'ni zayıflatacak, Onu akılları sıra kitaplardan çıkarıp unutturacak gayretleri 4.5 yıllık iktidarlarında sıkça görüldüğü ve dini her fırsatta sosyal ve kültürel yaşamımıza hakim kılma hedefleri bilindiği için bu kaygınızda haklılık payı bulunabilir.
Ancak, unutulmamalıdır ki, Atatürk 'ümüzün, eğitim kadar önem verdiği bir diğer konu da kültürdür ve Klasik Türk Musikisi de bizim en az dilimiz ve mutfağımız kadar önemli, bize özgü ve Batılılar tarafından da giderek ilgiyle dinlenilen çok değerli bir kültür varlığımızdır. Atatürk'ün başlangıçta yanlış anlaşılan ve öz müziğimizi radyolardan yasaklamaya kadar vardırılan "Musiki Devrimi" , bazı çoksesli müzik temsilcilerimizin çarpıtmaya çalıştığı gibi hiç bir zaman Batı musikisi kalıplarında eser bestelenmesi özentisini içermemiştir.
O, bizim zevkle dinlediğimiz öz müziğimizi Batılıların da dinleyebileceği hale getirmemizi yani makamsal müzikte çokseslilik denemelerini öngörmüştür. Nitekim bu konuda Cemal Reşit Rey 'in türküler, Ulvi Cemal Erkin 'in köçekçeler için yaptığı çalışmalar zevkle dinlenmiştir ve dinlenmektedir. Batı kalıplarında en güzel besteler, Mozart, Bethoven, Bach gibi dahiler tarafından zaten yapılmıştır ve elbette bu evrensel değerlerin çocuklarımıza genel kültür kapsamında tanıtılması yararlıdır. Ancak bir Türk çocuğu öncelikle kendi ulusal değerlerini ve ezgilerini öğrenmek zorundadır. O nedenle AKP iktidarı tarafından gündeme getirilmiş olsa da, ilköğretim çağındaki çocuklarımıza yalnız dini değil, Klasik Türk Musikisi'nin din dışı eserleri de tanıtılmalı/öğretilmeli, çocuklarımız evrensele giden yolun ulusaldan geçeceği gerçeğiyle çocuk şarkılarından başlayarak nağmelerimizin zenginliği içinde yetişmeli ve bu ayıplanacak bir husus olarak görülmemelidir.
Reşit Çağın
BİR ELEŞTİRİ
**Gazetemizin 29 Temmuz tarihli nüshasında;
"İlköğretim çağındaki öğrencilere müzik dersinde ilahi öğretileceği" hakkındaki haber eleştirel bir bakış açısıyla yer alıyordu. AKP iktidarının, Ulusal Eğitimde Atatürk Devrimleri'ni zayıflatacak, Onu akılları sıra kitaplardan çıkarıp unutturacak gayretleri 4.5 yıllık iktidarlarında sıkça görüldüğü ve dini her fırsatta sosyal ve kültürel yaşamımıza hakim kılma hedefleri bilindiği için bu kaygınızda haklılık payı bulunabilir.
Ancak, unutulmamalıdır ki, Atatürk 'ümüzün, eğitim kadar önem verdiği bir diğer konu da kültürdür ve Klasik Türk Musikisi de bizim en az dilimiz ve mutfağımız kadar önemli, bize özgü ve Batılılar tarafından da giderek ilgiyle dinlenilen çok değerli bir kültür varlığımızdır. Atatürk'ün başlangıçta yanlış anlaşılan ve öz müziğimizi radyolardan yasaklamaya kadar vardırılan "Musiki Devrimi" , bazı çoksesli müzik temsilcilerimizin çarpıtmaya çalıştığı gibi hiç bir zaman Batı musikisi kalıplarında eser bestelenmesi özentisini içermemiştir.
O, bizim zevkle dinlediğimiz öz müziğimizi Batılıların da dinleyebileceği hale getirmemizi yani makamsal müzikte çokseslilik denemelerini öngörmüştür. Nitekim bu konuda Cemal Reşit Rey 'in türküler, Ulvi Cemal Erkin 'in köçekçeler için yaptığı çalışmalar zevkle dinlenmiştir ve dinlenmektedir. Batı kalıplarında en güzel besteler, Mozart, Bethoven, Bach gibi dahiler tarafından zaten yapılmıştır ve elbette bu evrensel değerlerin çocuklarımıza genel kültür kapsamında tanıtılması yararlıdır. Ancak bir Türk çocuğu öncelikle kendi ulusal değerlerini ve ezgilerini öğrenmek zorundadır. O nedenle AKP iktidarı tarafından gündeme getirilmiş olsa da, ilköğretim çağındaki çocuklarımıza yalnız dini değil, Klasik Türk Musikisi'nin din dışı eserleri de tanıtılmalı/öğretilmeli, çocuklarımız evrensele giden yolun ulusaldan geçeceği gerçeğiyle çocuk şarkılarından başlayarak nağmelerimizin zenginliği içinde yetişmeli ve bu ayıplanacak bir husus olarak görülmemelidir.
Reşit Çağın
- Semra Fayez
- Mesajlar: 95
- Kayıt: 05 Haz Pzr, 23:25
- Konum: Ankara
Kndini bil!
Tümüyle katılıyor ve destekliyorum. Keşke tüm müzik eğitimcileri bunu doğru algılayabilse..
sevgi ve saygımla...
sevgi ve saygımla...
FAYEZ
MÜZED Genel Başkanı Sayın Refik Saydam'ın konuyla ilgili görüşünü aynen aktarıyorum.
Programı incelediğimizde Cumhuriyet'in haberinin yüzeysel olduğunu, gerçek eleştiri noktasını yakalayamadığını görüyoruz. Bizim programa yönelik eleştirimiz, esas olarak içeriğinin zayıflatılması, konuların amaç ve hedeflerin (Avrupalı "uzman"ların dayattığı "yapılandımacı" anlayış doğrultusunda) "kazanımlar" adı altında belirsizleştirilmesi, müzik dersinin kitabı olmadan okutulacak dersler kategorisine dahil edilerek öneminin ve ağırlığının azaltılmasıdır.
Program, (kendilerinin belirleyerek çağırdığı iki akademisyen ve dört müzik öğretmeni meslektaşımız dışında) Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Başkanlarından, MÜZED'den, ilköğretim müzik eğitimi programcılığı alanında birikimi ve deneyimi olan eğitimci, akademisyen kadrolardan hiçbir katkı istenmeden hazırlanmıştır. Yukarıdaki eleştiriler doğrultusunda programla ilgili MÜZED'in halen Danıştay'da devam etmekte olan bir davası sürmektedir.
2006'da yayımlanan program üzerinde 2007 Mayısında değişiklik yapılırken, dava konusu olan bazı bölümlerde de yeni anlatımlara rastlanmıştır. Bu konuya ilişkin ayrıntılı incelememiz tamamlanmak üzeredir; Talim ve Terbiye Kurulu nezdinde girişimlerimiz sürecek ve meslektaşlarımız haberdar edilecektir.
Selam, saygı ve sevgilerimle.
Refik SAYDAM
MÜZED Genel Başkanı
- Semra Fayez
- Mesajlar: 95
- Kayıt: 05 Haz Pzr, 23:25
- Konum: Ankara
"GENEL MÜZİK EĞİTİMİNDE GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZ SEMPOZY
MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI 10. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ETKİNLİKLERİ
"GENEL MÜZİK EĞİTİMİNDE GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZ SEMPOZYUMU"
SONUÇ BİLDİRGESİ
Van YYÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi ABD tarafından 4-6 mayıs 2005 tarihlerinde düzenlenen "Genel Müzik Eğitiminde Geleneksel Müziklerimiz" konulu sempozyum sonunda aşağıdaki konularda görüş birliğine varılmış ve bunların ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle paylaşılmasında yarar görülmüştür.
1) Genel müzik eğitiminde geleneksel müziklerin önemli bir yeri vardır.
2) Genel müzik eğitimi yapılan eğitim öğretim kurumlarında geleneksel müziklerimize Milli Eğitim Temel Kanunu'nda belirtilen ilke ve amaçlar doğrultusunda, okul kademelerine ve öğrenci düzeylerine göre yer verilmelidir.
3) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, diğer ana müzik türleriyle gerekli dengenin sağlanmasına özen gösterilmelidir.
4) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, kuramla uygulama arasında sağlıklı bir denge oluşturulmasına özen gösterilmelidir.
5) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, karşılaşılan kuramsal sorunların giderilmesinde gerekli uzman desteği ve yardımı sağlanmalıdır.
6) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, ulusal müziğimizle, çağdaş ve çağcıl müzikler arasında gerçekçi ve sağlıklı bir denge gözetilmelidir.
7) Genel müzik eğitimi yapılırken eğitim müziği dağarı oluşturma-geliştirme çabaları sürekli desteklenmelidir.
Bütün bunlar yapılırken, genel müzik eğitiminin "ortak genel müzik kültürü verme " işlevi unutulmamalıdır.
9) Tüm bu işlevlerin yaşama geçirilebilmesi için ilköğretim okullarının bütün sınıflarındaki müzik dersleri zorunlu olarak haftada en az iki saat verilir hale getirilmelidir.
Prof. Yalçın TURA Prof. Dr. Ali UÇAN Prof. Dr.
Necati GEDİKLİ
Prof. Abdullah UZ Yrd.Doç. Dr. Hüseyin YÜKRÜK
Kaynak MÜZED
"GENEL MÜZİK EĞİTİMİNDE GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZ SEMPOZYUMU"
SONUÇ BİLDİRGESİ
Van YYÜ Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi ABD tarafından 4-6 mayıs 2005 tarihlerinde düzenlenen "Genel Müzik Eğitiminde Geleneksel Müziklerimiz" konulu sempozyum sonunda aşağıdaki konularda görüş birliğine varılmış ve bunların ilgili kurum, kuruluş ve kişilerle paylaşılmasında yarar görülmüştür.
1) Genel müzik eğitiminde geleneksel müziklerin önemli bir yeri vardır.
2) Genel müzik eğitimi yapılan eğitim öğretim kurumlarında geleneksel müziklerimize Milli Eğitim Temel Kanunu'nda belirtilen ilke ve amaçlar doğrultusunda, okul kademelerine ve öğrenci düzeylerine göre yer verilmelidir.
3) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, diğer ana müzik türleriyle gerekli dengenin sağlanmasına özen gösterilmelidir.
4) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, kuramla uygulama arasında sağlıklı bir denge oluşturulmasına özen gösterilmelidir.
5) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, karşılaşılan kuramsal sorunların giderilmesinde gerekli uzman desteği ve yardımı sağlanmalıdır.
6) Genel müzik eğitiminde, geleneksel müziklerimize yer verilirken, ulusal müziğimizle, çağdaş ve çağcıl müzikler arasında gerçekçi ve sağlıklı bir denge gözetilmelidir.
7) Genel müzik eğitimi yapılırken eğitim müziği dağarı oluşturma-geliştirme çabaları sürekli desteklenmelidir.
Bütün bunlar yapılırken, genel müzik eğitiminin "ortak genel müzik kültürü verme " işlevi unutulmamalıdır.
9) Tüm bu işlevlerin yaşama geçirilebilmesi için ilköğretim okullarının bütün sınıflarındaki müzik dersleri zorunlu olarak haftada en az iki saat verilir hale getirilmelidir.
Prof. Yalçın TURA Prof. Dr. Ali UÇAN Prof. Dr.
Necati GEDİKLİ
Prof. Abdullah UZ Yrd.Doç. Dr. Hüseyin YÜKRÜK
Kaynak MÜZED
FAYEZ
-
- Mesajlar: 8
- Kayıt: 21 Ağu Sal, 11:51
- Konum: ÇORUM
Kınama
Arkadaşlar forumdaki bu yazıyı görünce asıl o başlığı atan insanlara şaşırdım.Neden mi? anlatayım.Ben Müzik Öğretmeniyim...Okulumuzda Türk müziği ile uğraşmak yasaktı. bizi bizden uzaklaştırmaya çalıştılar.Türk müziğinin geriliğinden kötülüğünden bahsetti hep hocalarımız.Ve Okulda türk müziği çalanı ve söyleyeni(onların tabiriyle)AFAROZ edeceklerini söylerlerdi.İlahi söyletmeyecek Arkadaşlarımızada şunu söyleyim.O sizin görüşünüzdür.Biz yıllarca hristiyanların(Bach,Mozart,vb...)gibi bestecilerin İlahilerini söyledik.Bu mu demokrasi, bu mu çağdaşlık.bırakın insanlar birazda kendilerini dinlesin.batı müziğide öğrensin Kendi müziğini de.Neden gocunuyorsunuz.Sarhoş olup nara atmak şarkı söylerken ,,ne zamandan beri çağdaşlık oldu sorarım sizlere.
Dinle Ney'den
-
- Mesajlar: 4
- Kayıt: 08 Ağu Çrş, 17:10
- Konum: samsun
TÜRKİYE DE ÖĞRETMENSEN.....
sanırım yaşadığımız ülkenin siyassi trafiği ve düşünsel kutuplaşmaları yüzünden zaman zaman hepimiz objektifliğimizi kaybedebiliyoruz.Eğitimci olarak da sert esen rüzgarlardan hepimiz nasibimizi alıyoruz.Bu seneye kadar var olan müfredatla ilgili oldukça sıkıntı çekiliyordu.Müzik dersinin kitabı takip etmekten daha fazla şeyi gerektirdiği, onun bir şekilde öğrencinin duygusal ve düşünsel dünyasını olumlu yönde etkilemesi gerektiği, bildiklerinin ve gördüklerinin ötesinde bir dünyaya açılan bir pencere olmasını istediğimizi unutuyor muyuz bilmiyorum. Değişimlere olan ihtiyacımız ortada. kazandırılması istenen davranışlarda siyasal birtakım hedefler olmadığı sürece kimsenin kendi müziğini duyması ve anlamasıyla ilgili problemimiz olamaz. biz yıllardır yüzümüzü batıya dönmüş yaşasak da daha oların onda biri kadar batılı olamamış durumdayız. keşke türk insanı kendi geçmişindeki zenginlikleri bulup çıkarabilse ve kendine özgü bir kültürün savunucusu olabilse. keşke bize ait olan şeyler bizi böylesine ürkütmek zorunda olmasa. keşke bu haklı paranoyalarımız artık son bulsa ve tek işimiz "en iyisine" ulaşmak olsa...
ormanda iki yol vardı; ben en az ayak izi olanını seçtim.
Külliyen yanlış ve gereksiz bir tartışma. Bu provakatörce tavırlarla hiçbir yere varamayız arkadaşlar. Aşırıya kaçılmadığı sürece hiçbir sakıncası olmayacak bir durum. Kendi kültürümüzden hiçbir şey taşımayan bir müzik anlayışı kesinlikle kabul edilemez. Müziğin sadece klasik batı müziği esintileri olmadığını bu başlığı buraya koyan kişi de ben de biliyorum ve bilmek zorundayım. Renklerin uyumudur birlikteliğidir hayat ve müzik. Dolayısıyla müzik dersinde mozart eserleri, dede efendinin eserleri, anonim halk türküleri eşit seviyede işlenmeli dinlenmeli ve sevdirilmelidir. " MÜZİK DERSİNDE İLAHİ " başlığı tamamen yanlıştır. Bu ne biçim zihniyettir ki ilahilerin müfredata alınmasından rahatsızlık duysun, kendi öz müziğini dinlemekten öğretmekten rahatsız olsun. Katiyen saçma, provakatif ve yanlış bir tutumdur. Kendi adıma kendi kültürümden ilahi olsun türkü olsun marş olsun her formda müziği dinlemeyi dinletmeyi ve öğretmeyi batı müziğine tercih ederim. Benliğini yitirmiş toplumlar yokolmaya mahkumdur.
iyilik yap denize at demişler balık bilmezse Halik bilir....
Bir Bağlantı
Konuyla ilgili bir bakış açısı
sunabileceği düşüncesiyle;
sitemizin bildiriler başlığı altında
( Müzik Öğretimi-Ders Kitapları bölümünde... )
yer alan, TÜRK İLKÖĞRETİM OKULLARINDA
ZİLLER KİMİN İÇİN ÇALIYOR başlıklı
bildirimin okunmasını öneririm.
Saygılarımla
Alp Özeren
sunabileceği düşüncesiyle;
sitemizin bildiriler başlığı altında
( Müzik Öğretimi-Ders Kitapları bölümünde... )
yer alan, TÜRK İLKÖĞRETİM OKULLARINDA
ZİLLER KİMİN İÇİN ÇALIYOR başlıklı
bildirimin okunmasını öneririm.
Saygılarımla
Alp Özeren
önce eğitim; sonra ticaret...
-
- Mesajlar: 8
- Kayıt: 03 May Prş, 23:15
- Konum: Ankara
- İletişim:
'Müzik dersinde ilahi'..... Üniversite korolarında Bach ın dinsel müziklerini (ilahilerini) söylerken ya da çalarken sanat icra etmiş oluyoruz dimi?
Badcat44 söylediklerinize aynen katılıyorum. Eğer insanlar dinsel müzikten rahatsız oluyorlarsa, yani sanata dinin karıştırılmasından rahatsız oluyolarsa hepsinden rahatsız olmalılar. Eğer sadece bizim kültürümüzün müziğinden rahatsız oluyorsa, kusura bakmayın ama ben bunda kasıt ararım. Alpozeren Hocamın yazısında belirttiği ve Konfiçyus'un dediği gibi "Halk ezgileri kiminse memleket onundur'' ve ''Bir milleti tutsak etmek isterseniz, müziğini çürütün.''
Badcat44 söylediklerinize aynen katılıyorum. Eğer insanlar dinsel müzikten rahatsız oluyorlarsa, yani sanata dinin karıştırılmasından rahatsız oluyolarsa hepsinden rahatsız olmalılar. Eğer sadece bizim kültürümüzün müziğinden rahatsız oluyorsa, kusura bakmayın ama ben bunda kasıt ararım. Alpozeren Hocamın yazısında belirttiği ve Konfiçyus'un dediği gibi "Halk ezgileri kiminse memleket onundur'' ve ''Bir milleti tutsak etmek isterseniz, müziğini çürütün.''