Güzel Sanatlar hedefi ile yola çıkan kamu ve özel kuruluşları, müthiş bir mücadele içerisinde çalışmalarını sürdürürken çok komik durumlar da çıkıyor karşımıza...Çorumda Özel bir kurs yeri öyle bir iddia atıyor ki yalınkılıç, "Maymuna bile resim öğretiriz, Üniversitelerin resim bölümlerine sokarız!" ya da " Kursa katılan ve kazanamayanların ücretleri iade edilecektir" şeklinde.
Hey hat!...İnsanın hayatta, ayakta kalabilmek adına bu kadar pervasız ve fütursuzca, davranışlar sergileyebildiği bir döneme geldik. Tanrı hepimizi korusun...Bir de şöyle düşündüm. Neden bir resim eğitimcisi kadar iddialı konuşamıyorum acaba? "Maymuna bile keman çaldırırım..." Söylerken utanıyorum inanın. Bir insan, yaptığı işi bu kadar mı ayaklar altına alabilir?...Üç beş tane daha öğrenci kapabilme adına bu kadarmı küçülebilir?
Resim bölümleri başarıları ile müzik bölümleri başarılarının aynı kefede değerlendirilmesi, zaten kökten yanlış bir düşüncedir. Bunu anlamak için resim ve müzik öğrencilerini bekleyen yüksek öğrenimdeki kontenjanlar ve alternatiflerine bakmak yeterlidir...
1) Birçok Üniversitesinin müzik kontenjanı ile resim kontenjanı arasında en az yarı yarıya fark vardır.(Müzik 30- Resim 60 gibi)
2) Birçok müzik bölümü olmayan Yüksek öğrenim kurumlarında bile Resim (grafik, iç mimari, dekorasyon vb) bölümü vardır. Bu durum resim öğrencisine, eğitim fak. seçeneğinin yanında, alternatif bölümler de sağlayarak, bir yüksek öğrenim programına yerleşmeyi neredeyse garanti hale getirmektedir.
3) Bir çok üniversitenin Resim yetenek sınavı komisyonu, geniş ihtiyaç yelpazesini doldurabilmek için, kriterlerini asgaride tutarken, Müzik yetenek sınav komisyonlarında, tek elden(Gazi), çok sıkı oluşturulduğunu ve alınacak sayının az olmasından kaynaklanan çok ideal öğrenci modelinin tespitine dönük zor sınavlar yapıldığını görüyoruz.
Türkiyede sanki bizler bu gerçekleri görmüyormuşuz gibi, "Günü birlik kar odakları" günü birlik hesaplarını düşünerek, yerli yersiz konuşmaktadır. İte kaka Üniversitelere giren kötü öğrenciler, bu memleketin temeline konmuş dinamitlerdir. Bunlar, kendilerini yetiştirenler gibi, kendilerinde hiç bir zaman varolmayacak olan eğitim misyonunu taşımayacakları gibi, aramayacaklar bile...En kötüsü onlara ilham veren hocalarına katılarak, Darwin'in evrim teorisinin kendi vücutlarında tezahür ettiğini bile söyleyecekler "bakın biz maymundan geliyoruz! işte ispatı, resim yapan maymun" şeklinde açıklamalar bile yapacaklardır diye düşünüyorum...
En kötü günümüz böyle olsun....Saygılar
maymuna bile resim yaptıranlar varmış!...
-
- Mesajlar: 23
- Kayıt: 26 May Cum, 8:04
- Konum: Bekir Aksoy İ.Ö.O Çorum
Müzik eğitimi ve eğitimciliği
Bu memleketin temeline çok önceden yerleştirilen dinamitler var ki.Memleketimizi iyiye doğru götürecek,beyinlerin çalışmasını sağlayacak her şey biz yetişemeden yerle bir oluyor.Malesef,İlköğretimde müzik dersinin bir saat olması bile elden gidiyor, artık seçmeli sınıfız.Önümüzde ki yıl uygulanmaya başlanacakmış.Notaları bilmeden agsl'ye gelen öğrencileri mumla arıyacağız.Herhalde bundan sonrakiler müziği bir yemek adı zannederler.