MAKALELER |
İYİ SEÇİLMİŞ SORULARLA MÜZİK ÖĞRETİMİNİN DÜZEYİ
YÜKSELTİLEMEZ Mİ? *
Etkili ve dikkatle seçilmiş
sorular soran öğretmenler,
öğrencilerin öğrenme düzeylerinin ve
performanslarının artmasına yardımcı olabilirler.
Kirk KASSNER
Çeviren: Süleyman TARMAN
* “Would Better Questions Enhange
Music Learning?”,
Music Educators Journal,
January 1998, Volume 84, No.4, p.29-36
*...ve Müzik, Araştırma ve
Yorum Dergisi, Sayı:4,
İlkbahar-Yaz ’99, Hacettepe Ünv.Devlet
Konservatuarı Yayını, S.60-69
Hangi tipte
bir öğretmensiniz? Öncelikle “tahtadaki tecrübeli kişi mi” yoksa “yön gösteren
rehber biri misiniz”?1 Öğrencileriniz içine bilgi doldurulmayı
bekleyen pasif birer boş kap mı ya da öğrenme sürecinde rehberliğe ihtiyaç
duyan aktif düşünürler mi ya da her ikisi mi? Birçok öğretmen Mary P. Pautz ile
aynı görüştedir: “[Etkin] Bir öğretmen , bir yardımcı, bir
rehber, bir merak diyetisyeninden daha da öte bilgili bir hakem, bir uzman ve
bir bilgi dağıtıcısıdır.”2 Gardner bu farklı yaklaşımları bilgi ve
becerilerini sunan ve öğrencilerinden aynısını bekleyen “kopyacı” eğitim veya
öğrencilerin problem durumlarını ve yaratıcı zekalarını geliştirmeye çalışan
“aktarılabilen” eğitim olarak nitelendirmektedir. 3
Sokrates
ve Buda gibi geçmişteki büyük öğretmenler, kendilerini takip edenleri sorular
yoluyla aydınlatacaklarına derinden inanmışlardır. Öğrencilerinizi müzikal
problemlerine farklı perspektiflerden ve stratejilerden yaklaşmaları için
teşvik ediyor musunuz ve öğrencilerin sorularını değişik yollardan cevaplamak
için gerekli becerilere sahip misiniz? Öğrenciler arasında -beyin temelli
araştırmaların da desteklediği- “kaygısız bir dikkatlilik” ortamı yaratabiliyor
musunuz?4
Öğretmenler
bir günde ortalama olarak 395 soru sorarlar fakat bu soruların çoğu, düşük düzeyli
düşünmeyi gerektiren ve tek cevaplı
“kopyacı” çağrışımlar türündedir. 5 Şayet öğretmenler düzenli
ve yüksek düşünme düzeyi gerektiren sorular sorarlarsa, sınıf daha canlı,
ilginç ve cesaretli olacaktır. Bu tip soruların karakteri nedir? Şekil 1’deki
akış şeması canlı soru sorma şansını yükseltmek için düşünmeyle ilgili olası
bir dersi işaret eder. Bir dahaki dersinizde soru başlatıcılarına bir çeklist
koymayı deneyin ve ders planınızı yaparken akış şemasına başvurun. Tam olarak
anlaşılması için akış şemasının 6 bölümünün de tartışılması önemlidir.
Akış Şemasının Bölümleri
Bölüm
1: Öğretmenin kafasında tutmaya ihtiyaç
duyduğu genel bilgiler. Öğretmenler, çocuk gelişimini ve
öğrencilerinin ilgilerini, motivasyonlarını, özel ihtiyaçlarını ve önceki müziksel
yaşantılarını baştan sona bilmek durumundadırlar. Soruların formu; doğru
düzeyin ve terimlerin saptanması, öğrencileri avuç içinde tutmak ve kavramları
anlamaya olan ilgilerinin desteklenmesi ve beslenmesi açısından hayati önem
taşımaktadır. Soruların formu; dili, çözülebilirliği öğrencilerin yaşlarına,
sınıfın türüne (orkestra, koro ya da genel müzik sınıfı gibi) ve diğer
faktörlere (eğitim yılının süresi, tatillerin yakınlığı ve toplumsal olaylar)
göre değişiklik gösterecektir.
Bölüm
2: Cevabın türü ya
da öğretmenin almayı umduğu yanıt? Cevaplar sadece bireysel olarak
değil tüm sınıfça grup olarak da verilebilir. Cevaplar genellikle sözlü olarak
ifade edilir. Ancak bunun yanı sıra yazılı ve performans gösterme gibi değişik
yollarla da ifade edilebilir. Öğrenciler anlaşma ve anlaşamama durumlarında
başparmaklarını “evet-hayır” anlamına gelecek şekilde aşağı-yukarı kaldırarak
veya parmaklarını kaldırarak/kaldırmayarak bazı sinyaller verebilirler. Onlar genel örneklerle bir kavramı
açıklayabilir, bir sonuç tahmin edebilir, bir olaylar zinciri verildiğinde
içerik ya da işlemler üzerinde bir buluş veya karşılaştırma yapabilir ve her
birinin kendine sunulan materyali anlayıp anlamadıklarını kontrol edebilirler.
David
W. Johnson ve Roger T. Johnson, sınıfların işbirlikli öğrenme grupları
yapısında oluşturulmasını önermektedirler.6 Bazı sorular bireylere
yönelik (bireysel olarak savunulabilecek), bazı sorular da gruba yönelik olarak
(grup tartışmasını, grupça düşünmeyi ve fikir birliğini sağlamak ve desteklemek
için) sorulabilir. “Parçalar şeklindeki bilgi” gibi bazı özel tekniklerle,
gruptaki her bir öğrenciye sadece yeteri kadar bilgi verilerek ve “takım
oyunları -turnuvalar” yoluyla takımların doğru cevabı bulmak veya parçaları
birleştirerek bütüne ulaşmaları için birlikte çalışmaları sağlanabilir ve bir
doğru cevap turnuvası düzenlenebilir. Öğretmen bireysel olarak da öğrencilere
bir çok soru sorabilir ve bu, bazı durumlarda gruba soru sormaktan daha iyi
olabilir. Bu teknik sayesinde düşünme
sürecinde olan bir çok öğrenci, kendi fikirlerini başkalarına aktarma fırsatı
bulabilir ve her bir öğrencinin kendi öğrenmesine ilişkin işbirlikli, yaratıcı
ve heyecan verici bir atmosfer yaratılabilir.
Bölüm
3: Bireysel ya da
grupların yetenek düzeyi nedir? Çünkü
sınıftaki öğrencilerin her biri farklı yetenek düzeyindedir, öğretmenler
sorularını farklı düzeyleri düşünerek sormalıdırlar: Düşük düzeyli sorular
ortalama ve ortalamanın altındaki
öğrenciler için, yüksek düzeyli sorular ise iyi ve daha ileri öğrenciler içindir.
Bunun yanısıra bireylerin bilişsel düşünme becerileri de farklı düzeylerde
olabilir, öğrencilerin oluşturduğu gruplar da karışık yetenekler gösterecektir
özellikle de eğer öğretmen gruptaki öğrencilere farklı görevler verirse. Farklı
çalışma yaklaşımları, beklenen çıktılar ve öğrencilerin iç motivasyonu ve
dikkat derecesi açısından görevlerin iyi dağıtılmasına bağlıdır. Marvin Pasch
ve onun yazarları, Bloom’un taksonomisinin her aşamasında soru sormak için,
ipucu kelimeler veya soru başlatıcılar kullanılmasını önermektedirler (Bkz.
Bloom’un Bilişsel Taksonomisinin Her Aşamasında Soru Sormak İçin İpucu
Kelimeler Şeması).8 Benzer olarak Francis P. Hunkins de duyuşsal
alanda soru sormak için “Beğendiniz mi?”, “İlginizi çekti mi?” gibi fiillerin
kullanılmasını önermektedir.
Bloom’un Bilişsel Taksonomisi’nin Her Aşamasında Soru Sormak için İpucu
Kelimeler Şeması
Bilgi |
Kavrama |
Uygulama |
Analiz |
Sentez |
Değerlendirme |
· adlandırma |
· değiştirme |
· uygulama |
· analiz etme |
· yaratma |
· yargılama |
· tamamlama |
· açıklama |
· çalıştırma |
· öğelere ayırma |
· buluş yapma |
· ayırma |
· seçme |
· gözden
geçirme |
· çözümleme |
· karşılaştırma |
· besteleme |
· seçme |
· sıralama |
· ilişkilendirme |
· kullanma |
· karşıtını
bulma |
· planlama |
· karar verme |
· hatırlama |
· özetleme |
· gösteri
yapma |
· düzenleme |
· tasarlama |
· değerlendirme |
· tanımlama |
· ana fikri
verme |
· gösterme |
|
· geliştirme |
· eleştirme |
· nasıl? |
· kendi
sözcük- |
· sınıflama |
|
· tahmin etme |
· destekleme |
· ne? |
leri ile ifade |
|
|
|
· tartışma |
· kim? |
etme. |
|
|
|
· ispatlama |
|
|
|
|
|
· irdeleme |
|
|
|
|
|
· önerme |
Not: Bu şema Marvin Pasch’ın Teaching as Decision Making isimli kitabından yararlanılarak
hazırlanmıştır. (White Plains, NY: Longman Publishing Group, 1991).
Bölüm 4: İçerik neleri kapsayacak? İyi seçilmiş sorularla müzik
sınıflarının “Müzik Eğitimi Ulusal Standartları”nda belirlenen amaçlara
odaklanmaları sağlanır. Standart 1 (bireysel ve toplu olarak şarkı söyleme ve
bir dağarcığa sahip olma), 2 (bireysel ve toplu olarak çalgı çalma ve bir
dağarcığa sahip olma) ve 7’nin (müziğin ve müzik performansının
değerlendirilmesi) içeriği “Bu pasaj nasıl iyileştirilebilir?”, “Bu parçayı
daha duygulu çalmak/söylemek için ne yapabiliriz?” ve “46. ölçüde neyi yanlış
yaptığını analiz edebilir misin?” gibi sorularla yükseltilebilir.
Öğretmenler, performansı
analiz etmeleri ve kalitesini değerlendirmeleri için, sıkça tartışılan ritmik
doğruluk, stil, ses kalitesi, balans ve nüanslar gibi konularda cesaretli
öğrencilere soru sorabilirler. Başka bir soru sorma tekniği de iki ya da üç
kişilik bir “resmi dinleyiciler komisyonu” belirlemektir. Yalnız bu komisyondakiler
performans göstermemeli, sadece grupları dinlemeli ve hakemlik yapmalıdır.
Öğretmen “resmi dinleyiciler”e performansın görünüşünü belirlemeleri için
dikkatle dinlemeleri söyler. Örneğin onlardan performansı dinledikten sonra
tartışmalarını ve bir rapor vermelerini ister.
“Resmi dinleyiciler”in
tersine “misafir sanatçılar” diye isimlendirmek de büyük bir eğlence kaynağı
olacağı gibi aynı zamanda da yararlı bir soru sorma tekniğidir. Performans
zamanının yaklaşmasına yakın öğretmen, komşu okullardan (ya da ilçe, il, bölge,
ülke vb.) müziği bizden biraz farklı şekilde öğrenen “misafir sanatçılar”ın
geldiğini anons eder. Birkaç gönüllü öğrenci öğretmenin yanına gelir ve kasıtlı
olarak hata yapmak için talimat kartlarını alırlar. Örneğin anahtarı yanlış okuma, ritmi yanlış
çalma, şefi izlememe, dinamik işaretlerini gözlememe ve kötü bir ton kullanma
gibi. Grup ve misafir sanatçılar birlikte çalarlar ve daha sonra grup üyeleri
her bir “misafir sanatçı”nın performans hatalarını belirlemeye çalışırlar.
Heyecan ve eğlence artarken, sınıf kendiliğinden ikiye bölünür ve doğru
cevaplar için sonuç belirlenir.
Kahkahaların yanısıra birçok öğrenme gerçekleşecektir ve bir dahaki sefere daha
dikkatli dinleyeceklerdir.
Standart 3 (melodi
improvizasyonu, varyasyonu ve eşlikleme”, ve 4’ün (belirlenen başlıklarda
kompozisyon ve düzenleme yapma) içeriği belki de diğer müziksel çabalardan daha
fazlasını gerektiren soru sorma teknikleri kullanmayı gerektirir. Soru sorma
yolunu, anlatmaya tercih eden öğretmen,
kendi fikirlerini empoze etmeden yaratıcı sürece rehberlik edebilir.
Sıksık “Nasıl yapıyorsun?” şeklinde basit bir soru sormak, öğrencilerin düşünce
süreçlerini ifade etmelerine, müziksel estetik düzeyini açığa çıkarmaya,
onların başarılı olmalarına olanak sağlar. 6 soru sorma stratejisi, öğrencileri
kompozisyonlarını yansıtmada teşvik edebilir. (Bkz. Müziksel Yaratıcılığın
Yansıtılması için Soru Sorma Stratejileri)11
Müziksel Yaratıcılığın
Yansıtılması için Soru Sorma Stratejileri ·
Kompozisyon, beklenen ihtiyacı tam olarak karşılamakta
mıdır? ·
Yeniden gözden geçirdin mi? Ne
değişiklik yaptın? Nasıl değiştirdin? ·
Müziği kafanın içinde duydun mu? Bu ne
zaman ve nasıl oldu? ·
Kompozisyonun müzikal ilginçliği
nedir ya da ne anlatılmak istenmektedir? ·
Şayet kompozisyonunu tamamlaman için
daha fazla zamanın olsaydı, yapmak istediğin bir değişiklik olur muydu? ·
Süreç başarılı mıydı? Hiç değişikliğe
ihityaç duyuldu mu? |
Standart
6’nın (müziği dinleme, analiz ve tasvir etme) soruları estetik, tarih, eleştiri
ve üretimle ilişkilendirilebilir. Estetikle ilgili sorular “Besteci bu parçayla
bizim nasıl bir duyguya kapılmamızı sağladı?”, tarihle ilgili sorular
“Bestecinin bu eseri, hangi taih ve kültürü yansıtmaktadır?”, eleştiriyle
ilgili sorular “Besteci müziksel fikirlerini ifade etmede en iyi çalgıyı seçmiş
midir?”, üertimle ilgili sorular ise “Şayet müziği siz besteleseydiniz
(örneğin çok üzüntülü) duygunuzu ifade
etmek için hangi çalgıyı seçerdiniz?” şeklinde olabilir. Bunlara ilave olarak sorulan
(hangi çalgı çalıyor?, eserin formu nedir?, açılış kadansı minör ya da majör
mü?, ölçü sayısı nedir?, ezgi tersten çalınmakta mıdır? gibi) sorularla,
öğrencilerin dinledikleri müziğin elemanlarına odaklanmalarına yardımcı
olunabilir. Michael L. Masterson,
öğrencilerin farklı bağlantılar yapmalarına olanak sağlayacak sorular
sorulmasını önermektedir. Örneğin müziğin onlarda uyndırdığı “hoşlanma” “enerji
dolu” ve “dağlar” gibi fikirleri ve şekilleri listelemeleri istenir. O, öğrencilerinden müziğin olası
kategorilerinde, çalgıların kullanımında ve müziğin sembolize ettiği değerler
gibi kültürel bilgileri analiz etmelerini ve tartışmalarını istemektedir.
Standart
8 (müziğin diğer sanatlar ve sanat dışındaki disiplinlerle ilişkilerini
kavrama) ve 9’un (müziğin tarih ve kültürle ilişkisini kavrama) içeriğinde de
sorular düşünülebilir. Jeffrey Aaron,
Arts PROBEL (üretim, algılama ve yansıtma) modeline ilişkin sorular
kullanılmasını önermektedir.14 O, öğrencilerin diğer disiplinlerle,
tarihle ve diğer kültürlerle ilişki kurmalarına yardımcı olmak için , belirli dergilerde yayınlanan bir çok sorunun öğrenciler tarafından
cevaplanması gerektiğini düşünmektedir. Algılama ilgili sorular “Kompozisyonun
en gürültülü bölümü neresiydi?”, “Hangi çalgıların sesleri birbirine
benziyordu?” şeklinde olabilir. Öğretmenler soracakları sorularla öğrencilerin,
süreçteki benzerlikler, müziksel fikirlerin olası kaynakları ve kompozisyonun
yapıldığı dönemdeki tarihi olaylar arasında ilişki kurmalarına ve bunları
anlamalarına yardımcı olabilirler. Öğrenciler zamanlarını politika, güzel sanatlar, mimari, müzik, din,
endüstri, bilim, ulaşım ve haberleşme alanlarındaki olaylarla geçirebilir ve
daha sonra bu alanlardaki olay ve fikirlerin müzik eserleri üzerindeki etkisini
ve müziği nasıl etkilediğini tartışabilirler. Beekman C. Cannon, Alvin H.
Johnson ve William G. Waite’in Müzik
Sanatı16 ile Milo Wold ve Edmund Cykler’ın Batı Dünyasında Müzik ve Sanata Bakış17 isimli eserler
bu tür sorular sormak için yararlanılabilecek harika kaynaklardır. Bunların
yanısıra tüm standartlar için bir çok örnek soru MENC’in [Müzik Eğitimcileri Ulusal Konferansı] Öğretim Stratejileri18 serilerinde
bulunabilir.
Sorularla öğrenciler,
Müzik Eğitimi Ulusal Standartları’na ulaştırılabilir. Bunun yanısıra sorular;
sınıf yönetimi, öğrencilerin motivasyonu ve istendik davranışların kazandırılması
açısından önemlidirler. Çocuk Eğitiminde
Şarkı Söyleme-Şarkı Kitabı I isimli
eserde Peggy D. Bennett ve Douglas R. Bartholomew istenmeyen davranışlardan
doğan sınıf problemlerini, yarışmaları ve ödüllendirmeleri tartışmaktadırlar.
Onlar “öğrencilerin; dikkatini çekecek, çaba göstermelerini sağlayacak ve
onları tatmin edecek görevlerle, iradeli, bağımsız ve kendi güveni olan
bireyler olarak yetiştirilebileceğini”savunmaktadırlar.20 Öğretmenler
soracakları sorularla öğrencilerin davranışlarını ödüllendirmeden onları motive
edebilirler, çünkü öğrenciler açısından öğrenme, onların ilgilerini
çekecek görevlerle olacaktır. İyi
seçilmiş sorularla beslenen öğrencilerin kendi kendine güveni ve itibarı
olacaktır.
Hatta bunun yanısıra en
becerikli öğretmen, zamanını uygun şekilde davranan öğrencilerle geçirir. Bu
durumda o öğrenciler, sınıfta müzik öğrenirken hangi davranışları
gösterdiklerinde iyi olunacağını ya da hoşa giden durumlar yaratabileceklerini
kendi kendilerine sorarlar ve ona göre davranırlar. Aşağıdaki sorular
öğrencilerle birebir durumlarda ve onların hatalarını söylemek için
kullanılabilir:
·
“Bana söyleyebilir misin bozduğun işten tüm sınıf neler
bekliyordu?”
·
“Niçin sınıf kurallarımıza ters davranıyorsun?”
·
“Seni bundan vazgeçirmek için ne
yapabilirim?”
·
“1-10 arasındaki puanlardan, yaptığın
işe hangi notu vererek grup sana yardımcı olabilir?”
·
“Herkese, bunu şöyle yapın, şöyle yaparsanız daha iyi olur
ya da nasıl daha etkili müzik yapabileceğimiz konusunda bir öneri sunabilir
misin?”
·
“Yaptığın davranışın (kendine göre
doğru olduğunu düşündüğün) nedenini açıklayabilir misin?
·
Bu seni sevimsiz yaptı! Seni
alt-üst eden birşey mi oldu?
·
Artık bu noktada velinle toplantı mı
yapalım, seni müdüre mi havale edeyim ya da sana başka bir sınıf mı bulalım?”
Bu yolla
sorulan sorularla, anlama düzeyi düşük olan öğrencilerin, kabahat işleme ve
utanç duygularına kapılmadan daha derin düşünmeleri ve kendilerine güven
duymaları sağlanabilir. Sade ve anlaşılır bilgilerle donatılan öğrencilerin,
gelecek için daha iyi plan yapma, doğru karar verme ve istendik davranışlar
gösterme ve duygularını açıkça ifade etme yetenekleri artacaktır. Sorular,
öğrencilerin aldıkları görevleri ağır ve güç olduğu kanısına kapılmadan ve
pişmanlık duymadan yapmalarına olanak sağlamalıdır.
Bölüm
5: Öğretmenin
sorular hakkında hatırlamaya ihtiyaç duyduğu şeyler. Allan C.
Ornstein daima aklımızda tutmamız gereken şeyin şu olduğunu söyler: ”Önemli
olan sadece söylediğinizi sıralamak değil, nasıl söylediğiniz, neden
söylediğiniz ve neyi takip ettiğinizdir.”21 O, iyi soru sormak için
bazı önemli ipuçları önermektedir.
·
Soruları sınıfı canladıracak şekilde
sorun ve sadece hafızayı yoklayacak veya sınıfı durgunlaştıracak sorulardan
kaçının.
·
Soruları kişisel ve öğrencileri
ilgilendirecek şekilde sorun ve onların yaşantılarını anlamaya çalışın.
·
Çeşitli genişlikte ve zorlukta sorular
sorun.
·
Soruları basit ve anlaşılır biçimde
sorun.
·
Soru sorarken sınıfın içinde dolaşın.
Ornstein,
soru sorarken tuzak kurmaktan kaçınılmasını da önermektedir.
·
Öğrencilerin “evet” ya da “hayır”
şeklinde yanıtlayabilecekleri sorular sormayın.
·
Belli belirsiz sorular sormayın
(“gösterdiğimiz performansla ilgili ne not aldın?” gibi).
·
Öğrenciler bir sorunun cevabını
vermeden ikinci bir soru sormayın.
·
Uzun cevap gerektiren sorular sormayın
(“lütfen birileri Bach ile Mozart’ın müzik stilleri arasındaki zıtlıkları
karşılaştırabilir mi?” gibi).
·
Soruyu sormadan önce öğrencinin ismini
söylemeyin (böylece öğrencilerin hepsi tetikte bekleyecek, daha çok dikkat
gösterecek ve cevabı düşünecektir).
·
Şayet bir öğrenci soruyu
cevaplandıramadıysa, cevabı hemen siz vermeyin, soruyu tüm sınıfa yöneltin.
·
Sadece gönüllü olanlara soru sormayın.22
Birçok
soru uzmanı, sorunun önemliliğinin, öğrencilere cevaplamaları için yeterli
zaman verilmediğinde onları strese soktuğunu belirtmektedir. Thomas R.
McDaniel, öğretmenlerin, öğrencilerin bilemeyecekleri türden hileli, tuzaklı,
onları cezalandırıcı veya komik duruma düşürücü sorulardan kaçınmalarını
önermektedir.23 Ona göre öğretmenler, soru sormak yerine, öğrencilerin
bildiklerini, inandıklarını ve değerlerini ifade etmelerine, bunları
göstermelerine izin vermelidir.
Bölüm
6: Öğretmenin,
öğrencilerin cevabını yanıtlaması. Marvin Pasch ve onun yazarları,
öğretmenin, öğrencilerin cevaplarına verebileceği bir çok yanıt olduğunu
söylerler. Bunlar “övgü, yeniden soruyu yöneltmek, beklemek, doğrulamak veya
yeni bir soru sormak”tır24. Bunun yanısıra bu yazarlar, daha derin
cevaplar, onaylayıcı yanıtlar, teşvik edici
çoklu yanıtlar ve parmak kaldırarak oy verebilecekleri durumları
önermektedirler. Aynı zamanda öğretmenler, öğrencilerin cevaplarını tekrar,
yeniden başka biçimde ifade ederek sonucu çeşitli cevapların bir bileşkesi
olarak özetleyebilir.
Akış Şemasının Kullanılması
Akış
şemasında görülen grafik, etkili soru sorma yollarının yapılandırılmasına
yöneliktir. Bir ders planı hazırlarken veya öte yanda bir öğretme durumunun
yapısını oluştururken, öğretmenler ilk beş kategoride kararlarını verebilirler.
Örneğin birinci seçeneği seçen bir öğretmen aşağıdaki tanımlamaları yapabilir:
1.
Genel bilgi - bir okulun genel bir
müzik sınıfındaki 11 yaşındaki kız ve erkek öğrenciler.
2.
Cevabun türü veya beklenen sonuç -
gruplar cevabı tartışacaklar ve grup sözcüleri cevaplarını öğretmenin kulağına
söyleyecekler.
3.
Öğrencilerin beceri düzeyi ve soruların
bilişsel alandaki dereceleri - gruptaki öğrenciler karışık yetenekli ve en
azından her gruptan bir kişi soruyu analiz düzeyinde cevaplayabilecek
nitelikte.
4.
İçerik neleri kapsayacak - algılama ve
dinleme.
5.
Sorular hakkında hatırlanacak şeyler
- öğrencileri canlandırıcı, basit,
anlaşılır ve düşünmeye zorlayan.
Bando,
orkestra ve koro öğretmenleri de akış şemasını kullanabilirler. Öğrenciler gam
yapısını öğrendikten sonra, örneğin bir 6. sınıf öğretmeni öğrencilerden,
çaldıkları gamın formuyla ilgili yeni gruplar oluşturarak, birinci öğrenciden
küçük üçlü üstten çalmasını, ikinci öğrenciden büyük üçlü üstten çalmasını,
üçüncü öğrenciden büyük üçlü alttan çalmasını ve dördüncü öğrenciden de küçük
üçlü alttan çalmasını ve böylece de uygulama düzeyinde bir cevap vermelerini
isteyebilir.
Motivasyon
ve hoşlanma düzeyini artırmak için takımlar kurularak oyunlar ve turnuvalar
yapılabilir. Öğretmen sorar: “Bir konserde olsanız bir majör gamı nasıl
çalarsınız?” Öğrencilerin diziyi kendi grupları içinde bir kaç dakika
çalışmalarından sonra öğretmen sınıfı ikiye böler ve önce birinci grup çalar,
ikinci grup dinler; sonra ikinci grup çalar ve birinci grup dinler. Daha sonra
dinleyiciler 1’den 10’a kadar parmaklarını kaldırarak duyduklarını değerlendirir
ve puan verirler. Tüm gruplar çaldıktan sonra öğretmen, partilerinde değişiklik
yapmak isteyen gruplara ikinci bir değişiklik önerebilir. İkinci değerlendirme için en yüksek
puan 9’dur. Bu kısım de bittikten sonra öğretmenin ikinci kısmın da aynı gamda yapılacağını
söuylemesiyle tüm öğrenciler çaldıkları üçlüleri değiştirirler.
Akış
şeması ve soruların kullanılması yoluyla öğretmen, öğrencilerin öğrenmeye daha
fazla ilgi ve istek duymasını, algılama ve değerlendirme becerilerinin
artmasını sağlayabilir ve bunun yanısıra öğrencilerin öğrenmelerini, formal
testlerdeki gibi tansiyonu yükseltmeden değerlendirebilir. Akış şeması, her
müzik sınıfında, akla uygun öğrenme düzenekleri hazırlamak ve değişik
düzenlemelerle soru yapılarını belirlemede size yol gösterecektir.
KAYNAKLAR
1.
Alison King, “From Sage on the Stage to Guide on the Side”,
College Teaching 41, no. 1
(1993):30-35.
2.
Mary P. Pautz, “Musical Thinking in the General Music
Classroom”, in Dimensons of Musical
Thinking, Eunice Boardman, ed. (Reston, VA: Music Educators National
Conference, 1989).
3.
Howard Gardner, The
Unschooled Mind: How Childen Think and How Schools Should Teach (New York:
Basis Books, 1991) 119.
4.
Renate Nummela Caine and Goffrey Caine, Making Connections: Teaching and the Human Brain (Alexandria, VA:
Association for Supervision and Curriculum Development, 1991), 87.
5.
Meredith Gall, “The Use of
Questions in Teaching”, Review of
Educational Research 40 (1970): 707-21.
6.
David W. Johnson and Roger T. Johnson, Circles of Learning (Alexandria, VA: Association for Supervision
and Curriculum Development, 1984).
7.
W. David Le Noir, “Teacher Questions and Shema Acitivation”,
Clearing House 66 (1993): 349-52.
8.
Marvin Pasch, George Sparks-Langer, Trevor G. Gardner, Alane
J. Starko, and Christella D. Moody, Teaching
as Decision Making (White Plains, NY: Longman Publishing Group, 1991). See
also Benjamin S. Bloom, ed., Taxonomy of
Educational Objectives: The Classification of Educational Goals. Handbook
1. Cognitive Domain (New York: Davit McKay Company, Inc., 1956).
9.
Francis P. Hunkins, Teaching
Thinking througt Effective Questioning (Boston: Christopher-Gordon
Publishers, Inc., 1989). See also D. R. Krathwohl, ed. Taxonomy of Educational Objectives: The Affective Domain (New York:
David McKay Company, Inc., 1964).
10.
MENC Task Force for National Standarts in Music,The School Music Program: A New Vision
(Reston, VA: Music Educators National Conference, 1994).
11.
Patricia Shehan Campbell and Carol Scott-Kassner, Music in Chilhood (New York: Schirmer
Books, 1995.)
12.
Carol Ann Goodson and Ed Duiling, “Integrating the Four Disciplines”, Music Educators Journal 83, no.2
(1996):33-37.
13.
Michael L. Masterson, “Moving beyond ‘ It’s Got a Good Beat’
” , Music Educators Journal 80, no.6
(1994) 24-28.
14.
Jeffrey Aaron, “Integrating Music with Core Sunjects”, Music Educators Journal 80, no.6 (1994)
33-36.
15.
Ibid, 34.
16.
Beekman C Cannon, Alvin H. Johnson and William G. Waite, The Art of Music (New York: Thomas Y.
Crowell C. Brown Company Publishers, 1960).
17.
Milo Wold and Edmund Cykler, An Introduction to Music and Art in the Western World (Dubuque, IA:
William C. Brown Company Publishers, 1967).
18.
Carolynn A. Lindeman, ed., Strategies for Teaching series (Reston, VA: MENC, 1995-97).
19.
Peggy D. Bennett and Douglas R. Bartholomew, Songworks I: Singing in the Education of
Children (Belmont, CA: Wadsworth Publishing Company, 1997).
20.
Ibid., 191.
21.
Allan C. Ornstein, “Qouestioning: The Essence of Good
Teaching-Part II”, NASSP Bulletin 72
no.505 (1988):80.
22.
Ibid.
23.
Thomas R. McDaniel, “The Ten Commandments of Motivation”, in
The Annual Edition of Educational
Psychology 1987/1988, Fredric Linder and James H. McMillan, eds. (Guilford,
CT: The Dushkin Publishing Group, Inc., 1987), 159-163.
24.
Pasch et al., Teaching
as Decision Making.