MAKALELER |
SUZUKİ OKULU METODU *
H.Ü. Devlet Kons. Öğr.Üyesi
İnönü Ünv. Eğt.Fak.
Dergisi
Cilt:6 Sayı:9 Bahar-2005,
s.115-128
ÖZET
Suzuki Okulu dünyaca
ünlü Japon keman sanatçısı ve öğretmeni Dr. Shinichi
Suzuki tarafından yaratılmış, başarılı sonuçlar vermiş
ve bütün dünyada müzik eğitimcileri tarafından kabul görmüş bir okul öncesi
müzik öğretim yöntemidir. Bu araştırma ile genel olarak Suzuki yöntemi ve
felsefesi incelenecektir.
Anahtar Sözcükler: Suzuki Okulu, Shinichi Suzuki,
Okul Öncesi Müzik Eğitimi, Anadil Yaklaşımı.
I. GİRİŞ
Okul
öncesi yaş grubu çocuklarının müzik eğitimi genellikle dört ile altı yaş
arasında başlamaktadır. Ancak, bazı çocukların olağanüstü müzik yeteneğine
sahip olması veya müzik öğretmeninin daha erken yaşlardaki çocuklarla özel bir
çalışma yapmak istemesi gibi nedenler, müzik eğitiminin daha erken
başlatılmasında etken olabilmektedir.
Suzuki Okulu (Metodu), Dr. Shinichi Suzuki tarafından yaratılmış ve bütün dünyada müzik
eğitimcileri tarafından kabul görmüş bir okul öncesi müzik öğretim yöntemidir.
Bu metod pek çok okul öncesi programından, çalgı
eğitimini yeteneği hangi düzeyde olur olsun, küçük yaştaki çocuklara öğretmeyi
hedeflemesi bakımından farklılık göstermektedir. Bunun yanı sıra, Suzuki Metodu
diğer okul öncesi müzik programları gibi grup içinde öğretim yerine bire-bir
öğretim (bir öğrenci, bir öğretmen) üzerine yoğunlaşmaktadır.
II. SUZUKİ VE SUZUKİ METODU FELSEFESİ
II. 1. Dr. Shinichi Suzuki
Dünyaca ünlü keman
sanatçısı ve öğretmeni Dr. Shinichi Suzuki 1898’de
Japonya’nın Nagoya şehrinde doğdu. Babası zamanının
en büyük keman yapımcısı idi. Suzuki, babasının kendi mesleğini sürdürme
isteğini yerine getirmek yerine, Mischa Elman’ın plaklarını dinleyerek kendi kendine keman çalmayı
öğrendi. Tokyo’da Ko Ando
ile keman çalıştıktan sonra 1920’de keman eğitimi almak üzere Berlin’e gitti.
Suzuki orada sekiz yıl Karl Klinger
ile keman çalıştı. Almanya’da I. Dünya Savaşının açtığı fiziksel ve duygusal
yaraları gördü. Bu tecrübeleri daha sonraki yıllarda kendi eğitim felsefesini
derinden etkiledi. Berlin’de tanışıp evlendiği soprano sanatçısı Waltraud ile hem konserler vermek hem de öğretmenlik yapmak
üzere 1928’de Japonya’ya geri döndü. Suzuki üç erkek kardeşi ile beraber Suzuki Yaylı Çalgılar Dörtlüsü’nü kurdu
ve ülke içinde konser turneleri düzenledi.
Suzuki 1930’lu
yıllarda Tokyo’da İmparatorluk Müzik
Okulu’nu kurdu ve orada keman dersleri vermeye başladı. Aynı zamanda Tokyo Yaylı Çalgılar Orkestrası’nın şefi
oldu. O yıllarda kendisinden Toshiyo Eto, Koji Toyoda
gibi çocuklara ders vermesi istendiği zaman, önce bu çocuklar ile daha sonra
ise diğer küçük çocuklar üzerinde pedagojik gözlemler ve denemeler yapmaya
başladı. Bu gözlem ve denemeler Suzuki öğretim yaklaşımının temelini oluşturdu.
Suzuki 1946’da Matsumoto’ya giderek orada yeni bir müzik okulunun
açılmasına yardım etti ve aynı okulda çocuklara keman öğretmeye başladı. Bu
okul 1950’de Yetenek Eğitimi Araştırma
Enstitüsü’ne dönüştürüldü. Bu enstitünün amacı çocuklara verilen eğitim ile
insanlara ve kültürlerine saygılı nesiller yetiştirmek ve her çocuğun bir dünya
vatandaşı olabildiği güzel bir dünya yaratmaktır.
Suzuki,
öğrencilerinden öğrendiği yeni şeyler doğrultusunda 10 kitaptan oluşan Suzuki Keman Okulu (Metodu)’nu
hazırladı. Bu metod daha sonraki yıllarda kendi
danışmanlığı altında diğer çalgıların öğretilmesinin yanı sıra okuma, sanat,
aritmetik, jimnastik, yazma sanatı ve yabancı dillerin öğretilmesine de
uyarlandı. Suzuki’nin yetenek eğitimi felsefesi hızla yayılmaya başlayınca,
1960’lı yıllarda pek çok batılı müzik eğitimcisi Japonya’ya giderek Suzuki’nin
sınıflarını ziyaret etmeye ve onun metodunu öğrenmeye başladı. Böylece, Suzuki Metodu bütün dünyaya yayılarak
pek çok ülkede kullanılmaya başlandı.
Yetenek Eğitimi Müzik
Okulu ise 1974 yılında
kuruldu. Suzuki bu okulda yeni programlar geliştirmenin yanı sıra öğretmen
yetiştirme programı da geliştirdi. Yirmi sene yöneticiliğini yaptığı bu okuldan
180’den fazla öğretmen mezun oldu. Bugün bu öğretmenlerin pek çoğu Yetenek Eğitimi Araştırma Enstitüsü’nün
üyesi olarak Japonya’da öğretmenlik yapmaktadır. Öğretmenlik programından mezun
olan 200’den fazla yabancı öğretmen ise dünyanın dört bir tarafında Suzuki
okulunun liderleri olmuşlardır. Bugün Japonya’da 20.000 civarında 3-18 yaş arası Suzuki öğrencisi, 1400 öğretmenden ders
almaktadır. Dünyada ise 38 ülkede toplam 400.000 civarında Suzuki öğrencisi ve
8.000 civarında Suzuki öğretmeni mevcuttur.
Suzuki
bütün hayatını çocukların mutluluğuna adadı. Onlara müzikal algılama yoluyla
güzelliğin farkına varma ve insanlara saygı gösterme duygularını aşılamaya çaba
gösterdi. Suzuki her fırsatta politikacılarla, öğretmenlerle ve ailelerle
görüşerek, çocukların müziksel potansiyelinin tamamının geliştirilmesini
hedefledi. Yaşamı boyunca pek çok ödüller aldı. Japon İmparatoru tarafından
“Yaşayan Ulusal Hazine” olarak adlandırıldı ve Nobel Barış ödülüne aday
gösterildi. Ayrıca, Matsumoto’da bir Suzuki müzesi
açıldı. Uluslararası Suzuki Derneği
1983’de, Uluslararası Suzuki Akademisi
ise 1997’de kuruldu. Suzuki’nin 1998 yılında ölümünden itibaren öğrencisi
Profesör Koji Toyoda Yetenek Eğitimi Araştırma Enstitüsü,
Uluslararası Suzuki Derneği ve
Uluslararası Suzuki Metodu Akademisi’nin başkanlığını yürütmektedir.
Suzuki’nin gösterdiği başarılarının pek çoğu karısı Waltraud’un
desteği ile gerçekleşmiş, otobiyografisi Nurtured by Love yine Waltraud tarafından İngilizceye tercüme edilip, ilk kez
1969’da yayınlanmıştır
II. 2. Suzuki Metodu’nun Amaçları
Suzuki metodunun ana amacı,
çocukların müzik yoluyla bir bütün olarak yetiştirilmesidir. Dr. Suzuki bütün
hayatı boyunca çocukların müzikal algılama yolu ile güzelliğin farkına
varmalarını ve onların insanlara saygı duymalarını sağlamayı hedeflemiştir.
Suzuki’nin felsefesine göre, çocuklar gelişim süreci içerisinde kendine
güvenen, inanan, zor şeyleri denemeye kararlı, disiplinli, konsantre
olabilen, müzikten her zaman hoşlanan, yetenekli ve müziğe karşı duyarlı
bireyler olabileceklerdir. Ancak, bu hedeflerin yanı sıra pek çok Suzuki
öğrencisi verilen eğitim sonucunda çok iyi düzeyde profesyonel müzisyenler
olmuşlardır.
Suzuki
metodunun amaçları genel olarak şöyle özetlenebilir:
1. Çocuklara 3 veya 4
yaşlarında başlamak üzere çalgı eğitimi vermek,
2. Sürekli olarak,
mümkünse doğumdan itibaren çocuklara müzik dinletmek,
3. Çalgı eğitimine
başladıktan sonra nota eğitimine geçmek,
4. Verilen
aktiviteleri her gün sürekli olarak tekrarlatmak (Suzuki çocuklara “sadece
yemek yediğiniz günler çalışın” diye tavsiyede bulunmuştur),
5. Doğal bir yolla
başkaları ile ve başkalarının önünde müzik yapmak,
6. Diğer öğrencilerin
derslerini izlemek ve haftada bir kez grup dersi yapmak,
7. Aile işbirliğini
sağlamak,
8. Pozitif bir öğrenme
ortamı hazırlamak,
9. Çocukların, evlerde küçük, konser salonlarında ise büyük
boyutlarda konserler vermelerine olanak sağlamak,
10. Eğitilmiş
öğretmenlerin vereceği yüksek standartlarda eğitim sağlamak,
11. Dünyanın dört bir
tarafındaki Suzuki öğrencileri ile müzik dili aracılığı ile sosyal bir iletişim
kurabilmek.
II. 3. Anadili Yaklaşımı
Dr. Suzuki, Toshiya, Toyoda ve diğer okul
öncesi çocuklarla 30 yılın üzerinde yaptığı denemeler ile her çocuğun müzik
yeteneğine sahip olduğu ve bu yeteneğin doğru bir eğitim ile
geliştirilebileceği sonucuna vardı. Ona göre, doğru bir şekilde eğitilen her
çocuk, kendi anadilini öğrenmek için yeteneğini geliştirebildiği gibi, müzik
yeteneğini de geliştirebilirdi. Müzik yeteneğini geliştirmenin en doğal yolu
çocuğun anadilini öğrenme sürecindeki metod idi. Yani
“anadili yaklaşımı”. Sonuç olarak yeteneğin geliştirilmesi olan “yetenek
eğitimi” Suzuki’nin en çok önem verdiği konu olmuş ve anadili yaklaşımı
çalışmalarının merkezini oluşturmuştu.
Anadili
yaklaşımında müzik dinlemek Suzuki metodunun ilk ve en önemli elementi
olmuştur. Çocuklar doğdukları andan itibaren annelerinin konuşmalarındaki nüansları sürekli olarak dinleyerek ve taklit ederek, doğal ve akıcı bir şekilde konuşmayı
öğrenirler. Çocuklar anadili yaklaşımında olduğu gibi müzikal bir çevre içinde
yaşarlarsa, müzikal eğitimlerinde de aynı sonuçlar alınacaktır.
Suzuki’nin
anadili yaklaşımı ile çocuklar Suzuki repertuarını mümkün olduğunca erken
yaşlarda, hatta doğar doğmaz dinlemeye başlamaktadırlar. Suzuki, öğrencilerin
her gün birkaç saat müzik dinlemelerini önermiştir. Bu nedenle, ilerdeki
yıllarda öğretilmeye başlanacak eserlerin ses kayıtları, yemek yerken, oynarken
veya dinlenirken çocuklara defalarca dinletilmektedir. Çocukların derslere
başladıktan sonra her gün sürekli olarak, çalışacakları veya çalıştıkları müzik
eserlerini dinlemeleri onların hızlı bir şekilde öğrenmelerini sağlamaktadır.
Suzuki her öğrencinin anadili yaklaşımı ile başarılı olabileceğine inanmış,
müzik gelişimi çocuğa bağlı olmasına rağmen, her çocuğun “müzikal”
çalabileceğini var saymıştır.
III. SUZUKİ ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ
III. 1. Suzuki Eğitim Materyalleri
Suzuki’nin hazırlamış
olduğu ilk Suzuki Metodu yani Suzuki Keman Okulu 10 kitaptan
oluşmaktadır. Bu metod daha sonraki yıllarda çeşitli
çalgılara uyarlanmış ve okul öncesi yaş grubu çocukların eğitiminde başarılı
sonuçlar vermiştir. Bu metodlar uzun yıllar Birch Tree Group
Limited tarafından yayınlanmıştır. Daha sonraki
yıllarda ise Warner Brothers
tarafından basılmıştır. Diğer çalgılar için yazılmış olan metodlar şunlardır:
·
Suzuki Piyano Okulu (6 kitap. Warner Brothers tarafından 7
kitap olarak yayınlanmıştır)
·
Suzuki Çello Okulu (10 kitap)
·
Suzuki Viyola Okulu (6 kitap)
·
Suzuki Gitar Okulu (4 kitap)
·
Suzuki-Takahashi
Yanflüt Okulu (11 kitap)
·
Suzuki Arp Okulu (2 kitap)
·
Suzuki Blokflüt
Okulu (4 kitap)
·
Suzuki Ses Okulu (2 kitap).
Bu metodların
yanı sıra, kitaplardaki eserlerin ses kayıtları, piyano eşlikleri, nota eğitimi
kitapları, etüdler ve oda müziği eserleri de
mevcuttur. Bu materyallerin dışında, Suzuki öğretmenleri tarafından yayınlanan
solo eserler, oda müziği eserleri, ses kayıtları, hikayeler,
oyunlar, teori kitapları ve ev ödevi defterleri de vardır.
Suzuki,
metodlarında bütün öğrenciler için çekirdek bir literatür geliştirmiş ve eserleri kolaydan zora doğru
sıralamıştır. Her metod genellikle 18. ve 19. yüzyıl
ünlü Alman bestecilerin ağırlıkta olduğu solo eser örneklerini ve Avrupa halk
şarkılarını içermektedir. Metodlarda “ortak bir dil”
oluşturmak için her metodun ilk kitabında Suzuki’nin bestelediği “Allegro” ve
düzenlediği “Twinkle, Twinkle,
Little Star” varyasyonları ve iki halk şarkısı “Lightly Row” ve “Go Tell Aunt
Rhody” ye yer verilmiştir.
Suzuki öğretim
materyallerinin yanı sıra, Suzuki felsefesini ve metodunu daha iyi öğrenmek
isteyen eğitimciler için Suzuki’nin yazmış olduğu pek çok kitap da vardır. Bu
kitaplardan bazıları şunlardır:
·
Suzuki,
S. (1983) Nurtured by Love: The Classic
Approach to Talent Education [Sevgi ile
Beslenmek: Yetenek Eğitimine Klasik Yaklaşım]. Smithtown,
New York, Exposition Press.
·
Suzuki,
S. Young Children’s Talent Education and It’s Method
[Küçük Çocukların Yetenek Eğitimi ve Metodu]. New Jersey. Summy-Birchard.
·
Suzuki,
S. Ability Development from Age Zero
[Sıfır Yaşından İtibaren Yetenek Gelişimi].
·
Suzuki,
S. Where Love is Deep [Sevgi Çok Olduğu Zaman].
·
Suzuki,
S. His Speeches
and Essays[Suzuki’nin
Konuşmaları ve Yazıları]. New Jersey. Summy-Birchard.
·
Suzuki,
S. Tonalization.
New Jersey. Summy-Birchard.
Bu kitapların yanı
sıra American Suzuki Journal,
Suzuki World ve Talent Education Journal
vb. dergiler de Suzuki öğretmenleri için mevcuttur.
III. 2. Kulak ve Nota
Eğitimi
Dr. Suzuki müzik
eğitiminin başlangıcından itibaren kulağın gelişimini vurgulamıştır. Suzuki’nin
en önemli mesajı “gözden önce kulak; nota okumadan önce ezbere çalmak”tır. Kulak eğitimi doğru yapılırsa, çocuklar güzel
bir tonun ne olduğunu kavrayabilecekler ve böylece en mükemmel müzisyenler gibi
çalabileceklerdir. Suzuki, anadilin öğrenilmesinde olduğu gibi, öğretmenin ve
ailenin sağladığı müzikal bir ortamda çocukların sürekli olarak müzik
dinlemelerini tavsiye etmiştir. Çocukların her gün sürekli olarak müzik
eserlerini dinlemeleri hızlı bir şekilde öğrenmelerine neden olacağı gibi,
dinledikleri örneklerdeki sanatçılar gibi çalmaya da çaba göstereceklerdir. Bu metod ile çocuklar
“müzikal duyuları” gelişmiş bireyler olacaklardır. Bu da “müzikal
yetenek” eğitimi için çok önemlidir.
Suzuki yönteminde çocukların nota
okuyabilmeleri de çok önemlidir. Ancak, çocuklar nasıl yazı yazmayı öğrenmeden
önce konuşmayı öğreniyorlarsa, aynı şekilde nota okumayı öğrenmeden önce
çalmaya başlamalıdır. Nota eğitimi öğrencinin yaşına ve yeteneğine göre
başlamalıdır. Öğretmen, çocukların müzikal duyarlılığı, çalma yeteneği ve
hafızası geliştiği zaman nota eğitimine geçmelidir. Ama şu da unutulmamalıdır
ki, nota eğitimi sadece notasız çalmak amacı için verilmelidir. Kural olarak
çocuklar nota okumayı öğrendikten sonra bile derslerde ve konserlerde eserleri
ezbere çalmak zorundadırlar. Öğrenciler eserleri ve hatta alıştırmaları ezbere
çalmakla, güzel ses üretebilecek ve performansın ifadeli yönünün farkına
varabileceklerdir. Suzuki’ye göre öğrencinin “ne söylendiğinden çok, nasıl
söylendiği” önem kazanacaktır. Bugün pek çok Suzuki programında nota okuma
öncesi becerileri bireysel ve grup ortamında geliştirilmekte, nota eğitimine
ise genellikle 5-6 yaşlarında başlanmaktadır.
Nota
eğitimi Suzuki Metodu’nda içerilmemiş ve eğitimi öğretmenin kendisine bırakılmıştır.
Nota eğitimi kitapları Suzuki öğretmenleri tarafından ayrıca hazırlanmıştır. Bu
materyallerden bazıları şunlardır:
·
Martin,
Joanne. I Can Read Music-For
violin [Nota Okuyabiliyorum-Keman İçin]. Warner Brothers.
·
Martin,
Joanne. I Can Read Music-For
cello [Nota Okuyabiliyorum-Çello İçin]. Warner Brothers.
·
Star,
Constance. The Music Road-A Journey
in Music Reading [Müzik
Yolu-Nota Okumaya Yolculuk]. Vol 1-3.
III. 3. Müzikalite
Eğitimi
Müzikalite eğitimi
Suzuki metodunun temelini oluşturan bir başka elementtir. Müzikalite eğitiminde
“tonalizasyon” kelimesi Suzuki’nin ortaya attığı bir
kelimedir. Bu kelime ses eğitimindeki “vokalizasyon”
kelimesinin keman eğitimindeki karşılığıdır. Çocuk tonalizasyon
çalışmaları sonucunda her eseri şarkı söyler gibi ve legato tekniği ile güzel
bir ton ve müzikal bir ifade ile çalabilecektir. Suzuki’ye göre iyi bir ton
müziğin yaşayan ruhudur. Çocuğun kulağı çok iyi eğitildiği zaman güzel bir
tonun ne olduğunu ayırt edebilecektir. Çocuğa kitaplarda yer alan eserleri
tekrar tekrar dinletme yoluyla, nasıl güzel bir ton
ve müzikal ifadeyle çalınacağı kolayca öğretilebilecektir. Suzuki metodunda,
çocukların dinledikleri ve öğretmenleri ile beraber çalıştıkları eserleri
derslerde ezbere çalmaları beklenmektedir. Ezbere çalma ile çocuk eserlere daha
iyi konsantre olabilecek ve mükemmel bir müzikalite
ile çalabileceklerdir. Suzuki’ye göre ezberleme anadili yaklaşımında doğal bir
süreçtir.
Suzuki,
metodlarında tonalizasyon
çalışmalarına yer vermenin yanı sıra Tonalization (Summy-Birchard yayınları)
başlıklı bir kitap da yazmıştır. Suzuki kendi yetiştirdiği öğrencilerinin
müzikalite eğitimlerinin yanı sıra, diğer öğretmenlerin öğrencilerinin
performanslarını da değerlendirmiştir.
Her bahar ileri düzey repertuar ile mezun olan binlerce öğrencinin
mezuniyet kasedi (daha sonraki yıllarda video kaseti) Suzuki’ye gönderilmiştir. Suzuki yıllarca bu
kasetleri dinleyerek, öğrencilerin müzikaliteleri hakkında yorumlarda bulunmuş
ve bu yorumlar hem öğrenciler, hem de öğretmenler ve aileler için büyük bir motivasyon kaynağı olmuştur.
III. 4. Grup Eğitimi
Suzuki metodu bilinen anlamda
bir grup eğitimine dayanmamaktadır. Suzuki, öğrencilerin hem birbirleri için,
hem de beraber çalmaları için olanak yaratılmasını tavsiye etmiştir. Bu
nedenle, Suzuki eğitiminin temeli bir öğretmen ve bir öğrenci ile yapılan bire bire eğitim olmasına rağmen, bazen 3 veya 4 öğrenci aynı
derste beraber eğitim almaktadırlar. Bu durumda, öğretmen yalnızca bir
öğrenciye ders verirken, diğer öğrencilerde onları izlemektedirler.
Suzuki,
derslerde kullanılmak üzere özellikle keman öğrencileri için düetler ve piyano
eşlikli materyaller hazırlamıştır. Buradaki amaç öğrencilere beraber çalabilme
fırsatı sağlamaktır. Suzuki’nin hazırlamış olduğu Home Concert, Piano
kitabında pek çok küçük eser yer almaktadır. Eserlerden bazıları iki keman
içindir ve metodun üçüncü kitabını bitiren her öğrenci bu eserleri
çalabilmektedir. Bu eserler deşifre çalma amacı için de kullanılmaktadır.
Kardeşler ve arkadaşlar bir araya gelerek bu eserleri güzel vakit geçirmek için
evde çalabildikleri gibi, konserlerde de çalabilmektedirler. Bu kitabın yanı
sıra yine Suzuki tarafından hazırlanan kitaplardan bazıları şunlardır:
·
Suzuki,
S. My Trio Book-Suzuki Violin [Trio Kitabım-Suzuki Keman], Vol.
1-2. Warner Brothers.
·
Suzuki,
S. & Heck, T. 21
Pieces for Violin with Guitar
[Keman ve Gitar İçin 21 Eser]. Warner Brothers.
Suzuki Metodu’nun her çalgı için piyano eşlik kitapları mevcuttur.
İlerleyen yıllarda teknolojinin gelişmesi ile öğrencilerin “beraber çalabilme
yeteneklerini” kasetlere kaydedilen eşlikler ile beraber çalışarak geliştirmeleri
istenmiştir. Bunun yanı sıra bugün öğretmenler metod
ile doğrudan bağlantısı olmayan dans, şarkı söyleme, birlikte çalma, müzik
teorisi, nota eğitimi, deşifre çalışmaları ve oyun aktivitelerini grup içinde
yapmaktadırlar.
III. 5. Dr. Suzuki’nin,
Suzuki Metodu’nun Öğretimi Üzerine Önerileri
Dr. Suzuki, Suzuki Metodu’nun öğretilmesinde
özellikle şu noktalara dikkat çekmiştir;
1. Gözden önce kulak
2. Motivasyon
3.Önceden öğrenilen şeylerin üzerine yeni şeyler koyarak,
küçük adımlarla ilerlemek
4. Doğal hareket- performansa uygun bir vücut duruşu
5. Etkili ve rahat bir tekniğin sağladığı ritmik bir akış
6. Kendinden emin çalabilmek için eserlerin sürekli olarak
tekrar edilmesi.
Suzuki, kendi
metodunun öğretilmesi konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları Suzuki Piyano Okulu nun
önsözünde genel olarak aşağıda verildiği gibi açıklamıştır. Bu açıklamaları her
metodun öğretilmesi için genellemek yanlış olmayacaktır.
1. Çocukların ders
içindeki öğrenmelerden ve evdeki çalışmalarından zevk almaları sağlanmalıdır.
Çocukların duygularına karşı duyarlı olunmalı ve “çalışmalısın” diye baskı
yaparak onların çalışmadan nefret etmesine neden olunmamalıdır.
2.
Çocukların çalgılarına çalışmasının yanı sıra, üzerinde çalıştığı eserlerin ses
kayıtlarını mümkün olduğunca her gün dinlemesi sağlanmalıdır.
3.
Nota eğitimi çocuğun yaşına ve yeteneğine göre müzikal duyarlılığı, çalma
yeteneği ve hafızası geliştikten sonra verilmelidir. Nota eğitimi eserleri
ezbere çalabilmek için verilmelidir. Derslerde eserleri nota kullanmadan,
ezbere çalabilmek çocukların hafızalarını geliştirecek ve hızlı öğrenmelerine
neden olacaktır.
4.
Çocuklar sahnede hiç hata yapmadan eserleri çalabiliyorlarsa, o çocuklar
“yetenek eğitimi” için hazır demektir. Bundan sonra çocuklara bir müzikal cümle
yapısı içinde güzel bir ton ve müzikal duyarlılıkla çalabilme becerileri
öğretilmeye başlanmalıdır.
5.
Çocuklar yeni verilen eserlerin yanı sıra daha önceden öğrendiği eserleri de
sürekli olarak çalışmalıdır. Önceden öğrenilen eserleri sürekli olarak çalmak
çocukların yeteneğini daha çok geliştirecektir.
6.
Annelerin çocukları ile beraber diğer çocukların derslerini izlemeleri,
çocukların motivasyonunu artıracaktır.
7.
Ders süresi çocukların ihtiyaçları ve dikkatlerini toplayabilme süresi göz önünde
tutularak düzenlenmelidir. Ders süresi beş dakika olabileceği gibi bir başka
zaman yarım saat olabilecektir.
III. 6. Öğretmenin ve
Ailenin Müzik Eğitimindeki Yeri ve Önemi
Suzuki, çocukların
daha müzikal çalabilmeleri için fiziksel ve duygusal bir ortam hazırlama ve
verilen aktiviteleri çocukla beraber yapma sorumluluğunu öğretmenlere ve
ailelere vermiştir. Çocuğun yeteneğinin doğru bir şekilde gelişmesi öğretmenin
ve ailesinin sorumluluğudur. Eğer çocuk öğrenemiyor ise bu yetişkinlerin
başarısızlığıdır.
Suzuki
öğretmeni, Suzuki Metodu nun bel kemiğidir. Suzuki öğretmenleri çok küçük yaştaki
çocukları eğittikleri için, çalgının nasıl öğretileceğini bilmenin yanı sıra
çocuk psikolojisini ve gelişimini de çok iyi bilmek zorundadır. Öğretmenin en
önemli rolü öğrenciler için “mutlu ve doğal bir ortam” hazırlamaktır.
Suzuki’nin ders planına ve öğrencinin dikkatini toparlama durumuna göre,
öğretmen haftada bir veya iki kez öğrenci ile çalışmalıdır. Çocukların
birbirlerini izleyerek daha iyi öğrenmeleri ve duyduklarını taklit etmek
istemeleri Suzuki’nin dikkatini çekmiş, bu nedenle çocukların ve ailelerinin,
diğer çocukların derslerinde gözlemci olarak bulunmalarını tavsiye etmiştir. Bu
taklit etme isteği çocuğun daha çabuk öğrenmesine neden olmaktadır. Diğer
çocukları izlemek aynı zamanda yeni öğrencilerin çalgı derslerine başlaması
için de güçlü bir motivasyon olmaktadır.
Aile,
kulak eğitimi ve her becerinin adım adım çocuğa
kazandırılması prensiplerini uygulamak bakımından oldukça önemlidir. Aile
çocuğa konuşmayı nasıl öğretiyorsa, müzik yapmayı da öğretmekle yükümlüdür. Bu
nedenle aile evdeki ortamı zengin bir “öğrenme çevresine” dönüştürmelidir.
Suzuki yönteminde ailenin her derse katılması anadili yaklaşımının temelini
oluşturur. Özellikle annelerin aktif olarak çocuğunun bütün derslerini izlemesi
ve not alması gerekmektedir. Bunun yanı sıra çocuğun yetenek eğitimini
geliştirebilmek, evde çocuğunun çalışmalarını izleyebilmek ve ona yardımcı
olabilmek için annenin öğretmenlik eğitimi alması da gerekmektedir. Çocuğun
müzikal eğitiminin ilk yıllarında daha sonra öğrenilecek eserleri çalmayı
öğrenmeleri de beklenmektedir. Ancak, annelerin özellikle 20. yüzyılın ikinci
yarısında bir işte çalışmaya başlamasıyla bu sorumlulukların Suzuki’nin
istediği gibi yerine getirilebilmesi zorlaşmıştır.
III. 7. Suzuki
Konserleri
Suzuki, öğrencilerin
bildikleri eserleri sürekli çalışmalarının ve ileride öğrenecekleri eserlerin
ses kayıtlarını sürekli olarak dinlemelerinin önemini her zaman vurgulamıştır. Suzuki
bu amaçların gerçekleşmesi için Matsumoto’da düzenli
olarak solo konser günleri düzenlemekteydi. Bunların yanı sıra her hafta
gerçekleştirilen “ev konserleri” de mevcuttu. “Suzuki stilinde resitaller” de
en ileri düzeydeki öğrencinin, çekirdek repertuardaki en zor eseri çalmasıyla
konser başlamaktadır. Program ilerledikçe eserler kolaylaşmakta ve ileri
düzeydeki öğrenciler, eseri çalabilen daha düşük düzeydeki öğrencilerin
performansa katılması ile çalmaya devam etmektedirler. Böylece konserler bütün
öğrencilerin katılımı ile bir kutlamaya dönüşerek sona ermektedir. Suzuki’nin
daha büyük kutlamaları genellikle yüzlerce keman öğrencisinin katıldığı ve ünison çaldığı konserlerle gelenek haline gelmiştir.
IV. SUZUKİ EĞİTİM KURUMLARI
Suzuki’nin Japonya’da
kurmuş olduğu Yetenek Eğitimi Araştırma
Enstitüsü ve Yetenek Eğitimi Müzik
Okulu nun yanı sıra bugün dünyanın pek çok
yerinde Suzuki eğitim kurumları vardır. Uluslararası
Suzuki Derneği, Uluslararası Suzuki
Metodu Akademisi ve Avrupa, Asya, Avustralya ve A.B.D. de kurulan Suzuki
Dernekleri ve bu derneklere bağlı alt kuruluşlar mevcuttur. Bu kurumlar Suzuki
metodunu öğretmek, yaymak, koordine ve teşvik etmek amaçlarının yanı sıra
Suzuki öğretmenliği ve Suzuki öğretmen yetiştirme programları standartlarını da
oluşturmuşlardır.
Pek çok ülkede
derneklere bağlı olarak kurulan yerel Suzuki dernekleri, özel okullar, Suzuki
öğretmenlerinin bireysel olarak eğitim verdiği özel stüdyolar, enstitüler ve
üniversitelerin bünyelerinde kurulan Suzuki programları çocuklara ve gençlere
çalgı eğitimi sunmaktadır. Bu dernekler ve okullar yarı zamanlı veya tam
zamanlı kurslar, workshoplar, yaz okulları,
konferanslar, kongreler, festivaller ve konserler düzenleyerek Suzuki
öğrencilerini yetiştirdiği gibi Suzuki öğretmenlerinin yetiştirilmesini de
hedeflemektedir. Suzuki derneklerinin öğretmen yetiştirme programları ya kısa
süreli, ya da uzun süreli olmaktadır. Kısa süreli programlar genellikle yaz
dönemlerinde veya normal okul dönemlerinde workshoplarla
ve kurslarla gerçekleşmektedir. Uzun süreli programlar ise üniversitelerin
sunduğu lisans ve lisans üstü programlar ile
yürütülmektedir.
Günümüzde
Suzuki dernekleri ve okulları hakkında internette oldukça çok bilgi mevcuttur.
Bu web sayfaları Suzuki metodu ve aktiviteleri hakkında bilgi vermek yanında,
öğrencilerin kolayca ulaşabileceği Suzuki öğretmen listelerini de vermektedir.
Ayrıca, öğretmenlerin online soru ve cevapları için
oluşturulan forumlar da internette mevcuttur.
V. SONUÇ
Dr. Shinichi Suzuki (1898-1998) her
zaman çocukların iyi ve mutlu birer insan olarak yetişmelerini istemiş ve
hayatını bunların gerçekleşmesine adamış önemli bir eğitimci ve keman
sanatçısıdır. Suzuki’nin “iyi bir insan
yetiştirme” felsefesi üzerine kurulmuş olan Suzuki
Okulu başarılı sonuçlar vermiş ve bütün dünyada müzik eğitimcileri
tarafından kabul görmüş bir okul öncesi müzik öğretim yöntemidir. Bu metod pek çok okul öncesi programından, çalgı eğitimini
küçük yaşlardaki çocuklara vermeyi hedeflemesi bakımından farklılık
göstermektedir.
Suzuki, öğrencileri ile yaptığı denemeler sonucunda 10 kitaptan oluşan Suzuki Keman Okulu nu yazdı ve bu metod kendi danışmanlığı altında diğer çalgıların öğretilmesinin yanı sıra okuma, sanat, aritmetik, jimnastik, yazma sanatı ve yabancı dillerin öğretilmesine de uyarlandı. Diğer çalgılar için yazılmış Suzuki Metodları; Suzuki Piyano Okulu, Suzuki Çello Okulu, Suzuki Viyola Okulu, Suzuki Gitar Okulu, Suzuki-Takahashi Yanflüt Okulu, Suzuki Arp Okulu, Suzuki Blokflüt Okulu ve Suzuki Ses Okulu’ndan oluşmaktadır. Metodların yanı sıra, kitaplarda yer alan eserlerin ses kayıtları, piyano eşlikleri, nota eğitimi kitapları, etüdler, oda müziği eserleri vb. de mevcuttur.
Suzuki
okul öncesi çocuklarla yaptığı denemeler sonucunda her çocuğun müzik yeteneğine
sahip olduğunu ve bu yeteneğin geliştirilebileceği sonucuna vardı. Suzuki’ye
göre doğru bir şekilde eğitilen çocuk, kendi anadilini öğrenmek için nasıl
yeteneklerini geliştirebiliyorsa, müzik yeteneğini de geliştirebilirdi.
Yeteneğin geliştirilmesi olan “yetenek eğitimi” Suzuki’nin en çok önem verdiği
konu olmuş ve “anadili yaklaşımı” çalışmalarının merkezini oluşturmuştur.
Suzuki
metodunun öğretilmesinde öğretmenler özellikle şu noktalara dikkat
etmelidirler;
1. Gözden önce kulak
2. Motivasyon
3.Önceden öğrenilen şeylerin üzerine yeni şeyler koyarak,
küçük adımlarla ilerlemek
4. Doğal hareket- performansa uygun bir vücut duruşu
5. Etkili ve rahat bir tekniğin sağladığı ritmik bir akış
6. Kendinden emin çalabilmek için eserlerin sürekli olarak
tekrar edilmesi.
Suzuki, öğrencilerin
daha müzikal çalabilmeleri için, fiziksel ve duygusal bir ortam hazırlama ve
verilen aktiviteleri onlarla beraber yapma sorumluluğunu öğretmenlere ve
ailelere vermiştir. Suzuki’nin ders planına göre öğretmen, öğrencinin dikkatini
toparlama durumuna göre haftada bir veya iki kez bir öğrenci ile çalışmalıdır.
Ailenin her derse katılması Suzuki yönteminde anadili yaklaşımının temelini
oluşturur. Özellikle annelerin kitaplardaki eserleri çalmayı öğrenmesi,
çocuğunun bütün derslerini izlemesi, not alması, evde çocuğunun çalışmalarını
izleyebilmesi, ona yardımcı olabilmesi ve bunların ötesinde öğretmenlik eğitimi
alması gerekmektedir. Ancak, annelerin bir işte çalışıyor olmaları, bu
sorumlulukların yerine getirilmesini zorlaştırmaktadır.
Suzuki’nin
Japonya’da kurmuş olduğu Yetenek Eğitimi
Araştırma Enstitüsü ve Yetenek
Eğitimi Müzik Okulu’nun yanı sıra Uluslararası
Suzuki Derneği, Uluslararası Suzuki Metodu Akademisi ve Avrupa, Asya,
Avustralya ve A.B.D. de kurulan Suzuki Dernekleri mevcuttur. Bu dernekler
Suzuki metodunu öğretmek, yaymak, koordine ve teşvik etmek amaçlarının yanı
sıra Suzuki öğretmenliği ve Suzuki öğretmen yetiştirme programları standartları
oluşturmuştur. Pek çok ülkede derneklere bağlı olarak kurulan yerel Suzuki
dernekleri, özel okullar, Suzuki öğretmenlerinin bireysel olarak eğitim verdiği
özel stüdyolar, enstitüler ve üniversitelerin bünyesinde kurulan Suzuki
programları çocuklara ve gençlere çalgı eğitimi sunmaktadır. Bu kurumlardan
bazıları Suzuki öğretmenini yetiştirme görevini de üstlenmektedir. İnternette
Suzuki metodu ve aktiviteleri hakkında verilen bilgilerin yanı sıra, bu metodu
uygulayan öğretmenlerin listeleri ve online soru ve
cevaplar için oluşturulmuş forumlar da mevcuttur.
Suzuki
metodunun ana amacı çocuğu müzik yoluyla bir bütün olarak yetiştirmektir. Buna
rağmen pek çok Suzuki öğrencisi çok iyi düzeyde profesyonel müzisyenler
olmuşlardır. Bugün Japonya’da ve 38 ülkede toplam olarak 400.000 üzerinde
Suzuki öğrencisi mevcuttur.
Sevgi olduğu zaman pek çok
şey başarılır.
Dr. Shinichi
Suzuki
KAYNAKÇA
Australian Suzuki Association. http://www.suzukimusic.org.au
European Suzuki Association.
http://www.europeansuzuki.org
International Suzuki Association. http://www.internationalsuzuki.org
Maris, Barbara. “The Suzuki Method and Piano School”
Piano Quarterly.
No. 127, Fall 1984, ss. 32-47.
Suzuki Association of the Americas. http://suzukiassociation.org
Suzuki Piano School (Vol
1-6). New Jersey: Birch Tree Group Ltd.,
1978.
Suzuki Teacher International. http://www.suzuki-method.com
Talent Education Research
Institute.
http://www.suzukimethod.or.jp/indexE.html
Uszler, Marienne;
Gordon, Steward and Mach, Elyse.
The Well-Tempered Keyboard Teacher. New York: Schirmer Books, 1991.