MÜZİSYEN VE ÇALGI [Viyolonsel] İLETİŞİMİ *

 

Doç.Dr. Sevil Gökdağ

İstanbul Üniversitesi

Devlet Konservatuarı

 

 

* Müzisyen Sağlığı Günleri-I,

11-12 Mart 2005,

Yıldız Teknik Üniversitesi, İst.

 

Sayın fizyoterapi ailesi, çok değerli müzisyenler, müzisyen adayları, müzikseverler, sanatsever doktorlar. Şüphesiz müzik hepimizin günlük hayatı içinde vazgeçilemeden yer alan bir öğedir. Müzik haz verir, mutlu kılar, coşku getirir ama diğer yandan da insanların kendilerini ifade edişleri ve dışa vurumlarının önemli bir aracıdır.

Çalgı ile müzisyen arasındaki iletişim bedenin tümüyle doğru kullanılmasıyla sağlanır. Bunun dışında kültür birikimi, yüksek disiplin, sorumluluk bilinci,spor yapmak ve nefesi bilinçlendirerek kullanma çok önemlidir.

Yaylı sazlar ailesi içinde insana en yakın enstrüman olarak tanınan viyolonsel, gelişimini 500 yılda insan sesiyle paralel bir gelişme içinde tamamlamıştır. Şarkı söyler gibi viyolonsel çalabilmek için gereken tekniği ana hatlarıyla şöyle sıralayabiliriz.

• Doğru oturma
• Müzik diksiyonu için gereken sağ ve sol kol tekniğinin her tür problemi (ağırlıklı olarak sıkışma)çözecek bir bilgi ile inşa edilmesi. (örneğin: Sağ eldeki bütün eklemlerin bileğin, önkolun ve dirseğin ters ve yüz hareketlerle inşası)
• Her iki eldeki başparmakların gevşeme egzersizleri
• Sol eldeki sıkışmalar için çarpma ve tırmalama egzersizleri
• Bilinçli nefes almayı öğrenme yukarıdaki çalışmalarla beraber yürütülür.

Bütün bu teknik, eğitim için tek tek büyütülerek gösterildiğinde enstrümanla gerçek bir bütünlük kurmanın ilk adımlarını oluşturur. Zahmetli bir çabanın sonunda doğru müzik yapmağa ilk adımlarımızı atarız. Bu meyanda fizyoterapistlerin yardım ve katkısı başarımızın adsız kahramanlarıdır.