BİLDİRİLER   

İLKÖĞRETİM OKULU I ve II DEVRE MÜZİK EĞİTİMİNDE EĞİTİMCİ SORUNU

 

Refik Saydam

MÜZED Genel Başkanı

Anıttepe Lisesi Müzik Öğrt.-Ankara.

 

* Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik

Sempozyumu, 30-31 Ekim 2003,

İnönü Üniversitesi, Malatya

Bildiriler,s.75-81.

 

İLKÖĞRETİM OKULUNDA  MÜZİK DERSİ

İlköğretim kurumları, çocuğu yaşama ve üst öğrenim basamaklarına hazırlayarak ona yurttaşlık hak ve görevlerini öğretir; çocuğun yeteneklerini ve yaratıcılığını ortaya çıkarır.Bu nedenle ilköğretim basamağı “temel eğitim” olarak da adlandırılmaktadır. 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, ilköğretimin amaç ve hedeflerini şöyle açıklamaktadır: “1. Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu millî ahlâk anlayışına uygun olarak yetiştirmek; 2. Her Türk çocuğunu  ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayat ve üst öğrenime hazırlamaktır.”(METK, 23.madde).Müzik dersi, çocuğun ilgi ve yeteneklerini geliştirme fırsatı bulabileceği temel derslerden biridir. Bu dersin ayrıca çocuğun kişilik gelişiminde, sınıfıyla ve arkadaşlarıyla uyumunda, demokratik haklarını; yurduna,ulusuna karşı görev ve sorumluluklarını kavramasında önemli bir işlevi vardır. Uçan’a göre; “Çocuğun müziksel gelişimi çok yönlü bir bütünlük gösterir. Bu bütünlük ilköğretim çağına geldiğinde müziksel devinme, müziksel işitme, müziksel söyleme, müziksel çalma(kendi bedenini ve çevresindeki belirli nesneleri çalgı gibi kullanma ve onlarla müzik yapma) ve müziksel beğenme davranışlarıyla belirginleşen ve somutlaşan bir açılım içindedir. Bu gelişim ve açılım müziksel zekâ, müziksel yetenek ve müziksel edim-eylem boyutlarıyla birlikte iç içe yürür, gerçekleşir(Uçan, 1999, s.8).Çocuğun müziksel gelişimindeki çok yönlü bu bütünlük, öğretim kurumlarındaki uygulamaya kaynaklık eden öğretim programında da ifadesini bulmuştur. Uygulanmakta olan 1994 tarihli İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programının, “Genel Açıklamalar” bölümünün 7. ve 9. maddelerinde ilköğretim çağı çocuklarının tümünün genel müzik eğitimi almak için gerekli müzik yeteneğine sahip görüldüğü, bütün ilköğretim öğrencilerini kapsadığı; müzik dersinin her boyutuyla ele alınıp işlendiği bir ders olarak gerçekleşmesinin; çocuğun bilişsel, devinişsel, duyuşsal davranışlarıyla bir bütün olarak gelişmesinin öngörüldüğü vurgulanmaktadır. Programa ve çağın gereklerine göre ilköğretim müzik dersini uygulayacak öğretmen nota bilmeli; çalma, söyleme, dinleme, çözümleme ve yaratma yönlerinden kendisini geliştirmiş olmalı, müzik dersi öğretim ilke, yöntem ve tekniklerini bilmeli ve uygulayabilmeli, ulusal ve evrensel ölçüde bir şarkı dağarcığına, müzik kültürüne  sahip olmalı, çocuk şarkıları yaratabilmeli, bu duygu ve beceriyi çocuğa da kazandırabilmeli, çocuğun müziksel gelişiminin farkında olmalı ve bu gelişmeyi öğretim sürecinde dikkate alabilmelidir.MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı 04.09.2001 tarih ve 339 sayılı kararıyla halen İlköğretimin ilk üç sınıfından haftada ikişer saat, 5,6,7,ve 8. sınıflarında da haftada birer saat müzik dersi okutulmaktadır.

SINIF ÖĞRETMENİ VE MÜZİK EĞİTİMİ

Programlarda öngörülen amaç ve hedefler doğrultusunda belirlenen ünitelerin, konuların uygulanmasında birincil görev öğretmene düşmektedir. Öğretmen, eğitim sisteminin temel ögesidir; yeteneği, bilgisi, donanımı ve eğitim için sağlanan olanaklar ölçüsünde görevini yerine getirmeye çalışır. Öğretmenin “konu alanını çok iyi bilmesi, eğitim ve öğretimle ilgili bilgi, beceri ve tutumlarla donanık olması gerekir. Öğretmendeki eksiklikler, tutarsızlıklar eğitim ortamını olumsuz yönde etkileyebilir. Bunun sonucu olarak sistem entropiye kayabilir.”(Sönmez, 1994, s.10) Başaran’a göre de “Bir meslek adamının mesleğinde başarılı olup doyuma ulaşabilmesi için mesleğinin gereklerine inanması, mesleği için gerekenleri bilmesi ve uygulaması zorunludur. İnanma, bilme ve uygulama, öğretmenliğin duyuşsal, bilişsel ve devimsel boyutlarını oluşturur(Başaran, 1996, s.114).Milli Eğitim Temel Kanunu öğretmenliği, “Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleği” olarak tanımlamakta(23madde), ve öğretmenlik mesleğine hazırlığın “genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon” ile sağlanacağını hükme bağlamaktadır(43 madde). İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programında, birinci devre(1,2,3.sınıflar) müzik derslerinin sınıf öğretmenleri, ikinci devre(4,5.sınıflar) müzik derslerinin sınıf öğretmenleri veya müzik öğretmenleri, üçüncü devre(6,7,8.sınıflar) müzik derslerinin ise müzik öğretmenlerince verilmesi esas alınmıştır. Ancak bazı müzik eğitimcilerinin de önemle vurguladığı gibi müzik eğitimcisi yetiştirme alanında genellikle ortaöğretim ve ilköğretimin III. devresi (6,7,8.sınıflar) ön plana çıkmakta, ilköğretimin I.ve II. Devre sınıfları ise dikkate alınmamaktadır(Gülcan, 1988, s.463) ve (Barışeri,s.1).İlk ve orta dereceli okulların öğretmen gereksinmesi, halen yürürlükte olan Norm Kadro Yönetmeliği hükümleri çerçevesinde belirlenmektedir. MEB Personel Genel Müdürlüğü’nün 18 /02/2000 tarih ve 2000/22 sayılı “Norm Kadro Uygulaması” Genelgesi uyarınca ilköğretim okullarına müzik dal öğretmeni atanabilmesi için bir okulda en az 9 şubenin (6,7.ve 8. sınıflarda haftada birer saatten toplam en az 9 saatlik müzik dersinin) bulunması gereklidir. Müzik dal öğretmenlerinin norm kadrolarının belirlenmesinde ilk beş sınıf dikkate alınmamaktadır. Bu sınıfların müzik derslerine sınıf öğretmenlerinin girmesi öngörülmüştür. Ancak MÜZED’in girişimiyle bu karar kısmen yumuşatılmıştır. MEB Personel Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan 01.10.2002 tarih ve 2002/79 sayılı “Norm Kadro Uygulaması” konulu genelge ile haftalık zorunlu ders saatini tamamlayamayan ilköğretim müzik dal öğretmenlerinin kendi kurumlarındaki 4. ve 5. sınıfların müzik derslerine de girebileceği, ancak bu derslerin ilgili öğretmenin norm kadrosunun belirlenmesinde dikkate alınmayacağı açıklanmıştır.(MÜZED Dergisi 6.sayı s.6). Öte yandan İlköğretim kurumlarında müzik, resim, beden eğitimi ve iş eğitimi derslerini okutmak üzere hizmetiçi eğitim yoluyla yetiştirilen sınıf öğretmenlerin, sınıf öğretmeni norm kadrosu içinde değerlendirileceği, bu öğretmenlerin, ilköğretim kurumlarında öğretmeni sağlanamamış olan bu dersleri okutmak üzere görevlendirilebileceği, ancak, branş öğretmenlerinin yeterli olduğu durumda bu tür görevlendirmeler yapılamayacağı da kararlaştırılmıştır. Halen İlköğretimin okullarında (varsa) yalnız 6.,7. ve 8. sınıflarının müzik dersine dal öğretmeni girmekte; ilk beş sınıfın müzik dersi ise esas olarak sınıf öğretmenleri tarafından okutulmaktadır.

TÜRKİYE’DE İLKÖĞRETİMDE MÜZİK DERSİ UYGULAMASININ GELİŞİMİ

Türkiye’de Cumhuriyet döneminde ve öncesinde sınıf öğretmeni yetiştirilmesi alanında özgün ve başarılı çalışmalar gerçekleştirilmiştir. Bu öğretim kurumlarında müzik dersi zorunlu okutulan ve önem verilen derslerden biridir. 1900 Darülmuallimin ve 1904 Rüşti Muallimat programlarına göre 1,2,3.sınıfların her birinde haftada birer saat “Musiki”;1915 Darülmuallimini İptidaî Programına göre de 1,2,3,4. sınıflarda haftada ikişer saat  “Musiki ve Gına” derslerinin zorunlu olarak okutulacağı belirtilmektedir. 1924 tarihli İptidaî Darülmuallimin ve İptidaî Darülmuallimat  programlarına göre bu kurumların 1. sınıfından 5. sınıf sonuna değin haftada birer saat “Musiki” dersi zorunludur. Bu kurumlarda ayrıca “Keman” dersi de zorunludur. Haftalık ders dağılım çizelgesinde yer almayan bu dersin Bakanlık tarafından olanak ve araç bulundukça tüm darülmualliminlerde yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. 1931 Muallim Mektepleri Ders Tevzii’nde1. sınıftan 5. sınıf sonuna değin haftada birer saat “Musiki” dersi öngörülmüştür. 1937 İlköğretmen Okullarının Mesleki Sınıflarının Haftalık Ders Cetvelinde de 1,2,3.sınıfların her birinde haftada birer saat “Müzik” dersi yer almaktadır. 1927-1928’den itibaren açılan Köy Muallim mekteplerinin 1. ve 2. sınıflarında haftada ikişer, 3. sınıfında haftada birer saat “Musiki” dersi vardır(Yücel,1994, s.210-254). 17.04.1940 tarih ve 3803 sayılı yasa ile açılan Köy enstitülerinde beş öğretim yılı boyunca haftada ikişer saat “Müzik” dersi okutulmuştur. Bu derslerde müzik eğitimi “çocuk ruhunun özelliklerine göre” bir bütün olarak kabul edilmiş; kuram, solfej, imla, şarkı eğitimi, çalgı eğitimi birlikte yürütülmüştür.  Öğretmen adayının  ulusal zevkinin oluşturulmasında türkü ve halk oyunlarından geniş ölçüde yararlanılmıştır(Gedikoğlu, 1971) ve (Akalın,1945, s.308-309).

Köy enstitüleri 27.01.1954 tarihinde çıkarılan 6234 sayılı yasa ile kapatılmıştır(Öğretmen okulları ile birleştirilmiştir.). Bu arada müzik ağırlıklı sınıf öğretmeni yetiştirmek üzere ilköğretmen okulları içinde İstanbul’da ve Ankara’da açılan Müzik seminerleri, 1975’ten itibaren uygulamadan kaldırılmıştır. 1973’te çıkarılan 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile her kademedeki öğretmen adayının yüksek öğrenim görmesinin esas olduğu hükmü getirilmiştir. Bu dönemden sonra eski İlköğretmen okullarının bir kısmı İki yıllık Eğitim enstitülerine bazıları da 4 yıllık Öğretmen liselerine dönüştürülmüştür. İki yıllık Eğitim enstitülerinde 1. sınıfın 1. ve 2. yarıyıllarında ve 2. sınıfın ilk yarıyılında haftada ikişer saat müzik dersi yapılmıştır. 1982’den itibaren üniversitelere bağlanan bu kurumlar önce iki yıllık Eğitim Yüksek okullarına daha sonra Eğitim fakültelerine bağlı dört yıllık Sınıf Öğretmenliği bölümlerine dönüştürülmüştür. MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının 01.06.2000 gün ve 340 sayılı Kararına göre sınıf öğretmeni olarak atanabilmek için üniversitelerin Sınıf Öğretmenliği programını bitirmek gerekmektedir

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMLERİNDE VERİLEN MÜZİK EĞİTİMİ

Üniversitelerin Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde müzik eğitimi derslerine de yer verilmektedir Sınıf Öğretmeni adayları 3. yarıyılda 2 kredilik “Müzik I”; 4. yarıyılda 2 kredilik “Müzik II” ve 5. yarıyılda üç kredilik “Müzik Eğitimi” derslerini zorunlu olarak almaktadır Müzik I dersinde “Eğitimde müzik; rolü ve içeriği; temel müzik bilgileri, nota yazmanın doğası ve amacı, çalgı ve ses eğitimine giriş; toplu çalma ve söyleme; yaratıcılığı geliştirmede müziksel işitme, okuma ve yazma çalışmaları”na yer verilmektedir. Müzik II dersinde “Müzik öğelerini tanıma, dinleme, seslendirme, besteleme çalışmaları, müziğe tarihsel bakış, diğer kültürlerdeki müziksel  yapılar, müzik becerilerinin geliştirilmesi, çalgı ses ve nota eğitimi, müzikte ünitelere uygun konular, oyunlar çocuk müzikleri” konuları yer almakta; Müzik Eğitimi dersinde de “İlköğretimde I. kademe müzik ders programının incelenmesi müziğin diğer derslerle ilişkileri. İlköğretim I. kademede uygulanan müzik öğretimi yöntem ve teknikleri; müzik ders planlarını hazırlama, performansın değerlendirilmesi, müzik öğretiminde sınıf yönetimi, müzik becerilerinin geliştirilmesi; dinleme, söyleme, çalma ve besteleme çalışmaları” konuları uygulanmaktadır. Bu derslerin, programı incelenen Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde zorunlu ortak ders olarak yer aldığı görülmüştür. Ancak bazı bölümlerde tamamlayıcı farklı dersler de yer almaktadır. Örneğin Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümünde 6. yarıyılda “Toplu Çalgı Eğitimi”, 7. Yarıyılda da “Toplu Ses Eğitimi” derslerinin yer aldığı görülmüştür. Ankara Üniversitesi EBF İlköğretim Bölümü Sınıf Öğretmenliği Programında 6. yılda “Yaratıcılık” dersinin verildiği görülmüştür. Öte yandan “Sanat Eğitim Kuram ve Yöntemleri” ve “İlköğretimde Drama” derslerinde de müzik eğitimini tamamlayan konular bulunmaktadır.Sınıf Öğretmenliği eğitiminin 1980’lerden itibaren üniversite düzeyine yükselmesine karşın, Köy enstitülerinin kapatılması, İlköğretmen okullarının tasfiyesi ve özellikle 1990’lı yıllarda öğretmenlik mesleğine uzak alanları bitirmiş gençlerin sınıf öğretmeni olarak atanmalarından sonra öğretmen yetiştirme alanında önemli bir nitelik kaybı yaşanmıştır. 1980’li yıllarda yapılan bir araştırmada, ilköğretim okulunun amaçlarının yönetici ve öğretmenlerin yaklaşık yarısınca anlaşılamaması yüzünden amaçların uygulayanlarca gerçekleştirilme düzeyinin düşük olduğu ortaya çıkmıştır(Doğan-Külahçı, 1986). Sınıf Öğretmenliği bölümlerinde verilen müzik eğitimin niteliksel düzeyine ve bu kurumların müzik eğitimi açısından dış verimliliğine ilişkin olarak da araştırmalara gereksinim vardır.  Bu alanda yapılan bir araştırmaya göre,     “...eğitim fakültelerinde teorik bilgilere, pratik bilgilere nazaran daha fazla önem verilmektedir ve maalesef aday öğretmenin geleceğe tam olarak hazırlanamadığı görülmüştür...”(Barışeri s.1).

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

İlköğretim okullarında görev yapan sınıf öğretmenlerinin, müzik ve resim derslerinin uygulama süreçlerinde karşılaştıkları sorunları belirlemek; bu derslerle ilgili program geliştirme çabalarına ve hizmet içi eğitim projelerinin hazırlanmasına katkıda bulunmak amacıyla 15 Şubat-8 Haziran 2001 tarihleri arasında Ankara iline bağlı 24 ilçenin merkezindeki ve köylerindeki birer okul örneklem alınmak suretiyle toplam 48 ilköğretim okulunda görev yapan 535 sınıf öğretmenine bir anket uygulanmıştır.(Saydam-Özdemir-Şen,2001.). Konuya ışık tutması yönüyle araştırmanın müzik eğitimiyle ilgili bazı çarpıcı sonuçlarına bildiri içinde yer verilmiştir.Araştırma kapsamındaki her üç sınıf öğretmeninden yaklaşık ikisi, (64.49’u)sınıf öğretmenliğiyle ilgili bir yüksek öğretim kurumunu bitirdiğini belirtmiştir. Diğer öğretmenler ise sınıf öğretmenliği alanından değildir. Dal öğretmenliğiyle ilgili bir okul bitirenler de eklendiğinde her dört öğretmenden yaklaşık birinin öğretmen yetiştiren bir okulu bitirmedikleri anlaşılmaktadır. Son beş yılda atanan öğretmenlerin üçte ikiye yaklaşan çoğunluğunun öğretmenlik dışındaki alanlardan geldiği anlaşılmıştır. Öğretmenlik dışındaki kurumlarda eğitim ve sanat dersleri gerektiği ölçüde verilmediğinden, ilköğretim okullarındaki genel başarı düzeyinin ve sanat dersleri alanındaki başarı düzeyinin düşmesi kaçınılmaz gözükmektedir.

Sınıf öğretmenlerinin hizmet öncesinde aldıkları müzik eğitimine ilişkin görüşleri, Tablo 1’de verilmiştir:

Tablo 1: Hizmet Öncesinde Müzik Derslerinden Alınan Eğitim Durumu

  Verilen yanıt

Toplam

%

   Yeterlidir

60

11.21

   Kısmen yeterlidir

149

27.85

   Yetersizdir

317

59.25

   Yanıtsız

9

1.69

   TOPLAM

535

100.00

 

Tabloya göre her on sınıf öğretmeninden ancak biri hizmet öncesinde aldığı müzik eğitimini yeterli bulmaktadır. Öğretmenliğe hazırlık döneminde yeterli ölçüde alınmayan eğitimin daha sonra tamamlanmasının pek olanaklı olmadığı diğer sorulara verilen yanıtlardan anlaşılmaktadır. Anket kapsamındaki öğretmenlerden yalnız %1.31’i müzik alanında hizmet içi eğitim kurslarına katıldığını belirtmiştir.Hizmet öncesinde müzik eğitimi yönünden eksik yetişen ve hizmet için eğitim etkinliklerine de katılamayan sınıf öğretmenleri arasında,  Müzik Dersi Öğretim Programı’nın anlaşılabilme düzeyi de  doğal olarak düşük durumdadır. Program, anket kapsamındaki öğretmenlerin %14.71’i tarafından anlaşılabilmekte, %48.60’ı tarafından kısmen anlaşılabilmekte, %31.21’i tarafından anlaşılamamaktadır. Müzik Dersi Öğretim Programı’nın anlaşılabilme oranları bakımından öğretmenlik dışındaki alanlarla öğretmen yetiştiren kurumları bitiren sınıf öğretmenleri arasında dikkate değer bir fark gözlenmemiştir. Bu durum,  öğretmen yetiştirme alanında müzik dersi açısından verim düşüklüğünün bir göstergesi olarak ortaya çıkmaktadır. Programı anlayamayan öğretmenlerin bu derslerle ilgili verimli çalışmalar gerçekleştirmesi beklenmemelidir. Program konularının sınıf öğretmenlerince tamamlanabilme düzeyi, Tablo 2’de verilmiştir:

Tablo 2: Müzik Dersi Program Konularının Tamamlanabilme Düzeyi

Verilen yanıt

Toplam

   %

Tamamlayabiliyorum

63

11.78

Önemli ölçüde  tamamlayabiliyorum

77

14.39

Sınırlı ölçüde  tamamlayabiliyorum

246

45.98

Program konularına giremiyorum

118

22.06

Yanıtsız

31

5.79

TOPLAM

535

100.00

 

Tablodaki oranlar yuvarlandığında , her on öğretmenden ancak birinin program konularını tamamlayabildiği. her on öğretmenden ikisinin ise program konularına hiç giremediği görülmektedir. Sınıf öğretmenlerinin müzik dersi program konularını tamamlamakta güçlük çektikleri anlaşılmaktadır.  Müzik derslerinde eğitsel çalgıların önemli bir yeri olduğu yadsınamaz. Öğretmenin sınıfa çalgı götürmesi, salt çalgı öğretimi açısından değil, diğer ders içi etkinliklerin hemen tümü açısından da bir gerekliliktir. Sınıf öğretmenlerinin müzik derslerinde kullanabildikleri çalgıların dağılımı, Tablo 3’te verilmiştir:

Tablo 3: Sınıf Öğretmenlerinin Çalabildiği ve Derslerinde Kullandıkları Çalgılar

Verilen yanıt

Toplam(n= 535)

%

              

 

     Evet   

 

 

Blokflüt

114

21.31

Mandolin

23

4.30

Bağlama

18

3.36

Keybord

7

1.31

Keman

2

0.37

Gitar

2

0.37

Akordeon

1

0.19

Ud

1

0.19

Melodika

1

0.19

Darbuka-tef

1

0.19

Belirsiz

6

1.12

Evet toplamı (Bazı öğretmenler birden çok çalgı çalabildiğini belİrtmiştir.)

127

23.74

   Hayır

403

75.33

   Yanıtsız

5

0.93

 

Tabloya göre her dört sınıf öğretmeninden üçü hiçbir eğitim müziği çalgısını kullanamamaktadır.En yaygın bilinen çalgı blokflüttür;bu çalgı her beş öğretmenden biri tarafından çalınabilmektedir.Sınıf öğretmenlerinin, “Çalabiliyorum.” Dediği çalgıları hangi düzeyde çaldığı ve sınıfa hangi sıklıkta getirdiği bilinmemektedir. Çalgı kullanabilme açısından öğretmen yetiştiren kurumları bitirenlerle, öğretmenlik dışındaki bölümleri bitirenler arasında anlamlı bir farkın gözlenmemesi düşündürücüdür.Sınıf öğretmeni yetiştiren kurumlarda sanat eğitimine gereken önem verilmediği anlaşılmaktadır.Sınıf öğretmenlerinin müzik derslerinde en çok gerçekleştirdikleri etkinlik türü %96.82 oranla “şarkı öğretimi”dir. Bu etkinlik türünü %67.29 oranla “müzik dinletisi” ve %52.15 oranla “koro çalışması izlemektedir(Şarkı ve koro çalışmaları için gerekli olan “ses-nefes egzersizleri”ise %4.48 oranında gerçekleştirilmektedir) Öte yandan “Dramatizasyon” çalışmasının %24.37, “Nota solfej öğretimi” nin %20.37, “Kuramsal bilgi öğretimi”nin %20.18, “Ritm-ezgi yaratma” çalışmasının %11.58, “Çalgı öğretimi” etkinliğinin ise %11.03 düzeylerinde kalması,  müzik derslerinde  program amaçlarına ulaşılamadığını göstermektedir.Sınıf öğretmenlerinin %60.18’i, müzik dersi açısından okulunda hiçbir araç-gereç ve olanağın bulunmadığını belirtmiştir. Okulların yalnız %2.61’inde müzik odası, %7.29’unda konser-konferans salonu, %5.05’inde çalgılar ve %22.24’ünde müzik dinleme araçları bulunmaktadır. Araç-gereç , olanak yetersizliğinin de verimi önemli ölçüde düşüreceği somut bir gerçekliktir.Sınıf öğretmenlerinin tamamına yakını(97.38’i), müzik derslerine müzik dal öğretmeninin girmesinin gerekli olduğunu belirtmişlerdir. Diğer sorulara verilen yanıtlarla birlikte değerlendirildiğinde sınıf öğretmenlerinin bu konudaki görüş birliğinin kendi içinde tutarlı ve anlamlı olduğu düşünülmektedir.Ankara ilindeki ilköğretim okullarında uygulanan anket sonucunda elde edilen bulgulara göre, ilköğretimin I ve II devresinde görev alan sınıf öğretmenlerinin hizmet öncesinde ve hizmet içinde yetiştirilmesinde müzik dersi açısından ciddi eksiklikler ve sorunlar yaşandığı anlaşılmaktadır.  Sınıf Öğretmeni yetiştiren kurumlar öğrencilerini mesleğin gerektirdiği sanat eğitiminin temel bilgi ve becerileriyle donatamamaktadır. Müzik dersinin istisnalar dışında esas olarak yapılamadığı, öğrencilerin eksik yetişmekte olduğu anlaşılmaktadır. Ankara ilindeki bu durumun başka illere ve ilçelere gidildikçe daha vahim bir sonuç göstereceği düşünülmektedir.

ÖNERİLER

İlköğretim okullarının I. ve II. devrelerindeki öğrencilerinin, verimli, yararlı, ülkenin ve çağın gereklerine uygun ölçülerde müzik eğitimi görebilmesi için Millî Eğitim Bakanlığı, üniversiteler,diğer ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından ivedilikle alınması gerekli önlemler şunlar olabilir:

1.Sınıf öğretmeni yetiştirilmesi alanında niteliksel ve niceliksel yönden gerekli olan çalışmalara bir an önce başlanmalıdır. Bu amaçla üniversitelerin sınıf öğretmenliği bölümlerinin birbiriyle, Milli Eğitim Bakanlığıyla, öğretmen liseleriyle ve uygulama içindeki öğretmenlerle iletişimi ve eşgüdümü sağlanmalıdır. Sınıf öğretmenleri, kaynağından yetiştirilerek atanmalı, sınıf öğretmenliği bölümlerinde, İlköğretim okullarında  çok önemli bir yeri olan sanat eğitimi dersleri işlevsel duruma getirilerek öğretmen adaylarının gerektiği biçimde donatılmaları sağlanmalıdır. Binbaşıoğlu’nun deyişiyle, “Öğretmen adaylarına öğretilecek her şeyin, bütün ulusa öğretilecek bir şey olduğu hatırdan çıkarılmamalıdır.” (Binbaşıoğlu, 1994, s.464).

2.Görev başındaki sınıf öğretmenlerinin tamamının düzenli bir planlama ile müzik dersinin gerektirdiği bilgi ve beceriler açısından hizmet içinde yetiştirilmeleri sağlanmalıdır.

3.Müzik dersleri, ilköğretimin 4. sınıfından itibaren bu dersin dal öğretmenleri tarafından okutulmalı ve her ilköğretim okuluna en az bir müzik dal öğretmeni atanmalıdır. Ancak daha uzun vadeli bir önlem olarak Sınıf Öğretmenliği ve Müzik Öğretmenliği bölümlerinin eşgüdümüyle ilköğretim I. ve II. devreye yönelik  müzik öğretmenliği programı hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır. Sınıf ve dal öğretmeni müzik dersinin planlamasını birlikte yapmalı ve derse birlikte girmelidir. Dawson ve Acay’ın da belirttikleri gibi, "Sınıf öğretmenleri, bir müzik uzmanı kadar bilgili olmayabilir, ancak konuları birbirleri ile ilişkili kılmak için gereken bilgi ve esnekliğe sahiptirler" (Dawson-Acay, 1997, s. 9.1).

4.Geçmiş yıllarda sınıf öğretmenleri içinden seçilerek kurslarla yetiştirilen ilköğretim müzik dal öğretmenlerinin birikim ve deneyiminden yararlanmalı, bu öğretmenler (kendi istekleri de dikkate alınarak) yeniden kendi okullarında dal öğretmeni olarak görevlendirilmelidir. Sınıf öğretmenleri arasında müzik alanına istekli ve yetenekli olanlar belirlenerek üniversitelerde geliştirilecek İlköğretim Müzik Öğretmenliği programı içinde açılacak kurslarla yetiştirilmeli ve kendi okullarında müzik dal öğretmeni olarak derslere girebilmesi sağlanmalıdır.

5.Okullar müzik dersi için gerekli araç ve gereçlerle; müzik odası, konser-konferans, salonu, müzik araç gereçleri gibi olanaklarla donatılmalıdır.

6.İlköğretim Müzik Dersi Öğretim Programı, uygulanabilirlik, anlaşılabilirlik yönlerinden gözden geçirilmeli, müzik eğitimcilerinin, uzmanların ve görev başındaki öğretmenlerin görüşleri ve düşünceleriyle geliştirilmelidir.

7.Öğretmenlerin ekonomik, özlük, meslek olanakları iyileştirilmeli, çalışan öğretmenlerde ve öğretmen adaylarında meslek sevgisi ve heyecanı güçlendirilmelidir.

KAYNAKLAR

Başaran, İbrahim Ethem, , Türkiye Eğitim Sistemi,  Ankara 1996.

Barışeri, Nurtuğ, “İlköğretim  Öğretmen  Adaylarının  İlkokul Müzik Eğitimine  Karşı  Olan  Tutumlarının  Ve  Müzik Öğretiminde Kendilerine  Olan  Güvenlerinin Gelişmesinde  Okul  Uygulamalarının  Önemi”   (www.yok.gov.tr)

Binbaşıoğlu, Cavit, Türkiye’de Eğitim Bilimleri Tarihi, MEB Yayınevi, İstanbul 1995.

Dawson, D. - Açay, Sefai. “Ünite 9 Müziğin Diğer Derslerle İlişkisi (9.1) Müzik Öğretimi,YÖK/Dünya Bankası, Milli Eğitimi Geliştirme Projesi Hizmet Öncesi Öğretmen Eğitimi, Ankara  1997.

Doğan, Hıfzı-Şadiye Külahçı, İlköğretim Okulu Araştırması, MEB, Ankara 1986.

“4 ve 5. Sınıflara Müzik Dal Öğretmeni” MÜZED Dergisi 6(Kış 2003), s.6

Gedikoğlu,Şevket,Evreleri Getirdikleri ve Yankılarıyla Köy Enstitüleri,Ankara 1971.

Gülcan, Doç.Raif, “Çağdaş Bir Model İçinde Müzik Eğitimcisi Yetiştirme Önerisi” I. Müzik Kogresi, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1988.

Millî Eğitim Temel Kanunu ile İlköğretim ve Eğitim Kanunu, MEGSB Yayınları, Ankara 1987.

Saydam,Refik,Neslihan Özdemir A.Özlem Şen, “ İlköğretim Okulları Sınıf Öğretmenlerinin Resim-Müzik Derslerinin 

Uygulanma Süreçlerine İlişkin Görüşleri”,Ankara İl Millî Eğitim Müdürlüğü Program Geliştirme Komisyonu, Ankara  2001.

Sönmez, Veysel, Öğretmen El Kitabı, Anı Yayıncılık, Ankara 1994.

TC Millî Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programı, MEB Yayınları, Ankara 1994.

Uçan,Ali , “İlköğretimde Müzik Eğitimi”, Burdur 1999, www.meb.gov.tr

www.ankara.edu.tr

www.deu.edu.tr

www.meb.gov.tr

Yücel, Hasan-Âli, Türkiye’de Orta Öğretim, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1994