BİLDİRİLER |
MÜZIK EĞITIMI ANABILIM DALLARININ
SES EĞITIMI ALAN DERSLERINDE KARŞILAŞILAN
SORUNLAR VE
MÜZIK ÖĞRETMENLIĞINE ETKILERI
Gazi Ünv. Gazi Eğt. Fak.
GSEB-MEABD
* I. Koro Eğitimi ve Yönetimi
Sempozyumu Bildirisi
01-03 Kasım 2001, GÜGEF,
Ankara.
Giriş:
Eğitim Fakülteleri Güzel Sanatlar Eğitimi
Bölümlerinin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında, 1998-1999 öğretim yılından
beri,YÖK tarafından hazırlanan ortak program uygulanmaktadır.Kuruluşundan
bugüne kadar önceki adı müzik eğitimi bölümleri olan,günümüz müzik eğitimi
anabilim dallarındaki ses eğitimi alan derslerinde,müzik öğretmeni adaylarına,
bugüne kadar çağdaş ses eğitimi teknikleri başarıyla öğretilmiş ve önemli
gelişmeler kaydedilmiştir. Ancak,bugüne kadar yapılan pek çok geliştirme ve
iyileştirme çalışmalarına karşın,gerek eğitim-öğretim programları,gerekse
işleyiş düzeyinde zaman zaman problemler
yaşanmaktadır.
Bu bildirinin amacı,Milli Eğitim Bakanlığı’nın müzik öğretmeni
ihtiyacını büyük ölçüde karşılayan,müzik öğretmenliği anabilim dallarındaki,ses
eğitimi alan derslerinde(bireysel ses eğitimi,’’anadal ses eğitimi,’’şan,koro)karşılaşılan
sorunları saptayarak,bunların müzik öğretmenliğine etkilerini tartışmak ve
sorunlara bilimsel bir ortamda çözüm
yolları aramaktır.
Ses eğitimi alan derslerinde yaşanan sorunların büyük çoğunluğu, bu
derslerin öğretim programlarının ‘tanımsal program’ niteliğinde hazırlanmış
olmasından kaynaklanmaktadır. Genelde, üniversitelerin lisans ve lisans üstü
programlarına bakıldığında, ağırlıklı olarak tanımsal programların yer aldığı
görülmektedir. Ancak, müzik eğitimi bölümleri gibi, akademik yapılanma sürecine
1982 yılında başlayan ve mesleki sanat eğitimi veren kurumların ders
programlarında, hala tanımlanmamış kavramlar, saptanmamış ilkeler, amaçlar,
eğitim ve öğretim yöntemleriyle ölçme-değerlendirme sistemlerinin bulunuyor
olması,aynı alanın öğretim elemanları ve kurumları arasında bile, önemli
uygulama farklılıklarına neden olmaktadır.
Nitekim,son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalarda, olabildiğince
soyut olan ses eğitimi alanının bazı kavram ve tanımlarında (eğitim
kurumlarının özel amaçları, ilkeler,yöntemler,tanımlar ve içerikler gibi)
öteden beri varolan belirsizliklerin açıklığa kavuşturulması gerekliliği ortaya
çıkmıştır.(1998,Töreyin,2001,Köse 2001,Sazak)
Ayrıca, Milli Eğitim Bakanlığınca hala tam olarak saptanamayan ‘müzik
öğretmeni nitelikleri’,hemen her bilimsel tartışma ortamının esas konusunu
oluşturmaktadır.(1999,Bildiriler) Bu bağlamda,yeni yapılanmayla getirilen,tüm
müzik öğretmenliği programının alan,mesleki formasyon ve genel kültür ders
ağırlık ve oranlarındaki değişiklikler, yıllardır farklı ağırlıklarla uygulanan
pekçok dersin amaç ve içeriklerini de yeniden gözden geçirme zorunluluğunu
ortaya çıkarmıştır.
Ortak program uygulanan müzik öğretmenliği anabilim dalları arasında,
aynı derslerin farklı amaç,içerik ve yöntemlerle uygulanıyor olması,müzik
öğretmeni yetiştirmede planlanan ortak hedeflerden sapmalara neden
olmaktadır.Özellikle ses eğitimi alan derslerinde,ders adlarından başlayan ve
amaç,içerik ve öğretim yöntemlerinin nasıl olması gerektiğine kadar devam eden belirsizlikler ve tartışmalar,her ortamda
artarak devam etmektedir.Bilim ve sanatın bileşkesi olan müzik ve eğitimindeki
bu tartışmalar, bu alana bilimselliğin gerektirdiği akademik, araştırıcı,
sorgulayan ve kuşkucu bir bakış getirmesi açısından olumlu gelişmelerdir.
Ancak bu tartışmalar,müzik öğretmeni adaylarına verilen ses eğitimi
derslerini ve dolaylı olarak da mesleki yaşantılarını olumsuz yönde
etkilemekte,bunun yansımaları ise daha çok ilk ve ortaöğretim yaşı
öğrencilerinde,doğal olmayan bir şarkı söyleme biçimi oluşturarak,ciddi ses
bozukluklarına neden olmaktadır.
Yıllardır,’’şarkı söyleme’’ hatta,’’ses eğitimi’’kavramı yerine’şan’ sözcüğünü kullanma
alışkanlığından kaynaklanan ve öncelikle yüksek ses üretme kaygısı güden şarkı
söyleme biçimi, amacı, düzeyi ve seslendirilen müzik türü dikkate alınmadan
uygulandığı için,taklit etkisi uyandırmaktadır.Aynı yanlış söyleme biçimi ne
yazık ki korolarda da görülmektedir.Son yıllarda yapılan koro
şenlikleri,özellikle çocuk,yeni yetme(adolecence)ve Geleneksel Türk Müziği
korolarında koristlerin,birlikte şarkı söylemenin verdiği coşku ve mutluluğu
yaşamalarının yanında,niçin ve ne amaçla yaptıklarını bilemedikleri yapay ağız
ve yüz hareketlerine dayanan bir,‘’taklitle
söyleme biçimi’’kazandıklarını göstermiştir.
Ses eğitiminin, öncelikle doğru,’’anatomik ve fizyolojik yapıya,dil ve
müzik özelliklerine,gerçeğe ve kurallara uygun’’ses üretme ve sesin sağlığını
koruyarak,etkili ’’başkaları üzerinde bıraktığı duygusal iz’’ ve güzel ’’söyleme biçimindeki uyum ve ölçülebilir
davranışlardaki denge’’söylemeye ilişkin davranışların kazandırıldığı bir özel alan eğitimi olduğu unutulmamalıdır.
Oysa,şan sözcüğü anlamındaki;’’sese dayanıklılık ve sağlamlık
kazandırmak, ses müziği sanatı, tekniği, sanatsal ve teknik sesler bütünü’’ kavramlarından dolayı,daha yüsek düzeyde
sanat eserlerinin seslendirilebilmesine yönelik,sese yüksek‘’başarım
gücü’’performans kazandıran,ileri düzey bir ses eğitimidir.Şan eğitiminde;sesin
tüm artistik yeteneklerini gösteren ustalıkta,yüksek volümde ve özellikle opera
aryalarını seslendirebilecek teknik dayanıklılığa sahip ses üretmek amaçlanır.
Türk müzik eğitiminde yıllardır ses eğitimi kavramı,‘’şan’’sözcüğü ile
ifade edilmiş, genel müzik eğitimindeki şarkı söyleme eğitiminden,geleneksel
Türk müziği şarkı ve türkülerinin söylenmesine kadar her tür ses eğitimi,şan
olarak adlandırılmıştır.Oysa,ses eğitimi bir alan eğitimidir. İçinde, konuşma,
şarkı söyleme, şan ve koro eğitimlerini barındırır.Ses eğitimi türleri,müzik
türüne,eğitimi alacak bireylerin ses gelişimlerine,eğitimin verildiği müzik
eğitimi türü ve amacına uygun olarak belirlenip uygulanmalıdır.
Ses eğitiminde, bazı kavramların,amaçların ve yöntemlerin, günümüz müzik
öğretmeni modeline uygun olarak yeterince açıklığa kavuşmadığı ve/veya yerli
yerinde kullanılmadığı düşünüldüğünde,ses eğitimi alan derslerinde yaşanan
sorunların nedenleri açıkça ortaya
çıkmaktadır.
Bütün bu bilgiler doğrultusunda bildiride, öncelikle ses eğitimi alan
derslerinin tanımları yapılmış, sonra bu derslerde karşılaşılan sorunlar;
uygulanmakta olan YÖK programından kaynaklanan,öğretim elemanlarının nicelik ve
niteliklerinden kaynaklanan ve öğrencilerin hazır bululunuşluk düzeylerinden
kaynaklanan sorunlar olarak ayrı ayrı ele alınmış ve tüm sorunların müzik öğretmenliği
mesleğine etkileri belirtilmiştir.
I.Ses Eğitimi Alan Dersleri
1.1.Ses eğitimi tanımı:
Ses eğitimi kavramı; bireylere konuşma ve/veya şarkı
söylemede seslerini doğru,etkili ve güzel kullanabilmeleri için gereken
davranışların kazandırıldığı ve içinde konuşma,şarkı söyleme, şan ve toplu ses
eğitimi gibi alt ses eğitimi basamaklarını barındıran, disiplinler arası bir
özel alan eğitimidir.Tanımda belirtildiği gibi,ses eğitimi bir alanın genel
adıdır. Öncelikle sesi doğru,etkili ve güzel kullanmaya ilişkin davranışlar
kazandırmayı ve ses sağlığını korumayı amaçlar.
Ses eğitimi, her tür müzik eğitimi ve her düzeydeki
eğitim basamağında uygulanır ve konuşma eğitimi, şarkı söyleme eğitimi, şan
eğitimi ve koro eğitimi gibi ses eğitimi türlerini kapsar.Müzik eğitiminin de
içeriksel açıdan genel kapsamında bulunur.
Ses eğitimi alan
derslerindeki genel amaç; müzik öğretmeni adayına sesini, konuşmada ve şarkı
söylemede en doğru, en etkili ve en güzel kullanmaya ilişkin davranışlar
kazandırılırken, sesinin sağlığını korumayı da öğretmektir.Bu amaçla,bireysel
ses eğitiminde tek başına söylenen her
tür şarkının doğru,etkili ve güzel söylenmesi,toplu ses eğitiminde ise,aynı
veya değişik ses gruplarından oluşan bireylere tek veya çok sesli koro
eserlerini doğru ses üreterek etkili,güzel ve uyumlu bir ses bütünlüğü
oluşturarak söylenmesine ilişkin davranışlar kazandırılması hedeflenmektedir.
İnsan sesinin oluşumu,doğru kullanımı ve korunması
her tür şarkı söylenirken aynı temel
davranışları gerektirir.Bunlar;ses tellerinin hareketini sağlayan,yani sese
enerjisini veren soluğu doğru alıp vermek,sesi rezonatör bölgelerden geçirerek
tını zenginliği kazandırmak,ağız ve artikülasyon bölgelerini doğru kullanarak
bütün tonlarda aynı kalitede ses üretmeye ve doğru artikülasyon oluşturmaya
özen göstermek,bunun için de ağız ve dil boşluğunu en uygun pozisyonda
kullanarak ses üretmektir.
1.2.Ses eğitimi türleri:
Ses eğitimi; verilen eğitim kurumunun amaçlarına, yönelik
olduğu müzik türlerine ve seslendirilecek olan şarkıların tür ve dönem
özelliklerine göre; şarkı söyleme, şan, koro ve konuşma eğitimleri olmak üzere
adlandırılırlar.
1.2.1.Şarkı söyleme eğitimi:
Ses eğitiminin içinde,şarkı öğretimini içine alan,
bireylere ses eğitiminin gereklerine uygun olarak doğru, güzel ve etkili şarkı
söylemeyle ilgili davranışların kazandırıldığı ve özellikle genel ve özengen
müzik eğitimi kapsamında uygulanan bir
ses eğitimi türüdür.
Her yaş düzeyinde, her tür şarkıyı doğru ses oluşturarak
etkili ve güzel söyletmek amacı taşır. Başlangıç düzeyindeki temel ses
eğitimidir. Ses eğitiminin temel davranışları olan, nefes kullanmada doğruluk,
(nefese dayalı, enerjisini nefesten alan) ses üretmede doğruluk (anatomik ve
fizyolojik yapıya uygun), artikülasyonda doğruluk (şarkıda kullanılan dilin
özellikleri ve kurallarına uygun) ve müzik yapmada doğruluk(müzik kurallarına
uygun) şarkı söyleme eğitiminin amaç ve içeriğini oluşturur.
1.2.2.Şan eğitimi:
Aslı Fransızca ‘chant’olan bu kelime;’’dayanıklılık ve
sağlamlık kazandırmak için sesi işlemek, yetiştirmek,sesle ilgili dayanıklılık
sanatı,ses müziği sanatı,tekniği ve insan sesiyle oluşturulan müziksel ve
teknik sesler bütünü’’ olarak tanımlanmakta(1972,Petit Laorusse)ve dilimizde
farklı anlam yüklenerek,her tür ses eğitimi için ayırt edilmeden kullanılmaktadır.
Oysa, tanımda bulunan özellikle’’sesle ilgili
dayanıklılık sanatı’’ ve’’müziksel ve teknik sesler bütünü’’ifadeleri, bu ses
eğitimi türünün doğru ve uygun yerde kullanılmasını gerektirmektedir. Aksi
halde, amacına ve anlamına uygun olmadan, bilinçsizce kullanılan şan eğitimi
yöntemleri, sanatsal ses üretme kaygılarına neden olmakta ve özellikle genel
müzik eğitimi düzeyindeki şarkı söyleme ve koro eğitimlerine olumsuz etki
yaparak, öğrencilerin seslerini kapasitelerinin üzerinde kullanmaya zorlamakta
ve ses rahatsızlıklarına yol açmaktadır.
Türkiye’de mesleki anlamda çeşitli okullarda okutulan ses
eğitimi derslerinin, edinilen kaynaklara göre önceleri 1916’Daarülelhan’da ses
bilgisi ,1923 yılında musiki kıraatı adıyla okutulduğu,daha sonra da 14 Mart
1924 tarihinde çıkarılan 439 sayılı yasa ile Türkiye Cumhuriyet’inin ilk resmi
okulu olarak Ankara’da kurulan Musiki Muallim Mektebi‘nde musiki kıraatı ve
vokal adıyla okutulduğu bilinmektedir.(1981, Altunya) Bu dersleri,önceleri
yurtdışından getirilen şan öğretmenleri,daha sonra da zaman içinde
konservatuvarlardan yetişen şan öğretmenleri ve opera sanatçıları
vermiştir.Müzik eğitimi anabilim dallarının ses eğitimi deslerinde o zamanki
uygulamaların sonucu olarak bugün,şan eğitimi ve opera söyleme biçimi,hala
etkisini göstermektedir.
1.2.3.Koro (toplu ses) eğitimi:
Kelime anlamı (chorus)‘’tek ya da çok sesli yazılmış bir
müzik yapıtını seslendirmek için bir araya gelen topluluk, böyle bir topluluğun
söylediği söz ya da şarkı,seslendirdiği müzik’’(1996,Sözer) olan koro
eğitimi,ses eğitimi alanı içinde yer alır.Temelde ses eğitiminde esas olan
doğru ses üretme ve doğru kullanmaya ilişkin davranışları amaçlar.Ancak toplu
olarak seslendirilen eserlerin, uyumlu tınılarda söylenmesi esastır.
Farklı ses özelliklerine sahip bireylerin biraraya
gelerek, koro için bestelenmiş tek ya da çok sesli eserleri, kaynaşık ve uyumlu
bir ses bütünlüğü oluşturarak seslendirmesine ilişkin ortak davranışlar
kazandırılması,bu ses eğitimi türünün en temel amacıdır.Bu ortak davranışlar,tüm
ses eğitimi türlerinde olduğu gibi,doğru solunum ve buna bağlı doğru ses
oluşturarak,sesi ortak bir tınıda kaynaştırmak, doğru ve ortak bir artikülasyon
oluşturmak ve eseri müziksel doğrulukta seslendirmektir.
Çok sesli koro eğitiminde, bestecinin duyurmak istediği
armonik zenginliği ortaya çıkarmak için seslerin oluşturacağı ortak tınıyı
bulmak, önem taşımaktadır. Ortak tını ise, doğru ses eğitimi ve buna bağlı
doğru artikülasyon ile kazandırılır.
Müzik eğitimi anabilim dallarındaki koro dersleri, yeni
yapılanmaya göre üçüncü dönemden başlayarak üç yıl/haftada üç saat okutulacak
biçimde programlanmıştır. Müzik öğretmeni için, ilk ve orta eğitim
kurumlarında, her sınıfın bir koro ve her müzik dersinin de bir şarkı söyleme
eğitimi olduğu düşünüldüğünde,müzik eğitimcisi yetiştirilmesinde, ses eğitimi
alan derslerinin ve bu bağlamda da koro derslerinin önemi açıkca ortaya
çıkmaktadır.
Koro derslerinde, yıllardır uygulanan ilke,amaç,yöntem ve
içeriklerin,yeni yapılanmada hedeflenen müzik öğretmeni modeline uygun olarak
tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir.Toplu ses eğitimi temeli ile
başlayan,özellikle doğru ses üreterek birlikte şarkı söylemeyi amaçlayan bir
yaklaşımla,hizmet edeceği ilk ve orta öğretim yaşı ses özelliklerini ve
sorunlarını bilen ve buna uygun koro dağarcığı oluşturabilecek donanıma sahip
müzik öğretmeni yetiştirmek,ana hedef olmalıdır.
1.2.4.Konuşma eğitimi:
Ses eğitimi içinde yer alan ve bireye sesini konuşurken
doğru,etkili ve güzel kullanmayı amaçlayan,doğru artikülasyon ve doğru diksiyon
alışkanlığı kazandırmaya yönelik bir ses eğitimi türüdür.Daha çok,mesleğini
konuşarak yürüten ve önemli konuşma bozuklukları olan bireylere uygulanır.
Müzik eğitimi anabilim dallarında,daha önceki
programlarda diksiyon dersleri bir dönemlik de olsa okutulmakta iken, yeni
programda kaldırılmış olması,müzik öğretmenliğinde konuşma eğitiminin önemi ve
gerekliliği açısından büyük bir kayıptır.Ses eğitimi alan derslerinden olan
konuşma eğitiminin önemi,şarkı söyleme eğitimindeki dilin doğru artiküle
edilmesi zorunluluğunu beraberinde getirmektedir.
Türkiye Türkçesinde,günlük yazı ve konuşma dilinde
karşılaşılan sorunların temelinde dilimizi özenli ve doğru kullanmamak
yatmaktadır.Her türdeki Türkçe şarkıların sözlerine özen göstererek doğru
artikülasyonla oluşturulması,dilde kalıcı bozukluklara neden olan hatalı
konuşmayı da engeller.
II.Ses Eğitimi Alan Derslerinde
Karşılaşılan Sorunlar
2.1.Uygulanmakta olan YÖK programından
kaynaklanan sorunlar
Müzik eğitimi anabilim dallarında,’’bireysel ses
eğitimi’’adıyla haftada iki saat ve yalnız ilk iki dönem okutulmak üzere ders
konulmuştur. Önceki programlarda haftada bir saat ve dört dönem olarak okutulan
bu dersin süresi,yeni uygulamayla artırılmış görünse de,iki dönemde bitiyor
olması,ses eğitimi gibi süreç boyutunun çok önemli olduğu bu alanın eğitiminde
olumsuz bir koşul olarak görülmektedir.
Ayrıca, bu derse ilişkin ders tanımlarının, amaçlarının
ve içeriklerinin açıkça belirtilmemiş olması, yukarıda açıklandığı gibi,
kurumlar ve öğretim elemanları arasında farklı uygulamalara neden olmaktadır.Bu
durum da, amaçlanan müzik öğretmeni modelinde farklı sonuçlar alınmasına yol
açmaktadır.
Öte yandan, yeni yapılanmada belirtilen ders
ağırlıklarındaki oran değişiklikleri, bireysel ses eğitimi ders amaç, içerik ve
yöntemlerini gözden geçirme zorunluluğu getirmiştir.Ses eğitimi alan
derslerinde,yetiştirilen müzik öğretmeni adayında, hitap edeceği yaş grubunun
ses özelliklerine uygun ses eğitimi tür ve yöntemlerini bilen ve o okulun
amaçlarına uygun olarak uygulayabilme becerisine sahip müzik öğretmeni modeli hedeflenmelidir.
2.2.Öğretim elemanlarının nicelik ve
niteliğinden kaynaklanan sorunlar:
Türkiye’de sanat ve müziğin her alanında olduğu gibi, ses
eğitimi alanında da bugüne kadar çok önemli çalışmalar yapılmıştır. Bunun en
güzel örneği,Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan,ilk örgün mesleki müzik
eğitimi kurumu olan Musiki Muallim Mektebindeki
ses eğitimi derslerinde, gelişmiş ülkelerdeki ses eğitimi tekniklerinin
Türk müzik öğretmeni adaylarına öğretilmesiyle verilmiştir.
Ses eğitimi dersleri o dönemde, yurt dışından getirilen
şan eğitimcileri ve opera sanatçıları tarafından verilmekteydi.Sonraları ise bu
alanda,konservatuvar ve müzik eğitimi bölümlerini bitiren ses eğitimcileri görev almışlardır.
Günümüz
müzik eğitimi anabilim dallarında, ses eğitimi alan dersleri,özellikle aynı
kurumlarda eğitimini tamamlayan,alanında yetkin ve akademik gelişmeye uygun
öğretim elemanları tarafından verilmektedir.
Yapılan araştırmalar,ses eğitimi öğretim
elemanlarının,müzik öğretmeni yetiştirmeye yönelik olan ses eğitimindeki
amaç,yöntem ve içerikler konusunda ortak görüşe sahip olmadıklarını
göstermektedir.(1998 Töreyin,2001,Sazak)Bu durumun,söz konusu öğretim
elemanlarının yetiştiği kurum ve amaç farklılıklarından kaynaklandığı
düşünülmektedir..
Bildirinin giriş bölümünde değinildiği gibi, ortak
program uygulanan müzik eğitimi anabilim dallarında aynı adlı dersler, müzik
öğretmeni adaylarını, öğretim elemanlarının yetiştiriliş amaç ve yöntemlerine
göre farklı amaçlara ve farklı sonuçlara
ulaştırmaktadır.Bu da, ses eğitimi alan dersleri öğretim elemanlarının
nitelikleri hakkında,istenmeyen kuşkular ve tartışmalar yaratmaktadır.
Öte taraftan, yeni açılan üniversitelerdeki müzik eğitimi
anabilim dallarında ses eğitimi alan derslerinin, ya alan dışından bir öğretim
elemanına,ya da henüz yeni mezun olmuş ve yeterli deneyim ve bilgiyi
kazanamamış genç eğitimcilere bırakılması,bir’’özel alan eğitimi’’ olan ses
eğitimi derslerindeki ‘‘nicelik sorununu’’ gündeme getirmektedir.Kuruluşu
yıllar öncesine dayanan bazı müzik eğitimi anabilim dallarında bile yeterli
sayıda ses eğitimcisi bulunamazken,yeni açılan fakültelerdeki anabilim
dallarına,yetişmiş öğretim elemanı bulmak neredeyse olanaksız hale gelmektedir.
Ses eğitimi alanında yeterli nitelik ve nicelikte öğretim
elemanları,lisans üstü eğitimini tamamlamasına olanak sağlanan araştırma
görevlerinin sayılarının artırılmasıyla kazanılır.Bu bakımdan özellikle yeni
açılan anabilim dallarında,tüm alanlarla birlikte ses eğitimi alanında lisans
üstü eğitimleri tamamlatılmak üzere ses eğitimcileri yetiştirilmelidir.
2.3.Ses eğitimi dersini alan
öğrencilerin ses varlıklarından kaynaklanan sorunlar
Müzik öğretmenliği anabilim dallarındaki öğrenci
kaynaklarının büyük bir bölümünü, son yıllarda Anadolu Güzel Sanatlar lisesi
mezunu öğrenciler oluşturmaktadır.Müzik öğretmenliği bölümlerinde okuyan
öğrencilerde karşılaşılan ses sorunlarının büyük bir kısmı,mutasyon döneminde
seslerini yanlış ve sürekli kullanmalarından kaynaklanmaktadır.Köse,(2001)
araştırmasında AGSL öğrencilerinin ses analizlerinde,ölçüt olarak kabul edilen
değerlere uygun yoğunlukta ses üretemediklerini ve belli bir tınıda sabit
tutamadıkları sonucuna ulaştığını,bu durumun bireysel ses olgunlukları
gözetilmeden yapılan ses çalışmalarından kaynaklandığını belirtmektedir.
Ayrıca,ses
gelişimini tamamlamamış öğrencilere,düzeylerinin üzerinde ses eğitimi
gerektiren eserlerden oluşan koro dağarcıkları oluşturmak, bu öğrencilerdeki
ses sağlıklarını olumsuz yönde etkilemektedir.
Müzik eğitimine
erken yaşlarda başlamanın gerekliliği,bilinen bir gerçektir.Ancak Anadolu Güzel
Sanatlar liseleri gibi,sesin gelişme dönemine rastlayan bir eğitim sürecinde,
koro ve solfej derslerinin,sesi zorlamadan ve öncelikle doğru ses üretmeye
yönelik olarak yapılmasına özen gösterilmelidir.
Bunların dışında,müzik öğretmenliği anabilim dallarındaki
öğrencilerin seslerinde karşılaşılan sorunlar,yanlış nefes ve yanlış ses
üretme,yanlış artikülasyon ve geldiği çevrede edindiği kültürel
alışkanlıklardan kaynaklanmaktadır.
III.Tüm Bu Sorunların Müzik
Öğretmenliği Mesleğine Yansımaları
Yukarıda ana başlıklar halinde saptanmaya çalışılan,müzik
öğretmenliği anabilim dallarının ses eğitimi alan derslerinde karşılaşılan
sorunlar özetlenecek olursa;
Uygulanmakta olan YÖK programından kaynaklanan sorunlar;
*Bireysel ses eğitimi adıyla verilen dersin,tüm müzik
öğretmenliği programı içindeki toplam süresi,yıl ve haftalık ders saati olarak
yeterli ve uygun değildir.
*Söz konusu derse ilişkin tanımların,amaçların ve
içeriklerin açıkça belirtilmemiş olması,aynı programı uygulayan öğretim
elemanları ve kurumlar arasında farklı sonuçlar alınmasına neden olmaktadır.
*Yeni yapılanmada belirtilen ders ağırlıklarındaki oran
değişiklikleri, ses eğitimi alan derslerindeki amaç,içerik ve
yöntemlerin,hedeflenen müzik öğretmeni modeline uygun olarak değiştirilmesini
gerekli kılmıştır.
Öğretim elemanlarının
nicelik ve niteliklerinden kaynaklanan sorunlar;
*Ses
eğitimi alan dersleri veren öğretim elemanları arasında yapılan çeşitli
bilimsel araştırmalarda,müzik öğretmeni yetiştirmeye yönelik olan ses eğitimi
alan derslerinin,amaç,yöntem ve içerikleri konusunda ortak ve kesin bir görüşe
sahip olmadıkları ortaya çıkmıştır.(1998,Töreyin,2001,Sazak)
*Bu durum,müzik öğretmeni
yetiştirme programlarının ses eğitimi alan derslerinde bazı kavram ve amaçlarda
belirsizlikler olduğunu göstermekte
ve öğretim elemanları arasında eşgüdüm
içinde çalışılması gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır.
*Özellikle,yeni açılan müzik
öğretmenliği anabilim dallarında, ses eğitimi alan derslerinde öğretim elemanı
eksikliğinden kaynaklanan önemli sorunlar yaşanmaktadır.
Ses eğitimi dersini alan
öğrencilerin ses varlıklarından kaynaklanan sorunlar;
*Müzik öğretmenliği anabilim
dallarında okuyan öğrencilerde,orta öğretim yıllarından beraberlerinde
getirdikleri ses sorunları vardır.Bu sorunların büyük kısmı,özellikle AGSL öğrencilerinin,seslerini
mutasyon döneminde sürekli ve yanlış kullanmalarından kaynaklandığı yapılan
araştırmalarda ortaya çıkmıştır.(2001,Köse)
*Buna neden de,sözkonusu
okullardaki koro ve solfej derslerinin,doğru ses eğitimi dikkate alınmadan
yapılmış olmasıdır.
Müzik
eğitimi anabilim dallarındaki ses eğitimi alan derslerinde karşılaşılan
sorunların,müzik öğretmenliğine olumsuz etkileri olmaktadır. Bu bakımdan
yukarıda saptanan sorunlar,alanda görev yapan ses eğitimcilerinin ortak çalışmalarıyla
çözümlenmelidir.
Ses
eğitimi alan derslerinde karşılaşılan sorunların çözümü,yetiştirilen müzik
öğretmeninin mesleki yaşantısını da olumlu yönde etkileyecektir Müzik öğretmeni
adayı,mesleğini yaparken öncelikle sesinden yararlanacaktır.Sözkonusu derslere bu
bilinçle yaklaşırsa, ses eğitimi alanının tüm derslerinde,olabildiğince
bilgilenmiş ve sesiyle ilgili tüm etkinliklerde öğrendiklerini davranış
değişiklikleri olarak yaşantısına geçirmiş olacaktır.
Bu
bağlamda öncelikli olarak,ses eğitimi öğretim elemanlarının,alan derslerinde
var olan bazı belirsizlikleri tesbit ederek,ortak ders tanımları,amaçlar,ilkeler,öğretim yöntemleri
ve ölçme-değerlendirme yöntemlerini kapsayan,bir ses eğitimi alan dersleri programı oluşturmak gerekmektedir.
Doğru
ve yeterli bir ses eğitimi alan müzik öğretmeni,kendi sesini doğru
kullanıp,öğrencilerine iyi örnek olurken,öğrencilerinin ses sağlıklarını da
korumuş olacaktır.Bu bakımdan ses eğitimi alan derslerindeki her derin
amaçlarını ve ses eğitimi yöntemlerini çok
iyi kavramış olması gerekmektedir.
Müzik
öğretmenliği anabilim dallarının ses eğitimi alan derslerindeki öğretim elemanı
nitelik ve niceliklerinden kaynaklanan sorunların çözümü ise,söz konusu alanın
amaçlarını,yöntemlerini ve içeriklerini iyi bilerek uygulayan araştırma
görevlilerinin,lisans üstü eğitimlerinin,ortak programlarda tamamlatılmasıyla
yetiştirilmesi şeklinde çözümlenmelidir.
Öğrencilerin
ses varlıklarından kaynaklanan sorunlar,orta öğretim kurumları ve AGSL’nin ders
programlarında ve öğretmen atamalarında yapılacak köklü değişikliklerle
çözümlenmelidir.Koro ve solfej derslerine,ses eğitimini iyi bilen, doğru ses
üretme yöntemini uygulayan ve
gösterebilen öğretmenlerin atanması,özellikle koro dağarcığının,ses
gelişim ve eğitim düzeylerine uygun eserlerden oluşturulmasına özen gösterilmesi,sorunu büyük ölçüde
çözümleyecektir.
SAZAK,
N., Ses Eğitimi Tekniklerinin Artikülasyon Mekaniğine ve Türkçe Fonetiğe
Uygunluğunun İncelenmesi s.79, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2001,GÜFBE.
SÖZER,
V., Müzik Ansiklopedisi, s.406, İstanbul, 1996, Remzi Kitabevi
6.
İstanbul Türk Müzik Günleri,Türk Müziği ve Onun Temel Ögesi’’Müzik Öğretmeni
Sempozyum Bildirileri
PETİT
LAROUSSE En Couleurs, s.344, Paris 1972
TÖREYİN,
A.Meral, Türkiye Türkçesi Dil Bilgisi Yapısının,Şan Eğitimi Amaç,İlke ve
Teknikleri Açısından İncelenmesi,Yayımlanmamış Doktora Tezi,s.9,11, 1998,
GÜFBE.