BİLDİRİLER   

CUMHURİYETİMİZİN 80. YILINDA MÜZİK

(Sempozyum Açılış Bildirisi)

Prof. K. Bülent Birol

İnönü Ünv. Eğt.Fak.

GSEB-MEABD-Malatya

 

* Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik

Sempozyumu, 30-31 Ekim 2003,

İnönü Üniversitesi, Malatya

Bildiriler,s.1-4.

 

Müzik, günümüzde küreselleşme olgusunun en yoğun biçimde yaşandığı alanların başında gelmektedir.Cumhuriyetle özdeşleşen kurumları, yetişen sanatçıları ile Atatürk’ün çağdaşlaşma projesinin önemli halkalarından birisi olmuştur.

Bilindiği gibi müzik; insana duyup düşündüklerini seslerle anlatma olanakları veren bir “dil”dir. Müziğin anlamı, insanın yaşam karşısındaki davranışlarıdır.

Değişik toplumların insanları müzik dilinde buluşabilmiş, müzikle anlaşabilmiştir. Müzik, insana kendini tanıma, kendini gerçekleştirme, kendini aşma ve anlatma olanağı vermiştir.

1985’de Münih’de yapılan 22 ülkeden, 216 müzik okulundan, on bin öğrencinin katıldığı Avrupa Gençlik Müzik Festivalini açan dönemin Alman Cumhurbaşkanı Weizsacker: “Bazı dil bilimcileri uluslar arası bir dili bulabilmek için çok uğraştılar, ama bizler uzun zamandan beri bir dili kullanıyor ve birbirimizi bu yolla daha iyi anlıyoruz. Bu dilin adı müziktir.” Diyerek müziğin bir dil, bir sanat ve bir bilim olduğunu vurgulamıştır.

Ulu önder Atatürk’ün gerçekleştirmeye çalıştığı çağdaşlaşma süreciyle birlikte öncelikle müzik alanındaki değişimler çağa göre değişime uğramaya başlamıştır. O nedenle Türk müzik kültürü, bir birinden çok farklı uygarlıklarla yanyana bir arada yaşamış, onları barış içinde buluşturup kaynaştırmış ve bütünleştirmiş örneklerini vermektedir.

Cumhuriyet, ulu önder Atatürk’ün bir “uygar toplum yaratma” projesiydi.cumhuriyetin ilk yıllarında özellikle kültür-sanat alanında büyük atılımlar yapıldı. Toplumun eğitilmesi, sanatın öğretilip icra edilmesi için kurumlar oluşturuldu. Atatürk bir toplumun uygarlaştırılmasında en önemli araçlardan birinin “müzik” olduğuna inanıyordu. Bu alanda Atatürk ve İnönü büyük çabalar gösterdiler.

Atatürk insan yaşamında müziğin gerekli olup olmadığını tartışmak yerine, nerede hangi amaca yönelik olarak hangi nitelikte ve türlerin gerekliliği üzerinde durup düşünmenin önemine dikkat çekmektedir.

Türk müzik kültürünün gelişmesinde köyden kente göç, nüfus artışı, kentlileşme, sanayileşme, ilköğretim öncesinden yükseköğretime değin her basamakta eğitimin ülke genelinde hızla etkinleşmesi ve yaygınlaşması dışa açılım, bilgi toplumuna dönüşüm gibi süreçler etkin rol oynamaktadır.

Kültür ve sanat; dünyayı algılama biçimimizi, birbirimiz ile ilişkilenme biçimimizi, birbirimizi sevme biçimimizi geliştiren ve değiştiren önemli bir alandır. Kültür ve sanatın; onun en etkili alanı olan müzik sanatının yaşamımızda özel bir yeri vardır.   

Atatürk’e göre Türk ulusu yeni bir uygarlığı gereksinmektedir. Ona göre Türk ulusunun yeni uygarlığı “çağdaş uygarlıktır”. Çağdaşlaşma bütünsel olmalıdır. Her alanda olduğu gibi Türk müzik kültüründe de hızla çağdaşlaşmak gerekmektedir.

Müziğin toplumu nasıl etkilediği, farklı kesimler tarafından nasıl algılandığı, benimsendiği ve eleştirildiği hakkında çeşitli düşüncelerimiz olmaktadır. Yapılan her etkinlikte, müzik duyguların canlı tutulmasını sağlamıştır. Müzik, insanın varolduğu andan itibaren toplumsallaştıkça bir iletişim aracı olarak ön plana çıkmıştır. Ölümde (ağıt), düğünde (dans), sanatsal gösterilerde (tiyatro, opera, bale, sinema vb.) duygularla gelenek ve göreneklerin bütünleşerek bir iletişimsel dil yeteneğinin yapısal özelliklerini belirlediğinden söz edebiliriz.

Yaşanılan bölge ve ilgili folklorik özellikler, eğitsel faktörler, sosyal çevre, medya ve müzik teknolojisi ile olan etkileşimler sonucu kişinin yaşamına katılan çeşitli müzikler, besteciler, yorumcular zaman içinde onun duygu, düşünce, beğeni ve beceri birikimlerini etkilemekte ve müziksel gereksinimlerini karşılamaktadır. Böylece, müzik insan yaşamında anlamlı bir şekilde işlevsellik kazanmaktadır.

Bir toplumun müzik yaşantısı toplumsal, kültürel, eğitsel ve ekonomik koşullardan etkilenir. Teknolojik gelişim; toplumsal yaşayış koşullarını etkilemektedir. Dünyadaki ekonomik, teknolojik ve sosyolojik gelişmelerden Türkiye’de etkilenmiştir. Sınır aşabilen nitelikteki şirketler, pazar arayışları ve rekabet nedeniyle kısa sürede geliştiler. Reklamcılıkta, görsel ve işitsel iletişimde gelişmeler oldu ve olmakta. TV ve radyonun kullanımı değişerek bilgisayarlarda da müthiş gelişmeler yaşandı.

Bütün bu gelişmeler ışığında müzikte nasibini alarak değişik türlerle karşımıza çıkmıştır.

Bugünün Türkiye’sinde yaşayan ve yarının Türkiye’sinde yaşayacak olan insanlara sunulacak müzikler nelerdir? neler olmalıdır? ne kadar olmalıdır? bir anda doyurucu yanıtlar bulmak kolay olmamaktadır. İşin boyutu müziğin, estetiğin sınırlarını aşmakta, geniş bir alana yayılmaktadır. Bugün operaları, balesi, senfoni orkestraları, konservatuarları, Güzel Sanatlar ve Eğitim Fakülteleri müzik bölümleri ile Türkiye, sanat alanında uygar dünyanın bir parçasıdır. Ancak, bu büyüme ve gelişmeye karşın sanat kurumlarımızın mevcut yapılanma biçimi gereksinime cevap vermekten uzak kalmıştır.  Gelişmiş ülkelerde sanat kurumlarının başarısı üretkenlikle ölçülür. Mevcut yapılanmada ülkemizde üretkenlik ve başarı ödüllendirilmemektedir. Türkiye’yi dünyadan ayıramayız. Bütün toplumlar gibi bizim toplumumuzun da kendine özgü sosyo-kültürel bir yapısı, ulusal özelliklerinden kaynaklanan sanatsal, düşünsel ve eleştirel yaklaşım biçimi vardır.

Müzik kültürünün temeli de, müzik eğitimine dayanmaktadır.

Gereksinimlerin artması, çeşitlenmesi uygar olmanın bir gerekliliğidir. Eğitim müziğimiz, geleneksel müziklerimiz, çağdaş çoksesli müziğimiz, eğlence müziklerimiz, oda müziği topluluklarımız ve senfoni orkestralarımız, korolarımız, balelerimiz, operalarımız ve solistlerimizin sayısı her geçen gün artmaktadır. Yurdumuzdaki tüm müzik türlerinin ulusal yada evrensel olsun, her birine saygılı olarak çağın ve teknolojinin akışına göre yenilenmesi ve geliştirilmesi desteklenmelidir.

Popüler müzikler dünyada olduğu gibi yurdumuzda da geniş bir alana yayılmıştır.

Besteci, icracı, müzikolog ve müzik eğitimcileri yapılarını yeniden gözden geçirmeli geleneksel ve sanat müziği türlerinin de özenle desteklenmesi   gerekmektedir.

Geleneksel değerlerle çağın öngördüğü değerler arasında sağlıklı bir dengenin kurulması toplumsal bir zorunluluktur. Çünkü; toplumlar temel kültür öğeleri ile toplumsal varlıklarına süreklilik kazandırmak, çağın öngördüğü değerleri yetişen kuşaklara kazandırarak da dünya uluslar topluluğunun etkin üyeliğini kazanmak ve korumak durumundadır.

Cumhuriyetimizin 80. yılında müzik yaşamımızın ve müzik kültürümüzün durumu devletimiz tarafından nasıl görünüyor?

Çoksesli, geleneksel, yerel, popüler vb. yaşanan tüm müzikler birbiriyle nasıl ve ne kadar etkileşiyorlar?

Sempozyumumuzun alt başlıkları;

Müzik öğretmenliği, bestecilik ve eğitimi, seslendirme ve yorumlama, müzik bilimleri, müzik teknolojisi, müzik endüstrisi, geleneksel müzikler, güncel müzikler, müzik yayınları, müzik kurumları, müzik ve sağlık.

İki gün boyunca bu alt başlıkları uzun uzun tartışabilmek elbette mümkün değildir ancak, bu zaman kısıtlığı içersinde yine de müzik alanında yapılan bilimsel çalışmalar ve uygulamalarla ilgili görüşlerin ortaya konularak bir bilgi alışverişinde bulunulacağını umuyorum.

Bilindiği gibi, her bildiri için 15 dakika sunum, 5 dakika soru-yanıt 20 dakika ayrılacaktır.

Alana verilecek değer sorunlarımızı çözecek, çağdaş dünyada daha etkin yer almamızı sağlayacaktır.

Sempozyumu destekleyen başta İnönü Üniversitesi Rektörü Sn. Prof.Dr. Fatih HİLMİOĞLU’na, önemli katkıları olan hocam Prof.Dr. Ali UÇAN’a, Sempozyum Bilim Kurulu ve Yürütme Kurulu Üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum.

Sempozyumumuza sponsorluk yaparak ayrıca katkıda bulunan İstanbul Cangöz Müzikevi’ne, Ankara PegemA Yayıncılık’a, Malatya Kavuklar Otomotiv’e, Malatya kayısı Birlik Genel Müdürlüğü’ne, Aksoğanoğlu Zafer Turizm’e, İrfan Aksoğanoğlu’na, Gültekinler Züccaciye’ye, Biomed Malatya Şubesi’ne ve Temmuz Gıda firmasına ve Foto Kemiksiz’e teşekkürlerimi sunuyorum.

Ayrıca, düzenlemiş olduğumuz bu sempozyumda bir ilki deneyelim istedik. Ve adını şu şekilde koyduk. “TÜRKİYE MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMLARI BİRLEŞİK ÖĞRENCİ ORKESTRASI VE KOROSU”

Fakülte dekanlıkları ile birebir yapmış olduğumuz görüşme ve yazışmalar sonucu böylesine görkemli bir oluşuma öğrenci göndererek katkıda bulunan Abant İzzet Baysal, Cumhuriyet, Muğla, Pamukkale, Yüzüncü Yıl, Niğde, Harran, Onsekiz Mart ve Ondokuz Mayıs üniversite rektörlükleri ve ilgili dekanlıklarına ayrıca teşekkürlerimi sunuyorum.

Önümüzdeki yıllarda böylesine etkinliklerin yurdumuzun diğer bölgelerinde de artan bir coşku ve katılımla devam etmesi en büyük dileğimizdir.

Sempozyumumuzun, besteci, yorumcu, eğitimci, sanatçı ve yöneticilerine müzik yaşamımızı olumlu yönde etkileyecek bir takım ip uçları vermesini umuyor ve diliyorum.

Hiç kuşkusuz kurucusu olan Atatürk’ün izinde Türkiye, tam anlamıyla uygar ve Atatürk’ün anladığı anlamda, uluslararası ve kültürler arası uygarlık düzeyine ulaşmış olarak akılcı ve insancıl çözümlerini bulacaktır.

Saygılarımla

KAYNAKLAR

1.Ali, Filiz. “Müzik ve Müziğimizin Sorunları” İstanbul, 1987.

2.Aydın, Mustafa. “Bir Öğrenme Kavramı” (Sosyal Etkileşim Kuramı) İnönü Üniversitesi Basımevi, Cilt:2,  Sayı:2, 1995.

3.Baran, İlhan. “Temel Müzik Kuralları” Ankara, 1997.

4.Boas, Frans. “Anthropology of Modern Life” New York: Norton, 1928

5.Bidney, David. “The Philosophical Presuppositions of Cultural Relativism and Cultural  Absolutism” Notre Dame Press, 1959.

6.Cambell E. / Kinsey E. “The Book of Music, Arrow Publication” 1980

7.Fenmen, Mithat. “Müzik Görüşleri Dergisi” , 1953.

8.Gazimihal (Kösemihal), Mahmut Ragıp 1936 Türk Halk Musikilerinin Tonal Husisiyetleri  Meselesi, Numune Matbaası, İstanbul.

9.Gedikli, Necati, 1992  “Ege Bölgesi Halk Musikisi Çalışmalarına Toplu Bir Bakış” IV. Milletlerarası Türk Halk Kültürü Kongresi Bildirileri, III:Cilt,KB HAGEM Yayınları, Ankara

10.Güvenç, Bozkurt, 1997 kültürün Abc’si, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul

11.Hindemith, Paul (Çev.Gültekin ORANSAY) 1983 TÜRK Küğ Yaşamının kalkınması için Öneriler (1935/36), küğ yayını, İzmir

12. Kazgan, Gülten 1994 Yeni Ekonomik Düzen’de Türkiyenin Yeri Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul.

13. Koçak, Cemil 1992 Türkiye Tarihi-4: Çağdaş Türkiye (1908-1980) Cem Yayınevi, İstanbul.

14. Kongar, Emre 1992 Demokrası ve Kültür Remzi Kitabevi, İstanbul.

15. Paçacı, Gönül 1999 “ Cumhuriyet Döneminde Halk Müziği” Cumhuriyetin Sesleri, T. İş Bankası Yayınları,  İstanbul

16. Say, Ahmet. “Müzik Tarihi”, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 2000

17. Uçan, Ali, “İnsan ve Müzik”, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 1996.

18. Uçan, Ali, “Türk Müzik Kültürü”, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 2000