BİLDİRİLER   

NASIL BİR MÜZİK ÖĞRETMENİ?

Prof. Ali Sevgi

İnönü Ünv. Eğt.Fak.

GSEB MEABD

 

* Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik

Sempozyumu, 30-31 Ekim 2003,

İnönü Üniversitesi, Malatya

Bildiriler,s.65-68.

 

“Kendinde müzik olmayan, seslerin tatlı ahenginden heyecan duymayan insan, hainlik ve hırsızlık için yaratılmıştır.Onun ruhu geceden daha karanlık, tutkuları cehennemden daha karadır.Böyle bir insana güvenmeyiniz!”

 William Shakespeare’in ‘Venedik Tacirleri‘’ adlı oyununun beşinci perdesinde Lorenzo’ya söylettiği bu sözler müzikten yoksun bireylerden oluşan toplumlarda temiz topluma ancak özlem duyulabileceği gerçeğini yeterince ifade etmektedir.

Bir toplumu oluşturan bireylerin tümünün aldığı örgün temel eğitimin niteliği, nasıl bir toplum beklentisi içinde olunduğunu gösterir.Verilen genel eğitimin bir toplumun ulus olabilmesindeki payının da azımsanamayacağı söylenebilir.

Genel eğitimde alanlar arası denge eğitim politikaları sonucunda belirlenir.Sanat eğitiminin bir kolu olan Müzik dersi öğretim programı da Cumhuriyet döneminin başlangıcından günümüze değin birçok kez değişime uğramıştır.1924’te başlayan ve halen yürürlükteki 1994 programına kadar ortalama ömrü 6-7 yıl olan birçok program uygulanmıştır.

1982’ye kadar Müzik Eğitimi Üniversiter Sistem içinde bilim-sanat dalı olarak yer almadığından 1994 programına kadar uygulanan tüm programların hazırlanışında deneyime dayalı, uzman görüşlerinden yararlanılan bir yaklaşım izlenmiştir.

1994 programının hazırlanmasında bilimsel bir yol izlendiğinden, programda Müzik Sanatını oluşturan öğeler ve ayrıntıların tamamına yer verilmiştir.8 yıllık eğitimden geçen öğrencilerin müziği oluşturan tüm unsurların farkında olması, ulusal ve evrensel türleri tanıması, nota okuyabilmesi, çalgı çalabilmesi, biçim bilgisi edinmesi, söz ve müzik arasındaki olması gereken ilişkiyi kavrayabilmesi, söz ve müzik yaratabilmesi, özetle beceri ve felsefik yanıyla müzik sanatının insan yaşamında yer alması amaçlanmıştır.Bir anlamda Müzik Sanatının geniş bir tanımı yapılmıştır.

Bu program uygulanabildiği takdirde Shakespeare’ in kaygılarını paylaşmak zorunda olmadığımızı düşünüyorum.

Ancak bir programın başarıyla uygulanabilmesi için en az program kadar önemli olan iki unsurdan söz etmek gerekir.

Birincisi bu programın etkili ve verimli bir şekilde uygulanabilmesinin önünü açması gereken Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapması gerekenler:

1-       Bu programı her okulda uygulayabilecek sayıda müzik öğretmeni görevlendirmek,

2-       Bu programın yürütülebilmesi için gereken haftalık ders saati konusunu yeniden gözden geçirmek,

3-       Programın etkili bir şekilde yürütülebileceği fiziki ortamı (Özel alan dersliği, araç-gereç v.s)sağlamak,

4-       İlköğretimin tüm kademelerinde alan öğretmeni çalıştırmak,

5-       Sayı ve nitelik olarak yeterince alan müfettişi yetiştirmek,

6-       Hizmet içi eğitimi sürdürmek ,

7-       Kaynak yada yardımcı ders kitaplarının  seçiminde  uygulanan kriterlerde kaynakların yeterince yeni  ve örnek şarkılar içermesini sağlamak,

8-       Bu kaynakları  belirleyen birimin geniş katılımlı uzman kişilerden oluşmasını sağlamak.

İkinci ve en önemli etkense bu programı uygulaması gereken ‘’Müzik öğretmeni ‘’ ve onun yetiştirilme biçimi.Yakın tarihimizde müzik öğretmeni yetiştiren kurumların programlarının temel eğitimdeki kadar değişime uğramadığını görmekteyiz.

Musiki Muallim Mektebi Talimnamesi-1925

Musiki Muallim Mektebi Talimnamesi –1931

Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü Müzik Şubesi Müfredat Programı1941

Talim Terbiye Kararı, 1944

Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü Programı -1970

Gazi Yüksek Öğretmen Okulu Müzik Bölümü Programı 1980

Müzik Öğretmeni yetiştirmeyi amaçlayan programların ortak özelliği,  alan çalgısı eksenli oluşlarıdır.İlk programlarda alan çalgısının tek ve ne olması gerektiği açıkça belirtilmiştir.Bölümlerdeki öğretim elemanı istihdamı da bu belirlemeye göre gerçekleştirilmiştir.Daha sonraki programlarda alan çalgısı tek çalgı yada aynı grup çalgı olmaktan çıksa da istihdam edilen öğretim elemanları sayısına bakıldığında okutulan çalgıların belirlenmesi ve seçiminde ilk programların hala etkili olduğu söylenebilir.

Hazırlanan, uygulanan, gözden geçirilen, değiştirilen olumlu bir değişimmiş gibi yeniden yapılandırma adıyla yürürlüğe giren son program da dahil tümünün alan çalgısı eksenli olduğu görülmektedir.Uygulanan tüm programlarda öğretim süresi boyunca devam eden tek alan dersi olma özelliğini alan çalgısına ait olduğu görülebilir.Bu da bize tüm programlarca öncelikli amacın müzik öğretmeni adayına çalgı çalma becerisi kazandırmak olduğu gerçeğini göstermektedir.

Geç sayılabilecek yaşta eğitime başlayan müzik öğretmeni adaylarının öncelikle çalgısal becerilerini geliştirmeyi birincil amaç edinen programlarla istisnai durumlar dışında ne kadar başarıya ulaşılabildiği ortadadır.Ayrıca herhangi bir çalgıyı iyi bir düzeyde çalabilmenin o çalgının eğitimine erken yaşlarda başlayıp yaşam boyu sürecek bir çabayla mümkün olabileceği de bilinmektedir.

Müzik dağarı ancak çalmaya çalıştığı birkaç sonatin yada sonatın bir bölümünden ibaret bir öğretmen modeli ile neyi sağlayabildik?Mesleki yaşamında kullanamayacağını ve kullanmadığını bildiğimiz çalgılarda biraz daha yol alabilmek için tüketilen zamanı dinlediği yada dinletmesi gereken müzikler üzerinde konuşabileceği çok şeyi olan müzik öğretmenleri yetiştirebilmek için kullanabilsek daha gerçekçi olmaz mıyız?

İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programının amaçladığı insanı  yetiştirebilmek bu koşullarda ancak iyi niyetli bir beklentidir.Bu programı uygulayabilecek nitelikte bir müzik öğretmeni ve uygulama ortamı olmadığı sürece programın beklentilerinin gerçekleşmesi olanaksız  görülmektedir.

Müzik Öğretmeni,  dersinde ideal bir müzik dersinin gereği olan her boyutu yeterince işler kılabiliyor mu?. Bu sorunun yanıtı evet olsaydı genel müzik eğitimi alanında günümüzde iyi kabul edilebilecek  bir düzeyi yakaladığımızdan söz edebilirdik.

Uygulanan genel müzik eğitimi ile yetişen öğrencilerin birikimleri dikkate alındığında  müzik derslerinin işlenişinde öğretmenlerin üzerinde en çok durduğu konulardan  belirtilen şekilde söz edebiliriz.

               Uygulama dayanağı olmayan bir kuram eğitimi,

               Kulaktan şarkı öğretimi,

               Amacına ulaşamamış bir nota öğretimi.

Müzik derslerinde en çok ihmal edilense, genel eğitimin öncelikli amaçlarından olması gereken “müzik kültürü ve beğeni eğitimi” olmuştur.

Yetiştirilme biçimi, yaptığı iş ve çalışma ortamı dikkate alındığında müzik öğretmenini “nota öğretmeye çalışan  ama gerçek anlamda bunu hiçbir zaman başaramayacak bir serüvenin içinde yaklaşık yirmi-otuz yıl çırpınan, mesleki açıdan doyumsuz bir eğitimci” diye tanımlayabiliriz.

Oysa bizler ,  nota öğretiminin; bireyin notanın yazıldığı yerden hareketle yalnızca adını değil,  o notanın diğer notalardan  ses yüksekliği, süre, dinamik gibi  tüm ayırtılarıyla algılanması  demek olduğunu biliyoruz.Gerçek anlamda bir nota öğretiminin  ancak bu amaca yönelik kapsamlı bir eğitimle mümkün olacağı, bununda yürürlükteki  genel müzik eğitimi ile sağlanamadığı gerçeğini kanıtlamak için  alanları ne olursa olsun genel müzik eğitiminden geçmiş  çeşitli meslek gruplarına mensup kişilerden çok kolay bir müzik cümlesini deşifre etmelerini istememiz yeterli olacaktır.

Çağdaş bir program görüntüsüyle önceki programlara tepki olarak gelen alandan uzman var görünümü vermek istercesine hangi kriterce belirlendiği açıklanmadan seçilen birkaç kişiden görüş almayla yetinilen bir anlayışla hazırlatılan programda yaklaşım ne denli bilimseldir.

Bu programın gerçekleştirdiği, ilk bakışta fark edilebilen iki önemli değişiklikten şöyle söz edilebilir.

               1-Sanat eğitimcisi  yetiştiren kurumları bölüm olmaktan çıkarıp anabilim-sanat dalları durumuna getirmek,

               2-Müzik kuramları alanındaki birçok dersi sekiz yarı yıllık  programın  ilk üç yarıyılında tek bir ders kapsamı içinde görmekle yetinmek.

Oldukça radikal bu iki değişimden ilki yönetim yapılandırılmasına yöneliktir.Çalışmanın kapsamı dışında düşünüldüğünden  o konu irdelenmemiştir.

Müzik kuramları eğitimine yönelik değişikliklerle bu programın mezun edeceği Müzik öğretmenleri uygulamaları gereken ilköğretim kurumları müzik dersi programını adeta anlamaz duruma getirmiştir.İkinci yarıyılda yer alan okul deneyimi dersi bu alanda  oluşan boşluğu doldurmaya yetmemiştir.

Uçan’ a göre ; Müzik öğretmenliği eğitiminde “eğitme ve öğrenme/öğretme” temeline dayalı olarak, sanatsal, bilimsel, teknik ve felsefi müzik kuramlarını yada kuramlardan seçilen öğeleri içeren bir bütünlük oluşturulur ve bu bütünde “eğitim/öğretim” öncelikli bir denge aranır.

Müzik kuramları eğitimi bakımından en karmaşık durum müzik öğretmenliği eğitiminde söz konusudur.Çünkü “müzik öğretmenliği” yada “müzik eğitimciliği”,  müzik kuramlarını  tüm ana boyutlarıyla bir bütün olarak özümsemiş olmayı gerektirir.

Müzik öğretmenliği programlarında yer alan müzik kuramları  eğitimi kapsamın olması gereken dersleri alan müzik öğretmeni adaylarının davranışlarında ne tür değişiklikler beklenir/beklenmelidir?

                 Müzik yazısını doğru ve güzel yazabilme,

                 Müzik yazısını doğru ve anlamına uygun okuyabilme-seslendirebilme,

                 Dikey ve yatay oluşumları duyabilme,

                 Çokseslilikteki örgüyü çözümleyebilme,

                 Eserlerin biçimsel yapılanmalarını çözümleyebilme,

                 Stiller konusunda bilgilenme,

                 Türk ve Dünya müzik tarihi konusunda bilgilenme,

                 Müzik türlerini yeterince tanıma,

                 Popüler müzikler konusunda yeterince bilgili olma,

Müzik öğretmenliği mesleğinin vazgeçilmez eşlik çalgılarını  yaratıcı eşlikleme anlayışıyla etkili kullanma,

                 Geleneksel müziklerimizdeki makamsal-ölçüsel yapıları tanıma,

                 Söz-müzik arasındaki ilişkiyi doğru kavrama,

                 Söz ve müzik yaratabilme,

                 Müziği derinlikli dinleme,

                 Yorumlamalara ilişkin eleştiriler yapabilme,

                 Müzik sanatının psikolojik-sosyolojik temellerini kavrama,

                 Öğretim yöntemleri konusunda yaratıcı olma,

Müzik yazılımlarını ustaca kullanabilme, bu alandaki gelişmeleri sürekli izleme,

Eğitim müziği, geleneksel müziklerimiz, dünya sanat müziği alanlarında çok geniş bir dağara sahip olmak, bu dağarı topluma kazandırma yolunda akılcı stratejiler geliştirme,

Popüler olanla yetinmeyen, kalıcı değerlerin farkında olan bir anlayış kazanma, kazandırmanın yollarını araştırma.

Görüldüğü gibi İlköğretim  Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programının başarıyla uygulanmasını gerçekleştirebilecek nitelikte müzik öğretmeni yetiştirmede Müzik Kuramları Eğitimine düşen görev  oldukça fazladır.

Ancak yürürlükteki Müzik Öğretmeni Programı ile bu beklentilerin yerine getirilmesi mümkün görünmemektedir.Programda yer almayan dersler adeta programı yamalarcasına seçmeli dersler kapsamında yetersiz olarak açılmaya çalışılmaktadır.

“Yeniden Yapılanma”  adıyla uygulanan program; değişikliklerin verilere dayandırıldığı,  müzik öğretmenlerinin görüş ve düşüncelerini yeterince dikkate alan,  gerçek uzmanlarca hazırlanmış,  önceki programları aratmayacak nitelikte “Yepyeniden Yapılanma” anlayışı ile hazırlanacak bir programa yer açmalıdır.

 

Müzik Öğretmenliği Programları artık Müzik Öğretmenleri yetiştirmelidir.

             

               Kaynaklar:

               Milli Eğitim Bakanlığı, Yüksek Öğretmen Okulları Programları, Ankara, Milli Eğitim Basımevi, 1981

               Milli Eğitim Bakanlığı Tebliğler Dergisi, Cilt 32, Sayı 1579, ( 3 Kasım 1969).

               Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekilliği, Gazi Orta Öğretmen Okulu ve Terbiye Enstitüsü Müfredat Programı, Maarif Matbaası, 1941, s.187-204.

               Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekilliği Tebliğler Dergisi, Cilt 7, Sayı 305 (4 Kasım 1944) s.87-88.

               Bakanlar Kurulu Kararı 1341/1945.Maarif Vekaleti Mecmuası, Sayı 5, 1 Teşrinisani 1341/1925, s.90-93.

               İlköğretim Kurumları Müzik Dersi Öğretim Programı, Milli Eğitim Basımevi, Ankara 1994.