Atatürk Lübnan'a Asla Asker Göndermezdi!
Gönderilme zamanı: 05 Eyl Sal, 0:25
Atatürk Lübnan’a Asla Asker Göndermezdi
Atatürk'ün Filistin'e ve İsrail'in kurulmasına nasıl baktığını Ogün Deli'nin “Siyasi Cinayet” başlıklı araştırma yazısından okuyalım. Bu yazıda Atatürk’ün şifresini çözdüğümüzde şunu söyleyebiliriz; Atatürk İsrail devletinin kurulmasına karşıydı.
"Atatürk'ün sağlığı yerinde bulunduğu bir zamanda ikinci Dünya savaşı çıkar mıydı? Atatürk'ün vefatına ilişkin,neden-sonuç ilişkisine baktığımızda şu ilginç olayla da karşılaşmaktayız ki bu İsrail Devletinin kurulmasıdır.İkinci Dünya savaşının hemen ardında , Filistin topraklarında kurulan İsrail Devleti,İkinci Abdülhamit'in karşı çıktığı gibi Atatürk'ünde karşı olduğu bir durumdur.
Nitekim Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü 20 Ağustos 1937 tarih ve5476/7/1/K SAYI numarası ve dahiliye Vekili Şükrü Kaya imzası ile Başvekalet yüksek makamına gönderilen tercüme metnin baş tarafında şöyle bir ifade var
"Türkçe Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Kemal Atatürk''ün Türkiye Millet Meclisinde irad etmiş olduğu bir nutuktan bahsediyor.
Aşağıdaki satırlar bu nutkun Filistin''e taalluk eden kısmından alınmıştır" Bu ifadeden; Bombay Chronick Gazetesi''nin, Gazi''nin nutkunu Hakimiyet-i Milliye''den iktibas ettiği anlaşılıyor." Demektedir.
Metin aynen şöyle:
Beyanat 27 Temmuz 1937 tarihli Bombay Chronick Gazetesi''nde "Filistin''e el sürülemez Kemal Paşa Avrupa''ya ihtar ediyor! Türkler mukaddes topraklarda yabancı hakimiyetine tahammül etmeyeceklerdir" başlıkları altında yayınlanmış.
"Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip, bu sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayan-ı teessüftür. Kemal Atatürk'', Filistin'in, Arabistan'a vuku bulacak harekatın merkezini teşkil ettiği takdirde bura Araplarına yapılacak herhangi bir fenalığa Türklerin de tahammül edemeyeceğini söylemektedir.
Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez.Biz vakıa birkaç sene Araplar''dan uzak kaldık.Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet'in mukaddes yerlerini Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.
Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik.Fakat bu ithamlara rağmen Hazret-i Peygamber'in son arzusuna yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selahattin'in idaresi altında uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların yabancı hakimiyet ve nüfusunun tahtında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."
İşte bu nutuk ve Atatürk''ün, hemen hemen tamamı İngiliz işgali altında bulunan İslam dünyasının istiklaliyle ilgisidir ki, İngiltere kralı 8.Edward’ın Gazi'nin ayağına gelmesini sağlamıştır. [25]Atatürk'ün bu sözleri söylediği tarihe dikkat edecek olursak, 1937'nin Ağustos ayıdır. Buna da bir tesadüf müdür gözüyle bakmamız gerekiyor? " …
Not: Bu yazı araştırmacı yazar Ogün Deli'nin sitesinden alınmıştır. Atatürk'ün bir siyasi cinayete uğradığını, bunun nedenlerinden birinin de İsrail'in kurulmasına göz yummayacağının İngilizler tarafından öğrenilmiş olmasından kaynaklandığını anlatan bu bölümü, konunun güncelliği nedeniyle kesip buraya kopyaladım. Tamamını okumak için http://www.ogundeli.com sitesini ziyaret ediniz.
ATATÜRK, FİLİSTİN HALKINI ve Arapları, İsrail’in MUHTEMEL ZULMÜNE KARŞI SAVUNURKEN ÖLDÜ/ÖLDÜRÜLDÜ…
Sağ olsaydı şunu yapardı: İran, Irak, Filistin, Suriye ve Müslüman Lübnan halkıyla birleşir, İsrail’i kıpırdayamaz hale getirirdi.
İSRAİL’İN İSTEĞİYLE LÜBNAN’A ASLA ASKER GÖNDERMEZDİ!
Sesimizi yükseltelim:
HAYIR HAYIR ASLA!
4.9.2006
Atatürk'ün Filistin'e ve İsrail'in kurulmasına nasıl baktığını Ogün Deli'nin “Siyasi Cinayet” başlıklı araştırma yazısından okuyalım. Bu yazıda Atatürk’ün şifresini çözdüğümüzde şunu söyleyebiliriz; Atatürk İsrail devletinin kurulmasına karşıydı.
"Atatürk'ün sağlığı yerinde bulunduğu bir zamanda ikinci Dünya savaşı çıkar mıydı? Atatürk'ün vefatına ilişkin,neden-sonuç ilişkisine baktığımızda şu ilginç olayla da karşılaşmaktayız ki bu İsrail Devletinin kurulmasıdır.İkinci Dünya savaşının hemen ardında , Filistin topraklarında kurulan İsrail Devleti,İkinci Abdülhamit'in karşı çıktığı gibi Atatürk'ünde karşı olduğu bir durumdur.
Nitekim Dahiliye Vekaleti Matbuat Umum Müdürlüğü 20 Ağustos 1937 tarih ve5476/7/1/K SAYI numarası ve dahiliye Vekili Şükrü Kaya imzası ile Başvekalet yüksek makamına gönderilen tercüme metnin baş tarafında şöyle bir ifade var
"Türkçe Hakimiyet-i Milliye Gazetesi, Kemal Atatürk''ün Türkiye Millet Meclisinde irad etmiş olduğu bir nutuktan bahsediyor.
Aşağıdaki satırlar bu nutkun Filistin''e taalluk eden kısmından alınmıştır" Bu ifadeden; Bombay Chronick Gazetesi''nin, Gazi''nin nutkunu Hakimiyet-i Milliye''den iktibas ettiği anlaşılıyor." Demektedir.
Metin aynen şöyle:
Beyanat 27 Temmuz 1937 tarihli Bombay Chronick Gazetesi''nde "Filistin''e el sürülemez Kemal Paşa Avrupa''ya ihtar ediyor! Türkler mukaddes topraklarda yabancı hakimiyetine tahammül etmeyeceklerdir" başlıkları altında yayınlanmış.
"Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip, bu sözde istiklal kelimesine inandıkları ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayan-ı teessüftür. Kemal Atatürk'', Filistin'in, Arabistan'a vuku bulacak harekatın merkezini teşkil ettiği takdirde bura Araplarına yapılacak herhangi bir fenalığa Türklerin de tahammül edemeyeceğini söylemektedir.
Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez.Biz vakıa birkaç sene Araplar''dan uzak kaldık.Fakat şimdi kendimize kafi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet'in mukaddes yerlerini Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız.Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz.
Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet'e lakayt olmakla itham edildik.Fakat bu ithamlara rağmen Hazret-i Peygamber'in son arzusuna yani, mukaddes toprakların daima İslam hakimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeye hazırız. Cedlerimizin Selahattin'in idaresi altında uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların yabancı hakimiyet ve nüfusunun tahtında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün Allah'ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda bütün İslam aleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."
İşte bu nutuk ve Atatürk''ün, hemen hemen tamamı İngiliz işgali altında bulunan İslam dünyasının istiklaliyle ilgisidir ki, İngiltere kralı 8.Edward’ın Gazi'nin ayağına gelmesini sağlamıştır. [25]Atatürk'ün bu sözleri söylediği tarihe dikkat edecek olursak, 1937'nin Ağustos ayıdır. Buna da bir tesadüf müdür gözüyle bakmamız gerekiyor? " …
Not: Bu yazı araştırmacı yazar Ogün Deli'nin sitesinden alınmıştır. Atatürk'ün bir siyasi cinayete uğradığını, bunun nedenlerinden birinin de İsrail'in kurulmasına göz yummayacağının İngilizler tarafından öğrenilmiş olmasından kaynaklandığını anlatan bu bölümü, konunun güncelliği nedeniyle kesip buraya kopyaladım. Tamamını okumak için http://www.ogundeli.com sitesini ziyaret ediniz.
ATATÜRK, FİLİSTİN HALKINI ve Arapları, İsrail’in MUHTEMEL ZULMÜNE KARŞI SAVUNURKEN ÖLDÜ/ÖLDÜRÜLDÜ…
Sağ olsaydı şunu yapardı: İran, Irak, Filistin, Suriye ve Müslüman Lübnan halkıyla birleşir, İsrail’i kıpırdayamaz hale getirirdi.
İSRAİL’İN İSTEĞİYLE LÜBNAN’A ASLA ASKER GÖNDERMEZDİ!
Sesimizi yükseltelim:
HAYIR HAYIR ASLA!
4.9.2006