Beethoven Bile Vurgun Yedi
Gönderilme zamanı: 30 Eki Pzr, 22:12
Beethoven’in 9. Senfonisi de Vurgun Yedi
Müzik kitaplarında daha önce de 10 Yıl Marşında yapılan tahrifata benzer bir tahrifatla karşılaşmıştık ve o yapılan değişiklik bugün de devam etmektedir. Bozulan şarkı en ünlü evrensel şarkılardan biridir;
Beethoven’in Neşe’ye Şarkı (9.Senfoni Ana Teması) adlı şarkısı.
Öykü 20 yıl geriye dayanıyor. Daha önce fark etmemiş olanlar için veya yeni öğretmenler için bunları anımsamakta yarar var.
1980 askeri darbesiyle ulusça geçirildiğimiz neoliberal ekonomiye uygun olarak devletin ders kitabı basması bitirildi; siparişle yazılan beş yıl kullan at kitaplarına geçildi. Birkaç yıl hiç müzik kitabı basılmadı, Selçuk Yıldırım ve Besim Akkuş’un ya da Saadettin Ünal’ın fülüt metodunu kaynak ders kitabı olarak kullanmamıza izin verildi. Bunu yaparken farkına varmadan çocuklarımızın şarkı söylemesini engelledik, ağızlarını fülütle kapattık.
Ders kitabı 5 yıl hiç basılmadı ve piyasada sadece fülüt metodları vardı. Bunun ne anlama geldiğini, bizi nereye doğru sürüklediklerini bugün yorumlayabiliyorum. O gün bu durum müzik öğretmenlerinin işine geldi; ellerinde malzeme kıtlığı vardı, işleri kolaylaşmıştı, ancak pedagojik hatanın kimse farkında değildi.
Diğer yandan aynı yayınevinin yaptırdığı fülütleri çocuğa kendimiz satıyorduk. Çocukla aramızda bir para ilişkisi başlatılmıştı, buna sürüklenmiştik. Bu süreçte yara alanlarımız çok oldu. Bu sürek avında nasıl avlanıldığımızı (ki biri de bendim, bir soruşturma geçirdim, istifa edip özel okulda çalışmak zorunda bırakıldım) bir başka yazıya bırakmak üzere konuya döneceğim.
Yine fülüt metodunun yazarı Selçuk Yıldırım ve Besim Akkuş’a bakanlık tarafından müzik ders kitabı sipariş verildi. Belli ki müzik eğitiminde şirketleşme yaratılıyordu, bu bir yana. Nihayet müzik kitabı elimize geldiğinde gördük ki bir çok yanlışı var. En önemlisi 9.Senfoni tahrif edilmiş haldeydi. Önce doğrusunu görelim:
Kardeş olun ey insanlar bunu ister Tanrı’mız
Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır
İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan
Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır
Burada, 3.satırda yer alan “göğsünü aç korkmadan” sözleri değiştirilmiş, “gönlünü aç korkma sakın” olmuştu. Göğsünü korkmadan açmak ile gönlünü korkmadan açmak arasında hiçbir anlam beraberliği yoktu. Göğüs korkusuzca açılırsa bu karanlığa ve insanlık düşmanlarına karşı duruşu ifade eder; istenmeyen buydu. Asla kadın göğsünü çağrıştırmayan bir söz başka neden kaldırılsın ki!
Yapılan söz değişikliği ile yetinilmemiş, bir de müzikle oynanmıştı; 9.senfoninin ünlü uzatma bağı yok edildi. Bu yolla, HÜR hecesine verilen önem/vurgu/belirginleştirme/öne çıkartma müzikal tahrifatla yok ediliyordu. Bu değişiklik bugün de aynen bir çok yerli müzik kitabında devam etmektedir, yeni öğretmenler bu değişikliğin farkında bile değillerdir.
Yine 9.Senfoninin çok değerli olan diğer iki kıtasından da müzik öğretmenleri habersizdirler.
Sonradan duyduk ki 9.Senfonide yapılan bu tahrifata karşı çıktığı için Talim ve Terbiye Kurulu’nun inceleme komisyonundan uzaklaştırılan müzik öğretmenleri olmuş.
Kim bilir kaç komisyon üyesi öğretmen de 10.Yıl Marşındaki tahrifata karşı çıktığı için işinden olmuş, sürgün edilmiştir.
İnanıyorum ki Türk Devrimi’nin yılmaz bekçisi olan müzik eğitimcilerini, ki bizler Türk Devrimine lokma borçlu olduğumuzun bilincindeyizdir, bizi sindirmek öyle sanıldığı kadar kolay değildir.
Sevgiyle yaşayın, müzikle yaşayın...
Mahiye Morgül
Not: B Adminden rica ediyorum, yazılarımın altına herhangi bir reklam sorusu koymayınız, konu ciddiyetinden uzaklaşıyor.
Müzik kitaplarında daha önce de 10 Yıl Marşında yapılan tahrifata benzer bir tahrifatla karşılaşmıştık ve o yapılan değişiklik bugün de devam etmektedir. Bozulan şarkı en ünlü evrensel şarkılardan biridir;
Beethoven’in Neşe’ye Şarkı (9.Senfoni Ana Teması) adlı şarkısı.
Öykü 20 yıl geriye dayanıyor. Daha önce fark etmemiş olanlar için veya yeni öğretmenler için bunları anımsamakta yarar var.
1980 askeri darbesiyle ulusça geçirildiğimiz neoliberal ekonomiye uygun olarak devletin ders kitabı basması bitirildi; siparişle yazılan beş yıl kullan at kitaplarına geçildi. Birkaç yıl hiç müzik kitabı basılmadı, Selçuk Yıldırım ve Besim Akkuş’un ya da Saadettin Ünal’ın fülüt metodunu kaynak ders kitabı olarak kullanmamıza izin verildi. Bunu yaparken farkına varmadan çocuklarımızın şarkı söylemesini engelledik, ağızlarını fülütle kapattık.
Ders kitabı 5 yıl hiç basılmadı ve piyasada sadece fülüt metodları vardı. Bunun ne anlama geldiğini, bizi nereye doğru sürüklediklerini bugün yorumlayabiliyorum. O gün bu durum müzik öğretmenlerinin işine geldi; ellerinde malzeme kıtlığı vardı, işleri kolaylaşmıştı, ancak pedagojik hatanın kimse farkında değildi.
Diğer yandan aynı yayınevinin yaptırdığı fülütleri çocuğa kendimiz satıyorduk. Çocukla aramızda bir para ilişkisi başlatılmıştı, buna sürüklenmiştik. Bu süreçte yara alanlarımız çok oldu. Bu sürek avında nasıl avlanıldığımızı (ki biri de bendim, bir soruşturma geçirdim, istifa edip özel okulda çalışmak zorunda bırakıldım) bir başka yazıya bırakmak üzere konuya döneceğim.
Yine fülüt metodunun yazarı Selçuk Yıldırım ve Besim Akkuş’a bakanlık tarafından müzik ders kitabı sipariş verildi. Belli ki müzik eğitiminde şirketleşme yaratılıyordu, bu bir yana. Nihayet müzik kitabı elimize geldiğinde gördük ki bir çok yanlışı var. En önemlisi 9.Senfoni tahrif edilmiş haldeydi. Önce doğrusunu görelim:
Kardeş olun ey insanlar bunu ister Tanrı’mız
Bu dünyada her şey geçer en son sana dost kalır
İnsanlığa doğruluğa göğsünü aç korkmadan
Hür doğmuştur insanoğlu hür yaşamak hakkıdır
Burada, 3.satırda yer alan “göğsünü aç korkmadan” sözleri değiştirilmiş, “gönlünü aç korkma sakın” olmuştu. Göğsünü korkmadan açmak ile gönlünü korkmadan açmak arasında hiçbir anlam beraberliği yoktu. Göğüs korkusuzca açılırsa bu karanlığa ve insanlık düşmanlarına karşı duruşu ifade eder; istenmeyen buydu. Asla kadın göğsünü çağrıştırmayan bir söz başka neden kaldırılsın ki!
Yapılan söz değişikliği ile yetinilmemiş, bir de müzikle oynanmıştı; 9.senfoninin ünlü uzatma bağı yok edildi. Bu yolla, HÜR hecesine verilen önem/vurgu/belirginleştirme/öne çıkartma müzikal tahrifatla yok ediliyordu. Bu değişiklik bugün de aynen bir çok yerli müzik kitabında devam etmektedir, yeni öğretmenler bu değişikliğin farkında bile değillerdir.
Yine 9.Senfoninin çok değerli olan diğer iki kıtasından da müzik öğretmenleri habersizdirler.
Sonradan duyduk ki 9.Senfonide yapılan bu tahrifata karşı çıktığı için Talim ve Terbiye Kurulu’nun inceleme komisyonundan uzaklaştırılan müzik öğretmenleri olmuş.
Kim bilir kaç komisyon üyesi öğretmen de 10.Yıl Marşındaki tahrifata karşı çıktığı için işinden olmuş, sürgün edilmiştir.
İnanıyorum ki Türk Devrimi’nin yılmaz bekçisi olan müzik eğitimcilerini, ki bizler Türk Devrimine lokma borçlu olduğumuzun bilincindeyizdir, bizi sindirmek öyle sanıldığı kadar kolay değildir.
Sevgiyle yaşayın, müzikle yaşayın...
Mahiye Morgül
Not: B Adminden rica ediyorum, yazılarımın altına herhangi bir reklam sorusu koymayınız, konu ciddiyetinden uzaklaşıyor.