M.Morgül
Azerbaycan’da Nevruza İsrail Gölgesi
5 gündür Azerbaycan halkı nevruz kutluyor. Ne kadar ata töresi varsa hepsini ekranlara taşımaya çalıştırlar ve ben de kalem elimde mıhlandım ekran başına, notlar aldım.
Akşehirli bildiğimiz Nasrettin hocanın “Kırk yıllık sirke” fıkrasını “Nebi” fıkrası olarak dinledim ve Polonya’nın Akhun kökenli Nasrettin hocasıyla da akraba olduklarını hissettim.
Azerilerin Kaşgari Türk boylarından olduğunu, bizdeki bir çok şive ve lehçenin, örneğin Kürtçenin ve Lazcanın Kaşgari Türkçesi içerisinde göründüğünü daha önce saptamıştım. Azeri resmi dili olan Kaşgari Türkçesinin Rize şivesiyle örtüştüğünü bir çok sözcükte daha gördüm.
AZ TV izlerken aldığım notlardan, örneğin, Rize Hemşin yöremizde, kızlar için özel başa sarılan “İranşayi” bezi, aynen Azerbaycan yayla halk oyunlarında var; sarı-yeşil-kırmızı renkleri de aynı, baş bağlama şekli de aynı. Anımsayalım, İran devletinin kurucuları Kaşgari Türkleriydi ve şahlarının başında benzeri bulunur.
Aynı Azeri oyun ekibinde, Artvin-Rize-Trabzon halk oyunlarında erkek baş bağlama şekli olan, kulak üstünden ucu sarkıtılan baş bağı vardı. Kolları yukarıda, ayak figürleri aynı Karadeniz erkek oyunları gibiydi.
5 gün boyunca Azerbaycan halkı baharı karşılamakta hiçbir eksik bırakmadı. Binlerce yılın neşesini 5 güne sığdırdılar.
Şenlikler havai fişekleriyle devam ederken bir soru kafamda dolaşıp durdu; inşallah bu eğlenceler sırasında Azerbaycan halkının dikkatinden kaçırmak istedikleri bir şey yoktur.
Arada haberleri de izliyordum. Bir haberde, devlet başkanı İlham Aliyev’in demeci vardı; “Çalışmalarımız o yöndedir ki ordumuzu güçlendireceğiz ve Karabağ’ı kurtaracağız!” Alkışlar… Devlet başkanına “prezident” diyor sunucu. Bu sözcüğü ABD’den almış olmaları hiç iyiye işaret değil.
Derken, nevruz şenliklerinin son günü, 21 Mart akşamı AZ TV haberlerini izliyorum; kulaklarıma inanamadım:
“İsrail ile Azerbaycan arasında askeri anlaşma görüşmeleri tamamlandı, prezident İlham Aliyev anlaşmayı imzaladı.”
Şenliklerin üst başlığı buymuş meğer, kutlanan bu anlaşmaymış meğer. 3 gün olan nevruz ilk defa bu yıl 5 gün boşuna olmamış meğer!
Hayret! Ne kadar da bize benziyorlar! Biz de şenlik yaparız AB ile, İsrail ile, ABD ile ikili anlaşma yaparken!!!
BOP haritasına Karabağ’ı kama gibi sokan ABD-İsrail ittifakı, Karabağ’ı Azerbaycan’a geri verecek, vah bu hayali kuranların haline.
Yükü yüklediler kediye. Bundan sonra Karabağ’ı unutsunlar. Devrederler BM’ye, oynatıp dururlar. Bize KKTC’ni unutturmak istedikleri gibi.
Görünen odur ki, Azerbaycan’da batı destekli bir hükümet çoktandır iş başındadır. Neden diyeceksiniz; Azerbaycan devlet kanalı olan AZ TV haberlerinde birinci haber hep “AB görüşmeleri, kurulan komisyonlar ve AB kriterleri” olmaktadır da ondan. Tıpkı bizdeki gibi.
Azerbaycan’da umarım birileri umut arayışıyla “Ne olacak memleketin hali?” diye soruyordur.
Bizde çok sık sorulan bu soruya en güzel yanıt verilmiştir; “Asya’nın savunması Lozan’dan ve Kıbrıs’tan başlar.”
Bir umudumuz, TÜBİTAK ve ünlü İktisat Tasarımcısı Prof. Dr. Semih Koray’ın yanıtında; "Sorun evrensel. Dünya şu anda ikinci bir Ortaçağ karanlığından geçiyor ve yeniden aydınlanmaya ihtiyaç var. Bunu Türkiye başarabilir."
Canlarım, Azerbaycan’da nevruza düşürülen İsrail gölgesinin boyutları göründüğünden daha büyüktür, bunu fark etmekle başlar direnmek.
Türkiye’de ve tüm Asya’da gölgesiz nevruzlar dileğiyle.
22.3 2007