Anadolu Öğretmen Liselerine Seçmeli Müzik-Resim Prog...

Doğrudan müzikle ilgili olan konulara yer veriniz.
Cevapla
mahiye
Mesajlar: 143
Kayıt: 16 Haz Prş, 13:39

Anadolu Öğretmen Liselerine Seçmeli Müzik-Resim Prog...

Mesaj gönderen mahiye »

Anadolu Öğretmen Liselerinde Müzik-Resim Dersi Zorunlu Seçmeli Olursa

Son sözümüzü baştan söyleyelim; bu girişim, ilköğretim okullarında Resim ve Müzik gibi ana dersleri seçmeli ders olarak kabullenmeyi Anadolu Öğretmen Liselerinden başlatma girişimidir.
“Ufkun Ötesini Görmek” başlıklı yazımızda, seçmeli ders felsefesinin yanlışlığına dikkati çekmiş, “Oysa yanlış olan bu derslerin çocuğun / “birey”in seçtiği zaman alacağı dersler olduğudur. Felsefe yanlıştır, liberal ekonominin istediği eğitim modelidir getirilen, itiraz buna olmalıdır” demiştik.
Bir saptamamız daha vardı; “… meslek örgütlerinin katkısı bile istenmeden yapılması da bir incinmişlik konusu olan…” Şimdi bu noktada bir hamle yapıldı. MEB Öğretmen Yetiştirme Dairesinden Müzik Eğitimcileri Derneğine bir davet geldi. Anadolu Öğretmen Liselerinde müzik-resim derslerinin zorunlu seçmeli ders yapma kararı çıkartıldı ve buna göre yeni bir müzik programı için katkı istenmektedir. Bu hesapla.incinmişlik kalkacak, kendileriyle işbirliğine geçilecek.
MEB yetkililerinin bilmediği bir şey var; tüm müzik öğretmenliği bölümlerinde doçent ve profesör düzeyinde sayısız MÜZED üyesi öğretim üyesi vardır. Eğer Eğitim Fakültelerinden katkı istenseydi zaten MÜZED üyesi öğretim üyeleri ile çalışılmış olacaktı. Burada belli ki demokratik görünüm altında muhalefetin susturulması söz konusudur.
Eğer seçmeli müzik dersi getirilmesine muhalefet eden MÜZED’e bunu kabul ettirirlerse, MÜZED üyesi olan yüzlerce öğretim üyesinin de bir itirazı kalmayacaktır!
Süreç nasıl işletildi?
Geçen ders yılında A.Ö.Liselerinde müzik ve resim dersi fiilen kaldırılmıştı, bilgisayar dersini seçen öğrenciler başka bir ders alamıyorlardı.
Yani müzik ve resim dersimize ÖNCE ÖLÜMÜ GÖSTERDİLER. Şimdi, “Buna itirazlar yükselince zorunlu seçmeli ders yapmaya karar verdik” diyorlar. Yani, SONRA SITMAYA RAZI ETTİRİYORLAR!
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek emperyalist tuzaklardandır, bilinir. Dünya Bankasından gelen YÖK içindeki SPAN adlı Amerikan Eğitim Şirketi bunun uzmanıdır.

Anadolu Öğretmen Liselerindeki bu değişikliğin başka sakıncaları nelerdir?
1-Müzik dersini seçmemiş olanlar; İstiklal Marşı’mızı hatasız söylemeyi öğrenemeden, ders konularını şarkılarla süslemeyi bilmeden, bir halay çekip türkü söylemeden, beynin besini olan ritmik (matematiksel dengeleri içerir) düşünme becerisini çocuklarına vermeyi öğrenmeden mezun olacak demektir. Böyle bir pedagojik hata asla kabul edilemez.
2-Resim dersini seçmemiş olanlar nelerden mahrum kalır: Resim dersi görsel matematiktir, doğada var olan şekillerin tasarlanarak kağıt üzerine orantı kurarak indirilmesidir. Matematiksel düşünmeyi estetik düzeye taşır. Matematik ve Fen dersinin temeli resim kültürünün ekildiği resim dersidir. Bu dersin eğitimini almamış bir öğretmen asla kabul edilemez.
3-Cumhuriyetle birlikte okullarımıza konulan resim-müzik dersleri Cumhuriyetimizin temelini, ortak şarkı dağarcığını oluşturan, yani sanat eğitimi almış kültürlü yurttaş yetiştiren, ulus birliğini oluşturan derslerdir. Yeni nesil bu temel derslerden mahrum bırakılırsa, “Cumhuriyetin temeli kültürdür” ifadesi anlam bulamaz.
4-Anadolu Öğretmen Liselerinin programı neden yenilensin ki! Önceki resim-müzik programı aynen kalmalıdır. Buna eklenecek bir şey varsa o da şudur; giriş sınavının yanına bir zamanlar bizlerin Öğretmen Okullarına girerken yapıldığı gibi SÖZLÜ SINAV eklenmeli, bu sınavla okuma, anlatma, kompozisyon ve şarkı söyleme düzeylerine bakılmalıdır.
Eğer şimdiki gibi sadece test usulü sınavla öğrenci alınmaya devam edilecekse, müzik ve okuma-konuşma-yazılı anlatım becerisi gelişmemiş öğrenciler de bu okula girecek demektir, ki, onlara verilen eğitimin, müfredat yenilense bile, istenen düzeye çıkartılması asla mümkün değildir. Öyleyse, yeni müfredat hazırlama girişimi bir aldatmacadır! Yeni program hazırlamanın hedefi, temel sanat derslerinin parçalanmışlığını / seçmeli olabilirliğini kabul ettirmektir!
5- Müzik – resim dersleri seçmeli olduktan sonra bu dersin haftada kaç saat olacağının önemi yoktur. Haftada bir saat olmasına itiraz ederek dar bir muhalefete çekilmenin anlamı yoktur. Bu dersi seçmeyenlerin olacağını kabul etmek zaten baştan kaybetmektir.
Eğer 4 yıl boyunca haftada bir saat resim ve müzik dersi gören bir öğrenci, bu okulun devamındaki fakülte eğitiminde de bu dersleri alacaksa bir saat zaten yeterlidir, 8 yıl bu dersi almaya devam edecek demektir. Burada sorun bu dersleri verecek olan müzik (resim) eğitimcisinin çocuk müziği (resimi) pedagojisini iyi öğrenmiş olmasıdır, ki, eğitim fakültelerinde eksik olan budur. Tamamlanması gereken müzik programı eğitim fakültelerindeki fonksiyonel resim-müzik programlarıdır!

Ders Programlarını hazırlama görevinin TTK dışına alınması ne demektir?
Birkaç ay önce sanat etkinlikleri ve ilköğretim müzik dersi programını İlköğretim Genel Müdürlüğüne yaptırdıklarını biliyoruz. Bunun ne anlama geldiğini ve endişelerimizi “Ufkun Ötesini Görmek” balıklı yazımızda dile getirmiştik.
Şimdi de, Anadolu Öğretmen Liselerinin seçmeli müzik-resim programlarını hazırlama işinin TTK’nın görevi olmaktan çıkartıldığına, MEB Öğretmen Yetiştirme Dairesine devredildiğine tanık oluyoruz. Bu bize gösteriyor ki, tüm ders programları adım adım TTK dışına itilmektedir.
Bir sonraki yıkıcı adım, öğretmene yardımcı kitapların yazımını illere, bölge merkezlerine kaydırmak; eğitimde birliğimizi bitirmektir! (TTK Başkanı İrfan Erdoğan’ın New York’ta aldığı eğitim bunun üzerinedir.)
Görünen odur ki, Talim ve Terbiye Kurulu kendini lağvediyor!
Ulus devletimizin, üniter devletimizin sosyal kurumlarını lağvederek halkı devletsiz bırakma küresel rüzgarına uygun bir eylemli kalkışmayla karşı karşıyayız!
Şimdi;
Anadolu Öğretmen Liselerine seçmeli müzik-resim dersi programı hazırlama adı altında, meslek kuruluşlarının desteğini istemenin anlamı, Cumhuriyetimizin temel kanunlarından olan “Eğitimde Birliğin” (Tevhidi Tedrisat) ortadan kaldırılışına meslek örgütlerini ortak etmektir!
Bu yolla sağlanan işbirlikçiler, çağdaş(!) katkılarıyla Cumhuriyet devrimlerine ihanetin üzerini örtmüş olacaklardır!
Eğitimde, Cumhuriyetimizin ve Sosyal devletimizin kuruluş felsefesinden uzaklaşan her hareketi ihanet olarak algılamak ve asla katkı vermemek biz Cumhuriyet öğretmenlerinin asli görevidir!
İhanet içindeki kurumları ve yöneticilerini de halka arzetmek boynumuzun borcudur!
17.2.2007
Cevapla