1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Uygur Şivesiyle "Leylum Ley"

Gönderilme zamanı: 24 Kas Cum, 0:44
gönderen mahiye
Mahiye Morgül

Çin Uygur Şivesinde “LEYLUM LEY”

22 Kasım Çarşamba akşamı Leyla Gencer sahnesinde 49 kişilik Çin Uygur dans ve müzik topluluğunu izledim. Ülkelerimiz birbiriyle 25 yıl önce resmi ilişkiye karar vermişti, şimdi bunu kutlamak için buradaydılar. Geçen hafta İstanbul ve İzmir’de konser verdiler.

Bir Rizeliyi böyle bir konserde en çok ne heyecanlandırır, tahmin edersiniz. Rize’nin horon ritmini duymak; tamam, bunu duydum, heyecanlandım. Rumeli aksak ritimlerini tıpkı Rumeli ağzıyla söylemelerini de dinledim, buna da heyecanlandım, tamam. Uşşak Makamında olan Uygur saray müziklerinin en güzel örneklerini söylediler, onda da çok heyecanlandım. Mehter ezgilerine benzer parçalarıyla, 10/8, 9/8, 7/8, 5/8 ritimlerde şarkılı danslarıyla, hepsinde heyecanlandım.
(Not: Uygurların Uşşak Makamı 2005 de UNESCO tarafından korunma kararı alınan dünyanın kültürel mirasları arasına girdi.)

Fakat, ne zaman ki Türkçe şarkılara sıra geldi, ilk şarkı “Leylim Ley” diye anons edilince, önce pek umursamadım, hani iltifat olsun demişlerdir, az sonra duyduğum sözlere inanamadım, güzel bir kız Rize şivesiyle söylemeye başlamaz mı!...

Dondum daldan duşen kuri yaprağa, Leylum ley!
Seher yeli dağit beni kir beni, leylum ley
Gotur tozlarumi burdan irağa, leylum ley
Yarun çiplak ayağina sur beni, leylum ley…

Yeddi yildur uğramadum yurdume, leylum ley
Dert ortaği aramadum derdume, …
Geleceksan bir gun duşup ardume, ..
Kula değil yureğune sor beni, …

İşte bu! Aradığım şey kucağıma düştü, taa Uygur-Sincan’a, Çin’e kadar gitmem gerekmedi: Rize şivesi Uygur Kaşgar’larından buralara gelmiş, hem de türküyle!

Diyordum hep, İranlılar aynı şiveyle konuşuyor ve Kuran’ı aynı şiveyle okuyorlarsa, bunun daha iç bölgelerde, ilk büyük kavimler göçünün başladığı derinliklerde kökü olmalı…

Düşünürdüm, bizim Kaçkar dağlarımız ile aynı adı taşıyan Uygur Kaşgar dağları arasında bağı oluşturan insanlar bizim dedelerimiz nenelerimiz olamaz mıydı? Kaşgarlı Mahmut’un o büyük ansiklopedisinde yerel sözcüklerimiz vardı, Oğuzların Kaşgari boyundan da söz ediyordu.
İşte bu akşam benimle aynı şiveyle, Uygur Kaşgari şivesiyle bana “Leylum ley” diyorlardı, nasıl heyecanlanmazdım!

Elinde defter kalemle konser dinleyeni hiç gördünüz mü? Bu akşam bunu yaptım. Daha neler neler not aldım; örneğin, KIMIL soyadında Adanalı Yörük bir arkadaşım var. Onun soyadını merak ederdim, ata kökenini buldum; Uygur’da Kumul bölgesi var, orada yaşayanlara Kumul deniyor ve bu bölgeden Kumul dansları ve şarkılarından örnek verdiler.
Açıklamalıyım, “Kımıl” sözcüğü Kaçkari şivesine göre “Kimul” olur ya da “Kumul” olur.

Bir de bayan sanatçıların adlarına bakar mısınız? Çimengül, Yazgülü, Gülbahar, Esengül,… Tıpkı Kars yöremizdeki çift heceli güllü kız isimleri gibi, çok önemli benzerlikler. Bir de yanımda oturan bir Uygur beyle tanıştım, adına “Varis” demez mi? Yani, Rize’de bildiğim erkek adıdır “Varis”.

Bir an önce Uygur kökenlileri bulup onlardan nazlatma derlemeliyim?

Bir hoş olmuşum, hala dilimde; “Leylum ley….. leylum ley!”

EK: Bu tatlı şekerle öğretmenler gününüzü kutlarım sevgili meslektaşlarım ve öğretmen arkadaşlarım.
22.11.2006