Öncelikle Herkese Merhaba;
Bu ilk mesajımla siz Müzik Eğitimci lerinin arasında bulunmaktan ve fikirlerimi yansıtabileceğimden dolayı çok mutluyum.Ben Emre Ünlenen.Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi nde Klasik Gitar Ana sanat Dalı nda Kürşad Terci ile çalışan bir öğrenciyim. Eski bir AGSL öğrencisi olarak varolan ve yaşanan sorunlara aşinayım ancak bu konuyla dikkatinizi öğrencilerin gözünden yaşanan diğer sorunlara çekmek istiyorum. Kesinlikle kimseyi eleştirmiyorum ,tek amacım siz eğitimcilerin biraz düşünüp yazının doğruluk payı olup olmadığını irdelemesi.
Forum da sürekli olarak eğitimcilerin yaşadığı sorunlardan bahsetmişsiniz.Peki bu problemlerin öğrenciye yansıması nasıl oluyor? Örnek olarak bir kaç modelin altını çizmek istiyorum.
1.Öğretmen derse isteksiz bir şekilde giriyor öğrencinin hayatını nasıl etkiliyeceğini düşünmeden onu enstrumandan soğutabiliyor.
2.Sisteme tepki olarak öğrenciye yeterli bilgi aktarmıyor bu da öğrencinin bilgisiz ve aciz bir durumda yetişmesini sağlıyor.
3.Yada küçük illerimizdeki deneyimli öğretmen eksikliğinden dolayı okul yönetiminin elindeki imkanlarla bulabileceği eğitimcileri yararlı olup olmayacağını düşünilmedenmeden sisteme dahil etmesi ile eğitim kalitesinin düşmesi sağlanıyor.
Şimdi neden böyle bir konuya girdiğimden bahsetmek istiyorum.2001-2002 Eğitim döneminde Hatay Bedii Sabuncu Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde müzik eğitimime başladım.Hazırlık sınıfında enstrumanım Klasik Gitar olarak belirlendi ancak gitar dersi verebilecek bir öğretmen bile yoktu. Çözüm olarak gitar branşına dışarıdan bir hoca bulundu ancak onun da gitar çalabildiğini söylemek imkansızdı.1 sene boyunca neredeyse hiç ders işlemeden sınıfımı bitirdim.Kimseden ilgi göremeyince enstrumanımı kendi çabalarımla ilerlettim teknikten ve müzikaliteden yoksun olarak. Lise 1. sınıfa geçtiğimde ise öğretmenimin ilden ayrıldığını ve mecburen enstruman değistirmek zorunda olduğumu öğrendim ve kemana geçirildim. İki sene boyunca keman hocamın gitara karşı duyduğum ilgiye gösterdiği itirazlarla savaşmak zorunda kaldım ve psikolojik sorunlara giden rahatsızlıklarla uğraştım.Bu da beni keman dan soğuttu ve gitara daha fazla yaklaştırdı.Bu zaman zarfında gitar eğitimime dışarıdan devam ettim ve konservatuar hayalleri kurmaya başladım.Gerçi bu hayallerinde gerçekçi olmadığının hatta imkansız olduğunun defalarca söylenmesinden sonra bende inancımı kaybettim ve GSF için hedeflerimi belirledim takii tayinimiz çıkıp Edirne AGSL ye geçiş yapana kadar.Edirne ile birlikte tekrar Gitar bölümüne alındım ve dışarıdan aldığım derslere Soner Egeselle devam ettim çünkü biliyordum ki AGSL eğitimi bir konservatuar için yetersizdi ve AGSL tarihinde korkulu rüya gibi gözüken konservatuarlar imkansız değildi.İnanın bana eğer extra bir çaba sarfetmeseydim (solfej gitar armoni vs.)şu anda bulunduğum seviye cidden imkansız olacaktı.
Yanlış anlaşılmasın, hocalarımın desteğini herzaman arkamda hissettim ve onlara teşekkür borçluyum.Ama gerek sistem gerek müfredat ve öğretmenlerin psikolojisi AGSL den sağlam bir öğrencinin çıkmasını önleyen temel unsurlar. İstense öğrencilere gerekli inanç ,klasik müzik sevgisi, ve imkanlar sağlanabilir. Eğer uygun eğitmen yoksa en yakın Yüksek Eğitim Kurumuyla bağlantıya geçilebilr. Malesef AGSL eski gücünü inancını ve hedeflerini kaybetmiş gibi gözükmektedir.Hala ayakta durabilen kaliteli eğitim verebilen okullar büyük illerimizde mevcuttur ancak ya diğer olullar ,öğrenciler ve yetenekler ? Onlar kör bıçakla şekillendirilen tahta gibi biçimsiz ,inançsız ve kıymetsiz birer genç olacaklar. Ara sıra rastgelipte konuştuğum gençler hayatları ve hedefler hakkında fikir yürütemeyecek kadar ezilmiş vaziyetteler.Lütfen onları düşünelim ,amacınız ve benimde gelecekteki amacım birilerini eğitmekse bunu en iyi şekilde yapmalıyız.Çizmeyi aşıp siz büyüklerime akıl vermeye çalıştığımın farkındayım bu yüzden özür dilerim ancak bunu da bir öğrenci perspektifi olarak kabul edin.
Son olarak Konservatuarlar da kaliteli öğrenci bekliyorlar.Elimizde AGSL gibi bir maden varken neden başka madenler kullanılsın.Eğer ihtiyaç olacaksa ben bu gençlere karşılıksız yardım etmeye hazırım.Sevgi ve Saygılarımla.....Emre ÜNLENEN
Anadolu Güzel Sanatlar Öğrencisinin Hali
-
- Mesajlar: 3
- Kayıt: 18 Kas Cmt, 14:46
- Konum: Ankara/Bilkent
Anadolu Güzel Sanatlar Öğrencisinin Hali
.....................Gitar-Türk
-
- Mesajlar: 23
- Kayıt: 26 May Cum, 8:04
- Konum: Bekir Aksoy İ.Ö.O Çorum
Sevgili Emre,
görüş ve tespitlerine katılmakla birlikte, malesef ortaya koyduğun gerçekler önü açılamayacak bir şekilde kapalıdır. Ve hiç kimse bu sorunları aşacak güç ve kudrete sahip değildir...Eğer AGSL Okulları açılacak yerlerdeki dinamikler düşünülüp, ona göre bir fizibilite çalışması yapılsaydı, ne sen, ne de bir çok AGSL öğrencisi mağdur olmazdı...Bir bina, bir tabela, içine de yangın söndürme malzemeleri, üç beş enstrüman; "Al sana bir AGSL" zihniyeti ile bu kadar olabilirdi zaten. Bunu ben uygulamaya çalıştığımız ve sonu facia ile biten "Hızlı tren" projesine benzetiyorum. Pasları belli olmasın diye alel acele boyanmış 1930 yılı üretimi vagonlar, yine o yıllarda döşenmiş raylar ve 30 yıl önceki bilgileri ilk günkü gibi duran, kendini güncelleyememiş bir Kaptan! Hedef büyük ama!..."Hızlı Tren"
Ülkemizde herşey böyle işte...Az çaba ile çok etki bırakmaya çalışan insanlar var her yerde. Yine de AGSL lerin başarılarına baktığımızda Tren hikayesi ile kıyaslanamayacak bir başarı var ortada. Aslında bu başarı AGSL lerin başarısı değil. Yetenekli çocukların ferdi başarılarıdır! Arayan, araştıran, sorumluluk sahibi, ne yaptığını ve ne yapacağını bilen, ufku geniş çocuktur başlarılı olan! (Senin gibi) İşte bu model için, yer ve mekan önemli değildir. İstesin yeter ki! Ortamını da bulur, hocasını da... Ben AGSL mezunu değilim. Ama benim Lise yıllarımda dinlediğim klasik müziği, belki hiç bir AGSL li dinlememiştir. Radyoda çalan bir musıki, şehre gelmiş bir sanatçı, bir konser salonunun kokusunu heyecanla hissetmektir önemli olan.
Her hangi bir yerde AGSL binası yapılmadan önce, oraya teknik kaynak olacak unsurlar tamamlanırsa bu sorunlar biter diye düşünüyorum...Saygılar
görüş ve tespitlerine katılmakla birlikte, malesef ortaya koyduğun gerçekler önü açılamayacak bir şekilde kapalıdır. Ve hiç kimse bu sorunları aşacak güç ve kudrete sahip değildir...Eğer AGSL Okulları açılacak yerlerdeki dinamikler düşünülüp, ona göre bir fizibilite çalışması yapılsaydı, ne sen, ne de bir çok AGSL öğrencisi mağdur olmazdı...Bir bina, bir tabela, içine de yangın söndürme malzemeleri, üç beş enstrüman; "Al sana bir AGSL" zihniyeti ile bu kadar olabilirdi zaten. Bunu ben uygulamaya çalıştığımız ve sonu facia ile biten "Hızlı tren" projesine benzetiyorum. Pasları belli olmasın diye alel acele boyanmış 1930 yılı üretimi vagonlar, yine o yıllarda döşenmiş raylar ve 30 yıl önceki bilgileri ilk günkü gibi duran, kendini güncelleyememiş bir Kaptan! Hedef büyük ama!..."Hızlı Tren"
Ülkemizde herşey böyle işte...Az çaba ile çok etki bırakmaya çalışan insanlar var her yerde. Yine de AGSL lerin başarılarına baktığımızda Tren hikayesi ile kıyaslanamayacak bir başarı var ortada. Aslında bu başarı AGSL lerin başarısı değil. Yetenekli çocukların ferdi başarılarıdır! Arayan, araştıran, sorumluluk sahibi, ne yaptığını ve ne yapacağını bilen, ufku geniş çocuktur başlarılı olan! (Senin gibi) İşte bu model için, yer ve mekan önemli değildir. İstesin yeter ki! Ortamını da bulur, hocasını da... Ben AGSL mezunu değilim. Ama benim Lise yıllarımda dinlediğim klasik müziği, belki hiç bir AGSL li dinlememiştir. Radyoda çalan bir musıki, şehre gelmiş bir sanatçı, bir konser salonunun kokusunu heyecanla hissetmektir önemli olan.
Her hangi bir yerde AGSL binası yapılmadan önce, oraya teknik kaynak olacak unsurlar tamamlanırsa bu sorunlar biter diye düşünüyorum...Saygılar
enteresan
-
- Mesajlar: 3
- Kayıt: 18 Kas Cmt, 14:46
- Konum: Ankara/Bilkent
Sevgili Hakan Bey,
Cevabınız için çok teşekkür ederim. Aynı fikirlere sahip olduğum birini bulmak beni hem sevindirdi hemde rahatlattı doğrusu.Ancak ben bu problemlerin aşılamayacağı hususuna katılmıyorum.İşin açıkçası bahsettiğiniz makinist e benzer olarak bazı öğretmenlerimiz de kendilerini geliştirmekten ve yenilikleri takip etmekten aciz kalmış durumdalar ve ben önceki yazımla belkide bu kişilerin kendilerini gözden geçirebileceklerini düşünmüştüm. Gereğinden sert konuştuğumun farkındayım ama bir öğretmen öğrencisinin başarısını sindiremiyorsa orda ne işi olduğunu düşünmesi lazım .Amacımız bizden daha iyi nesiller yetiştirmek değilse bu ülkenin hali ne olur diye sormak geliyor içimden. O yüzden öğretmenlerimize psikolojik altyapılı seminerlerden tutun, onları başarıya teşvik edebilecek yöntemlerle bu sorunlar çözülebilir kanısındayım.Sagılarımla...
Cevabınız için çok teşekkür ederim. Aynı fikirlere sahip olduğum birini bulmak beni hem sevindirdi hemde rahatlattı doğrusu.Ancak ben bu problemlerin aşılamayacağı hususuna katılmıyorum.İşin açıkçası bahsettiğiniz makinist e benzer olarak bazı öğretmenlerimiz de kendilerini geliştirmekten ve yenilikleri takip etmekten aciz kalmış durumdalar ve ben önceki yazımla belkide bu kişilerin kendilerini gözden geçirebileceklerini düşünmüştüm. Gereğinden sert konuştuğumun farkındayım ama bir öğretmen öğrencisinin başarısını sindiremiyorsa orda ne işi olduğunu düşünmesi lazım .Amacımız bizden daha iyi nesiller yetiştirmek değilse bu ülkenin hali ne olur diye sormak geliyor içimden. O yüzden öğretmenlerimize psikolojik altyapılı seminerlerden tutun, onları başarıya teşvik edebilecek yöntemlerle bu sorunlar çözülebilir kanısındayım.Sagılarımla...
.....................Gitar-Türk
- Doğan Zade
- Mesajlar: 9
- Kayıt: 17 Ağu Çrş, 10:27
- Konum: konya
- İletişim:
Sevgili Emre
Öncelikle tüm AGSL öğrencilerinin senin yaşadıklarını okumasını ve hiçbir zaman yenilgiyi düşünmeden yaptığın bu mücadeleden ders çıkarmalarını temenni ediyorum. özellikle bu foruma öğrenci bakışı ile katıldığından dolayı da sana ayrıca teşekkür ederim. ben bu okulların herkesçe bilinen sorunlarını tekrar konuşmak istemiyorum. senin yazını okuduğumda içindeki müzik aşkını hissedebilmenin çok zor olmadığını belirtmek isterim. yaşadığın olumsuzlukların yalnızca AGSL lerde değil yüksek öğretim kurumlarının bir çoğunda da olabildiğini söylemek isterim. benim öğrencilerime her zaman söylediğim sözleri tekrar hatırlatmak isterim. "öğretmeni öğretmeye zorlayan en büyük etken öğrencidir" senin gibi öğrencilerin artması dileğiyle
Öncelikle tüm AGSL öğrencilerinin senin yaşadıklarını okumasını ve hiçbir zaman yenilgiyi düşünmeden yaptığın bu mücadeleden ders çıkarmalarını temenni ediyorum. özellikle bu foruma öğrenci bakışı ile katıldığından dolayı da sana ayrıca teşekkür ederim. ben bu okulların herkesçe bilinen sorunlarını tekrar konuşmak istemiyorum. senin yazını okuduğumda içindeki müzik aşkını hissedebilmenin çok zor olmadığını belirtmek isterim. yaşadığın olumsuzlukların yalnızca AGSL lerde değil yüksek öğretim kurumlarının bir çoğunda da olabildiğini söylemek isterim. benim öğrencilerime her zaman söylediğim sözleri tekrar hatırlatmak isterim. "öğretmeni öğretmeye zorlayan en büyük etken öğrencidir" senin gibi öğrencilerin artması dileğiyle