Ritmin müzikteki yeri

[Namaath]

forumda müzik ile ilgili ayrı bir tartışma platformu göremediğimden buraya yazıyorum okuyucular beni affetsin fakat böyle olası bir platform yakalamışken kafamdaki soruları müzikle ilgili tartışmalara dökmek niyetindeyim.

Evet ritm diye adlandırdığımız şey tek başına sizce müzikmidir ? yoksa sadece Müzik diye tabir ettiğimiz şeye yardımcı bir etkenmidir bu ilk sorum.

İkinci olarakta biraz daha kişisel bir soru anlatılacak konuyu yada yeri ritm ile anlatmanın bilimsel bir adı varmı ? bir haftadır kafamı kurcalayan ve "okul bandosu" adındaki aldığım dersin final ödevi için uzun zamandır düşünüyorum yapmam gereken aslında basit bir yer seç ve notaya dök (ritm kalıbına uydur aslında ana mantığı) fakat pazar yeri maç çıkışı gibi klişe şeylerden çok aslında içinde biraz daha konu ve ruh barındıran bir konu bulmaya çalışırken bu güne geldim (yarın final ) genelde yardım etmem gereken arkadaşlarım olduğunda güzel fikirler türetebilirken kendimle ilgili bişey olduğunda

bir salonda yaşanan kalp krizi
bir kimyagerin laborotuarı
Matbaa
Marangozhane
Cinsel ilişki
Su altı

gibi konular türettim fakat fikir açısından nadirde olsalar çok kısırlar fikrime ek veya yardımcı olmak istermisiniz isterseniz siz yerimde olsanız bunlardan birinimi etkileyici bulur yapardınız yoksa aklınıza başka neler gelirdi?

[mahiye]

Çanakkaleli genç arkadaşım merhaba,
Evrendeki holistik yapıyla ilişkilendirerek ritimle ilgili bilginizi artırmaya bakınız. Ritim kendi başına bir kavram değildir, onu üreten üst ritimler vardır, onu hissettiren doğanın başka nesneleri vardır.
Annen baban olmadan sen olamazdın gibi düşün. Sen kendi başına var olmadın, bir soyadın var örneğin.
Ritim kendi başına müzik midir diye soru olmaz yani. Ritmi sana ulaştıran bir araç vardır, onu üreten bir insan vardır veya doğadaki ritimden söz ediyorsan onun da bir aracı vardır. Dünyanın kendi etrafındaki dönüşü bir ritimdir ve bir ana ritimdir, onun alt ritimleri vardır, gece-gündüz gbi, uyuyup uyanmak gibi.
Ritim AKIŞ demektir, bunu anlarsan anlatbilirsin de. Ritmin durduğu yerde yani akışın kesildiği yerde yaşam biter.
Evrenin temeli ritimdir, bu ritmi sayılarla anlatırak matematik, seslerle anlatırsak müzik, çizimle anlatırsak resim, bedenimizle anlatırsak dans olur.
İnsan beyni ritmik olmayan şeyleri algılayamama özelliğindedir, biliyor muydun? İşte çarpım tablosu, bir ritim tablosudur. İstersen otur bu sayıları birer şarkı içerisinde düşün, istersen bir mimari eserde, istersen dans ederek anlat bu sayıları.
Gel isersen benim bu sitedeki diğer makalelerimi oku, pencerelerin açılsın. Ya da adımı arama motoruna yaz, makalelerim önüne dökülsün.

Son bir cümle, müzik ruhun gıdasıdır, çünkü insan beyninin ritmik algılama gücünü destekleyen en güçlü sanat müzik sanatıdır. Bir şarkı söylerken bile binlerce kez beynine ritmik uyaran göndermektesindir. (Dinlenen müzik değil, bizzat yapılan müziktir beyni asıl besleyen, kasetçilere reklam yapmasın kimse)
Ancak birlikte söylenen şarkılarda fazladan yücelme duygusu girer devreye ki insanoğlu bundan aldığı hazla daha fazla içselleştirir ritmi ve müziği. Koro müziği bu yüzden ulvi değerler taşır.

Haydi bu günlük bu kadar.
Gözlerinden öperim.

Mahiye Öğretmenin
Ankara
Sevgilerimle.

[m.dağdeviren]

yazını bugun okudum. bundan sonra belki kullanabilirsin
"yüksek ritm" adında bir bando filmi var izlemeni tavsiye ederim.

[Murat HASGÜN]

Günümüzde üzülerek belirtmek isterimki;öz müziğimizi hareketle değişik kültürlerin ritim anlayışını bize ve bizim kültürümüze benimsetmeye çalışan akademisyenler mevcut.

Şayet bizim bir şekilde gerek ritimsel,gerek ölçüsel bir takım ihtiyaçlarımız sözkonusuysa,bunu değişik kültürlerin ritim ve ölçü anlayışını benimseyerek ve birebir uygulayarak değil,kendi müziğimizdeki zenginliklerden faydalanarak uygulamayı ve icra etmeyi bilmeliyiz.