MAKALELER   

GRUP PİYANO EĞİTİMİ | www.muzikegitimcleri.net

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ’NDE GRUP PİYANO EĞİTİMİ *

Dr. Belir Tecimer KASAP

 

*G.Ü. Eğitim Fakültesi Dergisi

Cilt 25, Sayı 3, 2005

Sayfa 191-206

ÖZET

Bu çalışma ile A.B.D. deki grup piyano eğitiminin tarihçesi ve günümüzdeki kullanımı gözden geçirilecektir. Grup piyano eğitimi, piyanoyu bir öğrenci yerine bir öğrenci grubuna öğretmeyi temel alan bir öğretim yaklaşımıdır. Grup piyano ders programları genellikle solo repertuar ve teknik çalışmaların içerildiği artistik becerilerin yanı sıra işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesini de hedeflemektedir. İşlevsel beceriler verilen bir ezgiyi piyanoda deşifre çalabilme, transpoze edebilme, kadans çalabilme, çokseslendirme yapabilme, doğaçlama yapabilme, birlikte seslendirme, eşlik yapabilme, analiz edebilme ve orkestra ve koro eserlerinin değişik partilerini çalabilme vb. becerilerdir.

Anahtar Kelimeler:

Grup Piyano Eğitimi, İşlevsel Piyano Becerileri, Elektronik Piyano Laboratuarları

ABSTRACT

In this study, history of the group piano training and the recent use of such trend in the U.S.A. will be overlooked. Group piano training refers to an approach used for teaching to a group rather than on an individual basis. Today, group piano is  generally designed to provide a foundation in functional piano skills in addition to artistic skills such as solo repertuar and technical studies. These functional skills are sight-reading, transposition, chord playing, harmonization, improvisation, ensemble playing, accompaniment, analysis, and score reading.

 Key Words: Group Piano Training, Functional Piano Skills, Electronic Piano Laboratories

1. Giriş

Grup piyano eğitimi, piyanoyu bir öğrenci yerine bir öğrenci grubuna bir piyano laboratuarı ortamında öğretmeyi temel alan bir öğretim yaklaşımıdır. Günümüzde grup piyano ders programları genellikle solo repertuar ve teknik çalışmaların içerildiği artistik becerilerin yanı sıra işlevsel piyano becerilerinin de öğretilmesini hedeflemektedir. İşlevsel piyano becerileri müzisyenlerin piyanoyu işlevsel bir araç olarak kullanmalarına olanak tanıyan piyano çalma becerileridir. Bu beceriler verilen bir ezgiyi piyanoda deşifre çalabilme, transpoze edebilme, kadans çalabilme, çokseslendirme yapabilme, doğaçlama yapabilme, birlikte seslendirme, eşlik yapabilme, analiz edebilme ve orkestra ve koro eserlerinin değişik partilerini çalabilme gibi becerilerdir.

2. Grup Piyano Eğitiminin Tarihçesi

Johann Bernhard Logier (1780-1846) piyano eğitimi tarihinde ilk grup piyano eğitimcisi olarak bilinmektedir. Alman asıllı bir müzisyen olan Logier grup piyano öğretimini ilk kez 1815’de Dublin’de kendi kurduğu akademide başlatmıştır. Bu sistemin çok başarılı olması üzerine üç yıldan az bir süre içerisinde İrlanda, İngiltere ve İskoçya’da 28 akademi kurulmuştur. Bu akademilerde başlangıç düzeyinden ileri düzeye kadar farklı düzeylerdeki öğrenciler aynı sınıfta eğitim görmekteydi. Sayıları 30’a varan piyano öğrencileri verilen eserleri ayrı ayrı piyanolarda, aynı anda çalmaktaydı. Logier’in piyano sınıflarındaki amaç, başlangıç düzeyindeki öğrenciler verilen kolay bir ezgiyi çalarken, ileri düzeydeki öğrencilerin aynı ezginin ileri düzeydeki varyasyonlarını aynı anda çalmalarını sağlamaktı. Bu sınıflarda piyano öğrencileri hep beraber çalmanın yanı sıra solo veya küçük gruplar halinde de çalmaktaydı (Richards, 1962).

 

Logier grup piyano eğitiminin yanı sıra geleceğin grup piyano öğretmenlerinin yetiştirilmesinde de öncü olmuştur. Grup piyano eğitimi hem İngiltere, hem de Avrupa ve Amerika’daki piyano öğretmenlerinin ilgisini çekmiş ve pek çok piyano öğretmeni bu sistemi öğrenmek için Logier’in sınıflarını izlemişler ve kendisinden dersler almışlardır. Hatta Chopin’den bir süre ders alan Friedrich Kalkbrenner bile Londra’daki stüdyosunda grup piyano eğitimi vermiştir. Diğer taraftan Logier’in oğlu Frederick babasının sistemini Güney Afrika’ya götürmüş ve grup piyano eğitiminin orada da yaygınlaşmasına neden olmuştur (Richards, 1965). Grup piyano eğitiminin Avrupa ülkelerinde yaygınlaşması ise ne yazık ki dersler için sınıf bulamama ve ekonomik nedenlerden dolayı daha yavaş olmuştur (Weil, 1978). Grup yaklaşımı İngiltere ile olan bağlantılarından dolayı Kanada’da daha hızlı yaygınlaşmıştır. Ancak, bu sistem Kanada’da piyano stüdyoları yerine ilk ve orta öğretim kurumlarında kullanılmaya başlanmıştır (Lecroy, 1976).

 

2. 1. Amerikan Eğitim Sisteminde Grup Piyano Eğitimi

 

İngiltere’de piyano sınıflarının yanı sıra yaygınlaşan keman sınıfları A.B.D. de grup çalgı eğitimine başlanmasında önemli bir rol oynamıştır. İlk keman sınıfı Arkansas’da özel bir okulda 1859’da oluşturulmuştur (Uszler & Larimer, 1984). Keman sınıfları çok başarılı olunca diğer çalgılar için grup eğitimi pek çok şehirde başlatılmıştır (Wagner, 1968). Grup eğitiminin bu derece ses getirmesi üzerine Amerika’lı piyanistler Logier’in sınıflarını ziyaret ederek grup piyano eğitimini öğrenip, bu sistemi Amerika’ya taşımışlardır. Bilinen ilk grup piyano eğitimi 1860’larda güney eyaletlerdeki “kızlar okulu” nda kullanılmaya başlanmıştır. Amerikan grup piyano eğitiminin babası olarak anılan Profesör Calvin Bernard Cady 1887’de grup piyano eğitiminin yaygınlaşmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Cady’ye göre grup piyano yaklaşımında özellikle müzisyenlik becerilerinin geliştirilmesi oldukça önemliydi (Lecroy, 1976).

 

1918 ile 1930 yılları arasında Amerika’daki 873 şehir ve kasabanın ilk ve orta öğretim kurumlarında piyano sınıflarının varolduğu rapor edilmiştir. 1963’de “Ulusal Eğitim Derneği Araştırma Bölümü”nün (Research Division of the National Education Association) yaptığı bir araştırmaya göre 20. yüzyılın ilk yarısındaki ilkokulların % 30’unda grup piyano dersleri yer almıştır. Robinson ve Jarvis’e (1967) göre grup piyano eğitiminin bu kadar yaygınlaşmasında Müziğin İlerlemesi için Ulusal Büro’nun (National Bureau for the Advancement of Music) büyük etkisi olmuştur. Bu büro piyano sınıflarının Amerika’nın her eyaletinde gelişmesini teşvik etmiş ve piyano öğretmenlerine bu tür öğretimin potansiyelerini ve avantajlarını göstermiştir. Ayrıca T. P. Giddings, Hazel Kinscella, Otto Miessner, Helen Curtis ve Gail M. Haake gibi piyano eğitimcilerinin grup piyano eğitiminin gelişmesinde büyük payları olmuştur (Monsour, 1959). Bu öğretmenler ülke içinde yaptıkları seyahatler ile grup piyano sistemini müzik öğretmenlerine öğretmişlerdir. 1930’lu yıllardan itibaren okullardaki sınıfların yanı sıra özel piyano stüdyolarında da grup eğitimi yaygınlaşmaya başlamıştır.

 

Amerikan piyano sınıflarındaki öğrenci sayısı zaman içinde pek çok değişikliklere uğramıştır. Cady her sınıfta üçten fazla öğrenci olmamasını önermesine rağmen (Lecroy, 1976), 1916’da ilk ve orta öğretim okullarındaki piyano sınıflarında ortalama olarak 20 öğrenci eğitim görmekteydi. Yapılan bir anket sonucunda 1929 yılına gelindiğinde bu sayının 12’nin altına düştüğü belirlenmiştir. 1936’da Ulusal Müzik Öğretmenleri Derneği Piyano Komitesi (Piano Committee of the Music Teachers National Association) piyano sınıflarındaki öğrenci sayısının 8 ile 10 arasında sınırlandırılmasını önermiştir (Richards, 1978).

 

Piyano sınıflarında kullanılan metodlar ve kitaplar yüzyıl başındaki piyano çalışmalarının amacının farklı olduğunu göstermektedir. Bu kitaplarda resitallerde çalmak yerine, verilen ezgiye eşlik yapabilmek, sosyal aktivitelerde solo eserlere eşlik çalabilmek, küçük ezgiler besteleyebilmek, varyasyonlar yapabilmek ve popüler müzikler çalabilmek becerileri ön plana çıkmıştır. Bu durum piyano öğretmenlerinin bu tür becerileri kendilerinin de öğrenmelerini zorunlu kılmıştır (Uszler & Larimer, 1984).

 

Grup piyano eğitimi 1930’larda büyük bir problemle karşı karşıya gelmiştir. Piyano dersleri genellikle çok az ya da hiç piyano eğitimi almamış ses eğitimcileri veya sınıf öğretmenleri tarafından verilmeye başlanmıştır. Piyano öğretmenleri ise grup eğitimini nasıl yapacaklarını genellikle bilmiyorlardı. Bunun yanı sıra okullar o yıllarda başlayan ekonomik krizden dolayı bir piyanodan fazla piyano alacak durumda değillerdi. Sonuçta öğrenciler ya tek bir piyanoda sıra ile çalmak ya da kendi sıralarının üzerine koydukları tahta veya karton klavyelerde sessiz çalışmalar yapmak zorunda kalmışlardır. Bu gibi nedenlerden dolayı grup piyano eğitimine 1931’den sonra okul programlarında giderek daha az yer verilmeye başlanmıştır (Uszler & Larimer, 1984).

 

Raymond Burrows 1930 ve 1940’lı yıllarda Columbia Üniversitesi, Öğretmen Koleji’nde ilk kez müzik öğretmeni adayları için piyano sınıfları oluşturmuştur. Bu sınıflar için yazmış olduğu ders kitapları, halk şarkılarının söylenmesi, kulaktan çalınması, analiz edilmesi ve çokseslendirilmesini hedeflemekteydi. Burrows’ın başarılı çalışmaları Columbia Üniversitesi’ni özellikle II. Dünya Savaşını takip eden yıllarda piyano eğitiminin merkezi haline getirmiştir. Burrows’ın 1952’de ölümünden sonra çalışmalarını öğrencisi Robert Pace sürdürmüştür. Pace hem çocuklar, hem de yetişkinler için pek çok grup piyano metodları ve kitapları hazırlamıştır. Bu kitaplar ile deşifre çalma, çokseslendirme yapma, doğaçlama yapma gibi işlevsel piyano becerileri, solo repertuar ve teknik çalışmalarla eşit düzeyde öğretilmeye başlanmıştır. Pace’in yetiştirdiği öğrenciler daha sonraki yıllarda önemli üniversitelerde görev almış ve bu okullarda hem çocuklar, hem de yetişkinler için grup piyano programları oluşturmuşlardır (Lyke ve diğerleri 1996).

 

Elektronik piyano laboratuarlarının 1950’lerin sonlarında ortaya çıkması Amerikan üniversitelerinde grup piyano programlarının hızla artmasına neden olmuştur (Uszler & Larimer, 1984). Pek çok müzik eğitimcisi ve piyano eğitimcisi grup piyano eğitimini müzisyenlik becerilerinin gelişmesinde pratik ve etkili bir yöntem olarak görmüştür Bu nedenle pek çok üniversitede elektronik piyano laboratuarları kurulmuştur. Üniversitelerin müzik okulları anadalı piyanodan farklı öğrenciler için hem artistik piyano becerilerinin, hem de işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesini hedefleyen grup piyano programları oluşturmaya başlamışlardır. Diğer taraftan ana çalgısı piyano olan öğrenciler için bireysel piyano derslerine ek olarak işlevsel piyano becerilerini kazandırmak için ileri düzeyde piyano sınıfları düzenlenmeye başlanmıştır. Grup piyano programları daha sonraki yıllarda  müzik okulu dışındaki programlardaki öğrencilere seçmeli ders olarak verilmeye başlanmıştır. Bazı okullar ise grup piyano derslerini okul öncesi yaş grubundan, emekli yaştaki hobi gruplarına kadar sunmaya başlamıştır (Uszler, 1992). Günümüzde üniversitelerin yanı sıra okul öncesinden üniversite seviyesine kadar uzanan yaş grubuna piyano dersleri sunan özel piyano stüdyolarında da grup eğitimi yaygın olarak kullanılmaktadır.

 

4. Piyano Sınıflarının Düzenlenmesi

 

Piyano sınıflarının doğru bir şekilde düzenlenmesi başarılı bir eğitimin temelini oluşturur. Amerikan üniversitelerinde farklı piyano çalabilme düzeyi ile müzik programlarına giren öğrencilerin homojen bir şekilde gruplanması oldukça önemlidir. Ana çalgısı piyanodan farklı olan öğrencilerin pek çoğu üniversiteye ya hiç ya da çok az bir piyano eğitimi alarak gelmektedir. Bu nedenle, bu öğrencilerin piyano düzeylerini belirlemek için programa başlamadan önce bir seviye tespit sınavı yapılmaktadır. Bu sınav sonucunda öğrenciler genellikle başlangıç, ilk, orta ve ileri düzey olmak üzere gruplara ayrılırlar (Page, 1973). Doğal olarak piyano öğretmenleri sık sık ileri düzeydeki solo piyano eserlerini çok iyi çalabilen, ancak deşifre veya çokseslendirme yapamayan öğrenciler ile de karşılaşmaktadırlar. Bu durumdaki öğrenciler hem bireysel piyano dersleri almakta, hem de işlevsel piyano becerilerini kazanmak için piyano sınıflarına devam etmektedirler (Lyke ve diğerleri, 1996).

Amerikan üniversitelerinde grup piyano dersleri genellikle elli dakikalık derslerde haftada iki veya üç defa verilmektedir (Enoch & Lyke, 1977). Skroch’un araştırmasına göre (1991) müzik tarihi öğrencileri grup piyano derslerini 7 dönem almak zorunda iken, müzik teori, müzik terapi ve şan öğrencileri 5 dönem, müzik eğitimi ve performans öğrencileri 4 veya 5 dönem almak zorundadırlar. Anadalı piyanodan farklı olan performans öğrencileri ile dini müzik öğrencileri ise grup piyano eğitimini üç veya dört dönem almaktadırlar.

 

Piyano sınıflarına öğrenci yerleştirilmesi genellikle ders yapılacak sınıfın fiziksel olarak büyüklüğü, piyano sayısı, okulun ekonomik imkanları, sınıf seviyesi ve öğretmenin tercihlerine göre değişmektedir (Nagode, 1988). Amerikan üniversitelerindeki müzik okulları genellikle 4 ile 30 kişilik sınıflara piyano eğitimi ders sunmaktadırlar. Ancak Skroch’un yapmış olduğu araştırmaya göre (1991) piyano eğitimcilerinin tercih ettiği en ideal öğrenci sayısı genellikle 6 ile 10 arasında değişmektedir.

 

5. Elektronik Piyano Laboratuarları

 

Elektronik piyano laboratuarları ilk kez Wurlitzer şirketi tarafından 1957’de piyasaya çıkarılmıştır. Bu laboratuarlar piyano eğitimcileri tarafından grup kullanımı için uygun görülmüş ve işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesine yardımcı olması bakımından önemli ölçüde kabul görmüştür (Curt, 1970). Öğrencilerin grup piyano eğitimi akustik piyanolar ile başarılı bir şekilde gerçekleşmesine rağmen, Amerikan üniversitelerindeki elektronik piyanoların kullanımı 1960 ve 1970’li yıllarda hızla artmıştır (Lyke ve diğerleri, 1996). Elektronik piyano laboratuarlarının kullanımının yaygınlaşması üzerine şirketler akustik piyanoların kalitesine çok yakın dijital piyanolar üretmeye başlamışlardır. Bu piyanolar zaman içerisinde ekonomik yönden kolayca satın alınabilir hale gelmişlerdir (Renfrow, 1991). Elektronik piyanolar çok az bakım gerektiren, akord ihtiyacı olmayan ve istenilen yere kolayca taşınabilen çalgılardır. Bu noktada elektronik piyanoların akustik piyanoların yerine kullanılmadığının, sadece grup düzeninde pratik bir araç olarak kullanıldığının altını çizmekte fayda olacaktır.  

 

Elektronik piyano laboratuarlarında öğretmen konsolu ile sayıları 2 ile 64 arasında değişen sayıda piyano ile bağlantı kurabilme olanağı mevcuttur. Bu laboratuarlarda 20 öğrenciye kadar ders verilmesine rağmen, bir piyano sınıfında eğitimciler tarafından onaylanan ve kullanılan en ideal piyano sayısı ortalama olarak 13 tür. Öğretmen ile öğrenci arasında mikrofon ve kulaklık ile iletişim sağlanmakta ve böylece aynı anda bir öğrenci grubuna piyano öğretilebilmektedir. Piyanoların arka panellerindeki girişlerle kaset ve CD’lerin dinletilmesi veya bilgisayar bağlantısı mümkündür. Bir elektronik piyano laboratuarında öğretmen konsolu ve öğrenci piyanolarının yanı sıra en çok kullanılan diğer eğitim araçları projektör, televizyon, video, ışık paneli, yazı tahtası ve akustik bir piyanodur (Skroch, 1991).

 

Elektronik piyano laboratuarlarının grup piyano eğitiminde kullanılmasının pek çok avantajları vardır. Elektronik piyano laboratuarları ile piyano öğretmeni birden fazla öğrenciye aynı anda ders verebilmektedir. Kontrol merkezi ile öğretmen öğrencileri ile kolayca iletişim kurabilmekte ve bir öğrenci veya öğrenci grubunun diğer öğrencilerin dikkatlerini dağıtmadan performanslarını dinleyebilmektedir. Laboratuar ortamında önceki yıllarda akustik piyanolar ile yapılan derslerde ortaya çıkan gürültü problemi ortadan kalkmaktadır. Öğrenciler ders içerisinde verilen eserleri kulaklıklar ile hiç kimseyi rahatsız etmeden çalışabilmektedirler. Laboratuarlar öğrencilerin birlikte çalma, birbirlerini dinleme, farklı çalgı sesleriyle tecrübe edinme ve solo veya oda müziği eserlerini orkestra eşlikleri ile beraber çalmaya olanak tanır. Elektronik piyano laboratuarları grup piyano sınıflarını bir  “öğrenme merkezine” dönüştürmektedir. Müzik teknolojisindeki son gelişmeler hem piyano öğretmenlerine, hem de piyano öğrencilerine öğrenme, öğretme ve performans konularında yeni olanaklar sunmaktadır. Software, sequencer, ses modülleri ve MIDI teknolojisi öğretmenlerin piyano laboratuarlarını daha etkili bir şekilde kullanmalarını sağlamaktadır. Diğer taraftan bu teknolojik gelişmeler öğrencilerin hem piyano çalarken motive olmalarına, hem de müziğin pek çok alanında alıştırmalar yapmalarına fırsat vermektedir.  

 

6. Grup Piyano Eğitim Kitapları

 

Amerika’da grup piyano eğitiminin çok yaygın olması piyano eğitimcilerinin bu alandaki ihtiyacı karşılamak üzere pek çok piyano metodu ve yardımcı kitap yayınlanmalarına neden olmaktadır. Bu kitaplar genel olarak temel müzisyenlik becerilerinin öğretilmesini hedeflemektedir. Grup piyano kitapları solo ve oda müziği repertuarı, teknik çalışmalar, deşifre yapma, çokseslendirme, transpoze, improvize, müzik formlarının analizi gibi pek çok aktiviteyi içermektedir. Bu kitaplar genellikle laboratuarlarda kullanılmak üzere Standard MIDI disk, CD, kaset ve/veya software ile piyasa sürülmektedir. Bu teknolojik destekler öğrencilerin metodlarda içerilen repertuarları basit ritmik eşliklerden orkestra eşliklerine kadar uzanan oldukça renkli çalışmalar eşliğinde çalabilmelerine olanak tanımaktadır.

 

Skroch’un 1991’de yapmış olduğu araştırmaya göre Amerikan üniversitelerinde yetişkin öğrenciler için en çok kullanılan grup piyano metodları aşağıda verildiği gibidir:

 

Hilley, M. & Olson, F. O. (1992, 1993). Piano for the Developing Musician.

Lyke, J. B., Elliston, R., Caramia, T., & Hartline, E. (1991, 1998). Keyboard Musicianship: Group Piano for Adults.

Heerema, M. (1984). Progressive Class Piano.

Stecher, M., Horowitz, N., Gordon, C., Kern, R. F., & Lancaster, E. L. (1980, 1984). Keyboard Strategies.

Bu metodlar genellikle artistik ve işlevsel becerilerin öğretilmesini hedeflemektedirler. Bu metodların yanı sıra piyano sınıflarında en çok kullanılan yardımcı piyano kitapları ise şunlardır:

Agay, D. (1969). Classics to Moderns.

Bartok, B. (1987) Mikrokosmos.

Frackenpohl, A. (1991). Harmonization at the Piano.

 

Skroch’un (1991) yapmış olduğu araştırmadan sonra Amerikan üniversitelerinde kullanılmak üzere başka grup piyano metodları da yayınlanmıştır.  Bu piyano metodlarından bazıları şunlardır:

Feldstein, S. (1996). Belwin Complete Adult Keyboard Course.

Kern, F. (1993). Play by Choice Adult Piano Method.

Lancaster, E. L. & Renfrow, K. D. (1995, 1996). Alfred’s Group Piano Method for Adults.

 

Küçük yaşlardaki başlangıç düzeyi öğrencileri için hazırlanan ve özel piyano stüdyolarında kullanılması hedeflenen Alfred’s Basic Group Piano Course (Kowalchyk & Lancaster) teori, besteleme, kulak eğitimi, deşifre yapma, solo repertuar ve teknik çalışmaları içermektedir. Kitap ile beraber piyasaya sunulan CD ve MIDI disk hem repertuar parçalarına, hem de deşifre çalışmalarına eşlik edecek orkestra düzenlemelerini içermektedir.

 

7. Grup Piyano Öğretmeni

 

Piyano sınıflarında artistik piyano becerilerinin yanı sıra işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesi piyano öğretmeninin üzerine düşen görevi tamamen değiştirmiştir. Piyano öğretmeni hem birden fazla öğrenciye aynı anda ders vermekte, hem de öğrencilere aktarabilmek için  işlevsel beceriler ile donanmak zorundadır. Bu gibi nedenlerden dolayı Amerikan üniversitelerinde bireysel piyano öğretmeni yetiştirmenin yanı sıra grup piyano öğretmeni yetiştirmek üzere “piyano pedagoji programları” oluşturulmuştur. Müzik okulları genellikle hem lisans, hem de lisans üstü düzeylerde “piyano pedagoji”, “grup piyano pedagoji”, “pedagoji ağırlıklı performans”, “piyano pedagoji ve literatür” vb. programları öğrencilere sunmaktadır (Uszler & Larimer, 1984). Bunun ötesinde günümüzde pek çok üniversite, müzik kuruluşları ve müzik şirketleri seminerler, sempozyumlar, workshoplar düzenlemekte ve geleceğin piyano öğretmenlerine grup piyano öğretim tekniklerini, grup piyano eğitim kitaplarını ve elektronik piyano laboratuar tekniklerini öğretmeyi hedeflemektedirler (Uszler, 1992).

 

8. Grup Piyano Öğretiminin Avantajları ve Dezavantajları

 

A.B.D. de yaygın olarak kullanılan grup piyano eğitiminin hem avantajları, hem de dezavantajları mevcuttur. Grup piyano öğretmenleri grup ortamının sunduğu avantajları kullanmanın yanı sıra ortaya çıkan dezavantajları en alt düzeye indirgemeye çaba göstermektedirler.

 

Müzik eğitiminde teorik derslerden, orkestra ve koro çalışmalarına kadar pek çok şey grup içinde öğretilmektedir. Bu nedenle grup eğitimi öğrencilerin alışkın olduğu en doğal öğrenme ortamıdır. Shockley’e göre (1982) müzisyenlik becerileri grup ortamında daha doğal gelişebilmektedir. Öğrenciler grup ortamında birbirlerine çalmakta, birbirlerini dinlemekte, eleştirel bir kulak geliştirmekte ve daha çok motive olmaktadırlar. Başkalarının önünde çalmak öğencinin kendine olan güvenini artırmaktadır. Grup eğitimi yaklaşımı öğrenciye “grup dinamiği” vermekte ve bu dinamik ile öğrencide heyecanlanma ve sahne korkusu kalmamakta ve zihinsel gelişmeleri de hızlanmaktadır (Webber,  1958;  Mehr, 1965). Grup yaklaşımı öğrenciler arasında pozitif bir paylaşma ve beraber çalışma ortamı yaratmaktadır.

Grup eğitimi piyano eğitiminin ötesinde öğrenciye tam bir müzik eğitimi ve tecrübesi kazandırır. Grup eğitiminde solo piyano literatürünün ve teknik çalışmaların yanı sıra işlevsel becerilerin öğretilmesi olanağı doğar. Müzik teorisi, kulak eğitimi, deşifre çalma, birlikte çalma, transpoze etme, improvizasyon yapma, çokseslendirme yapma, verilen orkestra ve koro eserlerini piyanoda çalabilme gibi beceriler grup ortamında öğretilebilmektedir. Rogers’ın (1974) yapmış olduğu bir araştırmaya göre grup eğitimi alan öğrenciler bireysel ders alanlara oranla kulak gelişimi, müzikal sembollerin öğrenilmesi, deşifre, transpoze ve improvizasyon  yapabilme becerilerinde daha yüksek başarı göstermektedirler.

 

Grup piyano eğitimi piyano öğretmenine de bazı kolaylıklar getirmektedir. Öğretmen bir ders saatinde birden çok öğrenciye ders vererek zamandan tasarruf edebilmektedir. Grup piyano öğretmeni temel müzik bilgilerini her öğrenciye ayrı ayrı anlatmak yerine bir öğrenci topluluğuna anlatarak hem öğrencilere daha etkili bir eğitim sunmakta, hem de bir öğretmen olarak daha çok motive olmaktadır.

 

Ancak, grup öğretimi her piyano öğretmenine uygun değildir. Sınıf öğretimi çoğunlukla piyano öğretmeni için zordur. Öğretmen her hafta farklı becerilerin öğretilebilmesi için dikkatli bir şekilde ders planı yapmak zorundadır. Ayrıca öğretmen sınıf içinde öğrencilerin kontrolünü elinde tutmak zorundadır.  Öğrencilere tek tek ilgi gösterememek ve aynı anda birden fazla problem ile uğraşmak akla gelebilecek diğer problemlerdir. Öğrencileri piyano çalma seviyelerine göre gruplamak öğretmen için her zaman kolay değildir. İyi gruplanmamış bir sınıfta eğitim gören iyi öğrenciler, seviyesi düşük olan öğrenciler tarafından geriye çekilebilecektir. Bu durum iyi öğrencilerin hızlı ilerleyememesine ve sıkılmasına neden olabilecektir. Diğer taraftan başarısız öğrencilerin, başarılı öğrenciler yanında korkarak çalabilmeleri sonucu da doğabilecektir. Ayrıca bir sınıf ortamında gerçek piyanistik ve müzikal yaklaşımın azlığı da bir başka problemdir. Ancak bunlar iyi bir planlama ile giderilebilecek problemlerdir.

 

4. Sonuç

 

Grup piyano eğitimi, piyanoyu bir öğrenci yerine bir öğrenci grubuna öğretmeyi temel alan bir öğretim yaklaşımıdır. Johann Bernhard Logier (1780-1846) piyano eğitimi tarihinde hem grup piyano eğitiminin başlamasında, hem de geleceğin grup piyano öğretmenlerinin yetiştirilmesinde öncü bir eğitimcidir. Alman asıllı bir müzisyen olan Logier grup piyano öğretimini ilk kez 1815’de Dublin’de kendi kurduğu akademide başlatmıştır. Grup piyano sisteminin çok beğenilmesi üzerine pek çok ülkede piyano ve diğer çalgıların grup eğitimi yapılmaya başlanmıştır.

 

A.B.D.’de grup piyano eğitimine ilk kez 1860’larda ilk ve orta öğretim okullarında başlanmıştır. Raymond Burrows 1930 ve 1940’lı yıllarda Columbia Üniversitesi, Öğretmen Koleji’nde ilk kez müzik öğretmeni adayları için piyano sınıfları oluşturmuştur. Elektronik piyano laboratuarlarının 1957’de piyasaya sunulması Amerikan üniversitelerinde grup piyano derslerinin artmasına ve elektronik piyano laboratuarlarının bu kurumlarda büyük bir hızla kurulmasına neden olmuştur. Müzik ve piyano eğitimcileri grup piyano eğitimini müzisyenlik becerilerinin gelişmesinde pratik ve etkili bir yöntem olarak görmüşlerdir. Müzik okulları anadalı piyanodan farklı öğrenciler için hem artistik piyano becerilerinin, hem de işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesini hedefleyen grup piyano programları oluşturmaya başlamışlardır. Anadalı piyano olan öğrenciler için bireysel piyano derslerinin yanı sıra işlevsel piyano becerilerini kazandırmak için ileri düzeyde piyano sınıfları düzenlenmeye başlanmıştır. Grup piyano programları daha sonraki yıllarda müzik okulu dışındaki programlardaki öğrencilere seçmeli ders olarak verilmeye başlanmıştır. Bazı okullar ise grup piyano derslerini okul öncesi yaş grubundan, emekli yaştaki hobi gruplarına kadar sunmaya başlamıştır. Günümüzde üniversitelerin yanı sıra özel piyano stüdyolarında da grup eğitimi yaygın olarak kullanılmaktadır.

 

Amerika’da grup piyano eğitiminin çok yaygın olması piyano eğitimcilerinin pek çok piyano metodu ve yardımcı kitap yayınlanmalarına neden olmuştur. Grup piyano kitapları solo ve oda müziği repertuarı, teknik çalışmalar, deşifre çalışmaları, çokseslendirme, transpoze, improvize, müzik formlarının analizi gibi pek çok aktiviteyi içermektedir. Bu kitaplar genellikle laboratuarlarda kullanılmak üzere Standard MIDI disk, CD, kaset veya software ile piyasa sürülmektedir.

 

Piyano sınıflarında işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesi piyano öğretmeninin üzerine düşen görevi tamamen değiştirmiş ve Amerikan üniversitelerindeki piyano pedagoji programlarında geleceğin piyano öğretmenleri hem bireysel, hem de grup piyano öğretim teknikleri alanında eğitilmeye başlanmıştır. Müzik okulları genellikle hem lisans, hem de lisans üstü programlarda “piyano pedagoji”, “grup piyano pedagoji”, “pedagoji ağırlıklı performans”, “piyano pedagoji ve literatür” olarak adlandırılan programlar ile piyano öğretmenliği programlarını geleceğin piyano eğitimcilerine sunmaktadırlar.

 

Grup piyano eğitimi uzun yıllar boyunca dünyanın pek çok ülkesinde kullanılmış ve artistik becerilerin yanı sıra işlevsel piyano becerilerinin öğretilmesinde en etkin yol olduğu kanıtlanmış bir öğretim yaklaşımıdır. Günümüzde grup piyano eğitimi ve öğretim teknikleri her geçen gün daha çok geliştirilen bir sistem olarak piyano eğitiminde yerini korumaya devam etmektedir.

 

Kaynaklar

Agay, D. (Ed.) (1969). Classics to Moderns. New York, NY: Consolidated Music.

Bartok, B. (1987). Mikrokosmos (Vols. 1-6). New York, NY: Boosey and Hawkes.

Bastien, J. (1973). How to Teach Piano Successfully. Park Ridge, IL: General Words and Music.

Curt, M. L. (1970). The Use of Electronic Pianos to Facilitate Learning in Seventh Grade General Music Classes. Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Kansas.

Enoch, Y. &e Lyke, J. (1977). Creative Piano Teaching. Champaign, IL: Stipes.

Feldstein, S. (1996). Belwin Complete Adult Keyboard Course. Miami, FL: Warner Bros.

Frackenpohl, A. (1991). Harmonization at the Piano. Dubuque, IA: Wm. C. Brown.

Heerema, E. (1984). Progressive Class Piano. Sherman Oaks, CA: Alfred.

Hilley, M. & Olson, F. O. (1992 & 1993). Piano for the Developing Musician (Vols. 1 & 2). St. Paul, MN: West.

Hooper, G. (1977). Successful Group Piano Teaching. Victoria, BC: Hooper.

Kern, F. (1993). Play by Choice Adult Piano Method. Milwaukee, WI: Hal Leonard.

Kowalchyk, G. & Lancaster, E. L. Alfred’s Basic Group Piano Course. Van Nuys, CA: Alfred.

Lancaster, E. L. & Renfrow, K. D. (1995, 1996). Alfred's Group Piano Method for Adults (Books 1 & 2). Van Nuys, CA: Alfred.

Lecroy, J. A. (1976). The Beginning Piano Class at the College Level. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. University of North Texas.

Lyke, J., Enoch, Y., & Haydon, G. (1996). Creative Piano Teaching. Champaign, IL: Stipes.

Lyke, J. B., Elliston, R., Caramia, T., & Hartline, E. (1991, 1998). Keyboard Musicianship: Group Piano for Adults (Vols. 1 & 2). Champaign, IL: Stipes.

Mehr, N. (1965). Group Piano Teaching. Evanston, IL: Summy-Birchard.

Monsour, S. A. (1959). The Establishment of an Early Development of Beginning Piano Classes in the Public Schools, 1915-1930. Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Michigan.

Nagode, E. G. (1988). The College Group Piano Program for Music Majors. In J. W. Bastien, How to Teach Piano Successfully (217-230). San Diego, CA: General Words and Music.

Page, C. (1973, September). ‘Secondary Piano’ Student. Clavier, 12, 20-21.

Renfrow, K. D. (1991). The Development and Evaluation of Objectives for Educating Graduate Piano Pedagogy Students to Use Computer and Keyboard Technology. Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Oklahoma, Norman.

Richards, W. H. (1978, Spring). A Brief Chronology. Piano Quarterly, 101, 12, 14.

Richards, W. H. (1965, January/February). How Group Teaching Started. Clavier, 4, 39-41.

Richards, W. H. (1962). Trends of Class Piano Instruction, 1815-1962. Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Kansas City, Missouri.

Robinson, H. & Jarvis, R. L. (Eds.). (1967). Teaching Piano in Classroom and Studio: A Philosophy and Guide to Group Instruction. Reston, VA: MENC.

Skroch, D. (1991). A Descriptive and Interpretative Study of Class Piano Instruction in Four-Year Colleges and Universities Accredited by the National Association of Schools of Music with a Profile of the Class Piano Instructor. Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Oklahoma, Norman.

Stecher, M., Horowitz, N., Gordon, C., Kern, R. F., & Lancaster, E. L. (1980, 1984). Keyboard Strategies (Master Texts 1 & 2). New York: Schirmer.

Uszler, M. (1992). Research on the Teaching of Keyboard Music. In R. Colwell (Ed.). Handbook of Research on Music Teaching and Learning (584-593). New York, NY: MENC.

Uszler, M. & Larimer, F. (1984). The Piano Pedagogy Major in the College Curriculum, Part I: The Undergraduate Piano Pedagogy Major. Princeton, NJ: National Conference on Piano Pedagogy.

Wagner, E. E. (1968). Raymond Burrows and His Contributions to Music Education.  Yayınlanmamış Doktora Tezi. University of Southern California.

Weil, A. R. (1978, Spring). Group Piano. Piano Quarterly, 101, 3.