BİLDİRİLER |
MÜZİK TEKNOLOJİSİ VE YENİ YÜZYILDA MÜZİK EĞİTİMİ
İnönü Ünv. Eğt.Fak
GSEB-MEABD-Malatya
* Cumhuriyetimizin 80. Yılında Müzik
Sempozyumu, 30-31 Ekim 2003,
İnönü Üniversitesi, Malatya
Bildiriler,s.160-164.
Giriş
Sözlük anlamı "bilginin,
sanayideki işlemlerde sistematik olarak uygulamaya alınması" demek olan teknoloji,
geniş anlamda, araştırma, geliştirme, üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası
hizmeti kapsayan bir sanayi sürecinin, etkin ve verimli bir biçimde
gerçekleştirilmesi için kullanılabilecek bilgi ve becerilerin tümüdür.
Teknolojik yenilik de, "üretim süreçlerinde yenilik, yeni ürünler ve yeni
kurumsal örgütlenme biçimleri" olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde her alanda olduğu gibi müzik
alanında da çok hızlı bir şekilde teknoloji geliştirilmekte ve kullanım alanı
da gittikçe yaygınlaşmaktadır. Teknoloji,
son yüzyılda müzik perspektifini değiştirmede en etkili araç olmuştur. . Dikkat
çekici bir nokta ise müziğin diğer alanlara oranla teknolojik gelişmeler
içerisinde en hızlı gelişim gösteren alanlar içinde yer almasıdır. Elektroniğin müzik konusundaki uygulamalarının
çeşitliliği, müzik çalışmalarının çok geniş bir kitleye en iyi şekilde
taşınmasının yanı sıra, müzik yeteneğinin ortaya çıkarılması ve
geliştirilmesini de sağlamaktadır. Teknoloji bireyi tarihin hiçbir döneminde olmadığı
kadar özgür ve sınırsız kılmaktadır Matematik ve fiziğin
bir uygulaması olan bilgisayar sistemlerinin ucuzlayarak evlerimize kadar
girmesinin, içimizdeki bestecinin ortaya çıkarılmasına katkısı şüphesiz çok
büyüktür. Bu alandaki yetkinliğiyle tanınan piyanist - besteci Mehmet Okonşar’a göre: "Bugün bağımsız bir müzisyen, eğer
teknolojiyi kullanabiliyorsa, büyük yayıncılardan ve bunların getirdiği
ekonomik ve sanatsal yaptırımlardan kendini sıyırabilecek, sanatını özgür bir
biçimde ortaya çıkarabilecek ve dünyaya dağıtabilecektir. Bu devrimi aynen
Gutenberg’in matbaa makinesine benzemektedir.”
Theremin’ den Günümüze
Çalgılar arasına
elektronik olanları da dahil etme çalışmaları 1876' da Amerikan "The Musical Telegraph"
şirketi tarafından başlatılmış, 1917 yılında "Leo
Termen" tarafından kurulan "The Theremin" şirketi tarafından geliştirilen ve “Theremin” adı verilen çalgı,
hem çalgı anlayışında büyük değişiklik yaratmış hem de 1920' lerden sonra elektronik müzik konusundaki yoğun çalışmalara
öncülük etmiştir.
1950 – 60
yılları arasında önemli gelişmelerden biri de elektronik müziğin ortaya
çıkmasıdır. Geçtiğimiz yüzyılın ilk zamanlarında sınırlı sayıda
elektronik çalgıların icadı kendini göstermiş ve aralarından ilk elektronik org
olarak “Ondes Mortenot”
gösterilebilir. Elektronik osilatör yoluyla ses
üreten bu çalgı belirgin bir teknoloji patlamasıyla hızlıca hayata geçmiştir.
TEKNOLOJİ DEVRİMİ
İkinci Dünya Savaşı sonrası
elektronik müzik üç şekilde ortaya çıkmıştır. İlki manyetik kaset
kaydının başlamasıdır ki, bu ilk zamanlarda kullanılan cilalı disk kaydına göre
daha esnek bir araçtır. 1947 yılında Pierre Schaeffer tarafından yönlendirilen bir grup teknisyen “Musique Concréte”
olarak adlandırdıkları bir deneyime henüz başlamışlar, değişen playback hızı ve doğal seslerle müzik üretmişlerdir. Bu
aktiviteler teyp kullanımıyla beraber bir çok teşvikide
almış böylece, ses dönüşümünde büyük imkanlardan faydalanma fırsatı vermiş,
sesleri keserek ve ekleyerek yeni kombinasyonlar oluşturmuşlardır. Bu sesler
sadece doğal yollarla değil aynı zamanda yapay yöntemlerle kendini göstermektedir. Colombia[1] Üniversitesinden
Otto Luennig, Viladimir Ussachevsky , Cologna’ dan[2] Herbert Eimert, Karlheinz Stockhausen , bu
alanda çok önemli çalışmalar sunmuşlardır. Bu kişiler 1951 yılınnda
çalışmalara başlamış, beş yıl içerisinde Avrupa ve Amerika’daki ana müzik merkezlerinde müzik kaseti üretimi
için stüdyolar oluşturmuşlardır.
Besteciler doğal ya da elektronik işlenmemiş
sesi başlangıç noktası alarak almış, ses perdesini değiştirebilmiş, eko
ekleyebilmiş, istemediği bazı sesleri filtreden süzerek temizleyebilmiş veya
başka sesleri ekleyebilmişlerdir. Bütün bu zaman alıcı ve zahmetli çalışmalara
rağmen (1 dk. lık bir
şarkının tamamlanması saatler
alabiliyorken ) yeni çalgıları sabırsızlıkla beklemişlerdir.
Teknoloji devriminde ikinci
büyük adım, sentezleyiciler (synthesizer) deki
gelişmeler olmuştur. Bunlar ilk olarak ses üreten ve değiştiren kontrol
sistemleri bulunan bir kutu içindeki aygıtlardır. İlk detaylı aygıt, RCA Music Synthesizer 1950’ de ortaya
çıkmıştır. Bu çalgılar yeni sesler ve ses kombinasyonlarını üretebiliyor ve
sonsuz oranda perde, süre, tını-ses rengi, ritmik kalıplar içermektedir.Bu synthesizer’ların gelişmiş modelleri dört yıl sonra New
York’ ta Colombia-Princeton Elektronik Müzik Merkezinde
üretilmiştir. Aygıtlar tamamıyla yeni
ses ya da ses karışımları üretebiliyor, perde, süre,
tını, ritm kalıpları gibi bir çok yenilik içeriyordu.
Bu kompleks makineler, elektronik müzik bestecileri tarafından uzunca bir süre
kullanılmış, teyp kaseti ile birlikte besteci artık müziğindeki karakteristik
öğeleri daha az zaman harcayarak sunabilmiştir. Alman besteci Karl Heinz Stochausen en görkemli yapıtlarından biri olan ’’Gesang
Der Jünglishe’’ adlı eserini Cologna
stüdyolarında çalıştığı esnada bestelemiştir. Bu eser uzun ve kalıcı bir müzik
dilinin başlangıcının işareti olmuştur.
Fiyatı ve taşınabilir olması RCA Synthesizer’ larını Colombia’ da zirveye taşımış ancak teknolojideki hızlı
ilerlemelerle kısa sürede değişik türde ve kalitede yeni synth.ler üretilmiştir. Fiyatları ve ölçüleri küçülen bu synth.ler sayesinde bir çok
kişisel stüdyolar ve besteciler oluşmuştur. Bu aygıtlardan en popüler olanlar
arasında “ Moog, Buchla,
Arp” gelmektedir.
Üçüncü büyük
adım, elektronik dünyasında “Dijital Devrim” olarak
adlandırılmaktadır. Dijital devreler müzikte kullanılması amacıyla
geliştirilmiş ve uygulanmaya başlamıştır. Müzisyenler artık, 1 ve 0 lı sayı dizileriyle istediği kadar sesi bütün özellikleriyle
depolayabilmekte, perde, tını, süre, gürlüklerini istediği gibi
biçimlendirebilmektedir. Dijital kayıt işlemcileri ve araçların geriye dönük
kullanımıyla seslerin yeni dünyasına etkili ve hızlı bir geçiş
sağlanmıştır.Ne var ki sesin gerçek duyumunu sağlamak için, sayı dizileriyle
oluşan dijital verilerin elektrik işaretleriyle hoparlöre iletilmesi
gerekmektedir ve bu nedenle alışılmış olan yöntem tercih edilerek dijitalden analoga dönüştürme yöntemi tercih edilmiştir. Bu teknolojik
gelişmeler, bireylerin kendi yetenekleri, bilgileri ve performanslarının üzerinde sonsuz imkanlar
sunmakta ve müzik ticaretini aşırı derecede güçlendirmektedir. 1980 sonrası çok sayıda firmanın müzik endüstrisine
katılmasıyla birlikte elektronik müzik sistemleri ucuzlamaya başlamış, bu
durumun yarattığı talep artışı, yazılım ve donanım şirketlerinin ürün
kalitesini de arttırmaya yöneltmiştir. Bu ürünlerin aralarında haberleşme
sağlanması için bir protokol yapılmış ve MIDI : Musical Instrument Digital Interface (Müzikal Çalgı
Sayısal Arayüzü) oluşmuştur. Bu arayüz
sayesinde elektronik ya da akustik ses üreten bir
çalgı ile diğer bir aygıt arasında, notaya basılma anı, basma şiddeti, notaya
basılı tutulan süre, bastıktan sonra çalarken uygulanan basınç miktarı, notayı
bırakma anı, notanın frekans olarak hangi yöne ya da
hangi seviyede kaydırıldığı gibi bilgiler gerçek zamanlı olarak işlem
görmektedir.
Müzik ve Bilgisayar
Akustik çalgıların oldukça zengin
bir ses uzayına sahip olmalarına rağmen, besteciler uzun zamandan beri doğada
bulunan diğer ses kaynaklarından ilham alarak, bunlara uzak yada yakın sesleri
hayallerinde canlandırmışlar, yeni kompozisyon tekniklerine
yönelmişlerdir.bunların bir çoğu akustik çalgılarla elde edilemeyecek
niteliktedir. Günümüzde en genel ses
sentezleme ortamı artık bir bilgisayar ve onun kontrol ettiği hoparlör
olmuştur. En basitinden en karmaşığına kadar bütün ses sentezleri bu ortamda
oluşturulabilmektedir. Bu kadar geniş bir ses uzayı, müzisyenlerin kullanımına
sunulmakta, hayal edilen ve duyulan arasında
bu şekilde bir köprü sağlanmaktadır.
Bilgisayar müziği, sanat ve
teknolojinin birleştiği, müzik ve farklı disiplinlerdeki sanat ve bilim
adamlarının beraber çalıştıkları çok
önemli bir araştırma dalı olmuştur. Modern dünyada bu konuda araştırma
merkezleri ve üniversiteler bazında enstitüler mevcuttur. Paris’te Pierre Boulez’in kurduğu IRCAM[3] ve Xenakis’in kurduğu CCMIX[4]
devlet destekli çok önemli araştırma merkezleri olup, Amerika’da MIT[5] Media Laboratuarları, Stanford Universitesi’nde
CCRMA[6] gibi
kurum ve kuruluşlarda besteciler ve bilim adamları ortak çalışmalar
yapmaktadır. Ayrıca başta Almanya ve İtalya olmak üzere diğer Avrupa ülkeleri
bu sanat dalına akademik düzeyde büyük önem vermekte ve her yıl birçok festival
düzenlenmektedir. Ülkemizde, İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından kurulan MİAM[7] uluslararası düzeyde teknik kapasitesi, uzman sanatçı ve akademik kadrosuyla bu merkezler arasındaki yerini
almıştır.
Profesyonel müzik
dünyasının hemen her alanında teknoloji çok önemli bir rol oynamaktadır.
Elektronik çalgılar ve bilgisayarlar bestecilere, müzik araştırmacılarına,
müzik eğitimcilerine ve öğrencilere, ses-kayıt uzmanlarına çok geniş bir
yelpazede hizmet sunmaktadır. Bu bölümde;
teknolojinin müziğin örgün ve yaygın eğitimine neler getirdiği ve “ yeni yüzyılda müzik eğitimi vizyonu”
tartışılacaktır.
Birey-Çevre ve Teknoloji
Modern toplumlarda teknolojini
kullanımı insan hayatına tamamıyla girmiştir. Kol saatlerinden ve mobil
telefonlardan fax makineleri ve elektronik
mektuplara, teknoloji her yerde kullanılmaktadır. Teknolojisiz bir iş dünyası
hayal bile edilemez. Eğlence dünyasının
tüm biçimleri teknolojiden etkilenmiştir. İnternet,
bilgisayar oyunları, üç boyutlu görüntü ve çok noktadan duyumlu ev sinemaları,
kaset ve cd li mobil müzikçalarlar, dijital ses ve görüntü kayıt cihazları,
artık insan hayatının vazgeçilmezleri olmuşlardır. Teknoloji artık her yerde ve
aramızdadır.
Bir araç Olarak Teknoloji
Teknoloji araçları günümüzde daha
etkili bir eğitim sağlamaktadır. Ses ve nota yazısının birleşmesi artık mümkün
hale gelmiştir. Bazı müzik yazılımlarıyla bilgisayar ortamında, yapılan
müzikler kaydedilebilmekte, şarkı çalınırken nota yazısı ya
da şarkı sözleri kendi süresi içerisinde takip edilebilmekte, istenildiği kadar
dinlenerek, nota süresi, perde, gürlük, müzikal ifadeler deneme yanılma yoluyla
değiştirilip düzeltilebilmektedir. Müzikal alıntılar tek bir tuşla çalınıp
zaman kaybetmeden başlangıç ve bitiş noktasına alınabilmektedir. Bilgisayar
hafızasında bulunan sesler, hız değişimleri, değişik tonlara aktarım gibi bir
çok müzik ögesini de bünyesine katarak bireyi yeni
deneyimlere, arayışlara sürüklemektedir.
Teknoloji ve Geleneksel Müzik Eğitimi
Teknoloji öğrencilerin hayatına her
geçen gün daha da fazla nüfuz etmekte ve öğretmenlerin bu geleceği
hazırlamaları gerekmektedir.Geleneksel Müzik Eğitimi ile kıyaslandığında
günümüz müzik eğitimcilerinin, bu teknolojiyi tam olarak kullanamadıklarını söylemek
yanlış olmaz. Bilgisayar, projektör, video, elektrik piyano, synthesizer, cd-kasetçalar ve
kaydediciler vs. müzik dersinde öğretmenler tarafından kolayca kullanılabilecek
eğitim araçlarıdır.
Teknoloji araçları, öğrencilerin
aktif müzik yapmalarına rehberlik etmekte, öğrencilerin aktif katılımıyla, kendi özgün bestelerini keyifle
yaparak, yaratıcılıklarını güçlendirmesini sağlamaktadır. Araştırmalar
sonucunda ; müzik eğitiminde teknoloji uygulamaları sayesinde müzik dersinin
öğrenciler üzerinde daha ilgi çekici bir hale geldiği, kendi öz güvenlerini
kazanmaya yardımcı olduğu, daha verimli ve etkili bir öğrenmenin sağlandığı,
grup çalışmalarını güçlendirdiğini, eleştirici düşünce ve problem çözümünü
olumlu yönde etkilediğini, müziğin bilim ve sanat boyutuyla kavranabildiği,
aktif katılımla müzik dersinden daha fazla keyif alındığı gözlemlenmiştir.
Bu araştırmalardan
biri olan, çeşitli akademisyen ve uzmanlardan kurulu Yamaha Şirketi Araştırma Grubu[8]
‘ da bazı sonuçlar elde etmiştir.
On-Line Müzik Eğitimi
Modern iletişim teknolojisinde,
bilgiyi bilgisayarlar ve iletişim hatları yoluyla kullanıcılara dağıtan
etkileşimli elektronik sistemlere on-line sistem adı
verilmektedir. Bu sistemler müzik eğitimine yeni bir boyut kazandırmış ve
birçok avantaj sağlamıştır.
Görüntülü ve sesli mesajların
karşılıklı olarak iletilmesini mümkün kılan on-line
eğitim sistemi müzik eğitiminin hemen her sahasında kullanılmaktadır. Bazı on-line müzik eğitimi sistemlerinde, müzik tür ve biçimleri,
çalgılar ve besteciler, çoktan seçmeli testlerle öğrencinin bilgi durumları
ölçülmektedir.
Müzik eğitiminde öğretmen ve öğrenci
arasındaki mesaj ve bilgi alışverişi büyük ölçüde işitsel ve görsel
niteliktedir. Müzik kuramları, se ve çalgı eğitimi
gibi müziksel bilgi ve mesajların sesli ve görüntülü halde uzak mesafelerde
etkileşimli olarak iletilmesini mümkün kılan günümüz iletişim teknolojisinin,
yeni yüzyılda müzik eğitiminde yeni ufuklar açacağı kaçınılmaz gözükmektedir.
İnteraktif Müzik Eğitimi
İnteraktif müzik eğitimi yazılımlarındaki
hızlı gelişme, günümüzde müzik öğretmeninin yerini almaya başlamıştır. Yapılan
bazı araştırmalarda, interaktif müzik programlarının
olumlu ve olumsuz yönlerine değinilerek bu hızlı gelişmelerin, bilgisayarın
müzik öğretmeninin yerini nereye kadar alacağı tartışmaları başlamıştır.
Bir müzik öğretmeninin
yetiştirilmesi uzun, zahmetli bir eğitimi gerektirmektedir. Kaliteli bir müzik
öğretmeninden belli bir sınıf ve sayıda öğrenci yararlanırken, kaliteli bir bir interaktif müzik yazılımından
tüm dünya coğrafyası içerisinde farklı yerlerde bir çok kişi
yararlanabilmektedir. İnteraktif müzik eğitimi
yazılımları, ağırlıklı olarak işitme ve çalgı eğitimi alanlarında
yoğunlaşmaktadır. Bilgisayar dünyasında
ve interaktif müzik programcılığında son yıllarda
yaşanan hızlı gelişme, bilgisayarların müzikteki ağırlığını da hızla
arttırmakta ve geleneksel müzik eğitiminin çehresini radikal bir değişime
sürüklemektedir.
Sonuç
Her ne şekilde olursa olsun
teknolojinin insan için olduğu ve insan eliyle yoğrulduğu unutulmamalıdır. Baş
döndürücü bu hızlı gelişmeler içerisinde müzik eğitimi ve eğitimcileri her
geçen gün bilgi ve becerilerini daha da arttırmalı, müzik eğitiminde modern
dünya standartlarının gerisinde kalmamalıdır. Bu amaçla, araştırma ve
geliştirme projeleri, teknoloji uygulamaları ve alan çalışmaları, Müzik
Eğitimi’ni daha yukarılara taşıyacak ve iletişim çağında sesini daha geniş
kitlelere ulaştırmada önemli bir rol üstlenecektir.
KAYNAKÇA
BÜKESOY, S., Bilgisayar Müziği, Türkiye Bilişim Kültürü Dergisi Sayı : 79 , Ankara
CAN, C., Müzik
Eğitiminde İnteraktif Bilgisayar Uygulamaları,Çağdaş Eğt. Dergisi Eylül 1999
Online
Müzik Eğitimi, Gazi Ünv. Eğt.Fak.Dergisi,
Mart 2000
ESTRELLA, S., Teaching
With Technology, TI:ME Publishing, New Jersey, 1999
FORNEYK, M., The Enjoyment Of Music, W.W. Nortor Publishing, New York, 1995
WOOD, L., Creativity and
Technology Make Beautiful Music Together, USC Times, South
Carolina, July 1996
http://www.ilkersen.com
http://www.music.indiana.edu/music_resources/technol.html
http://vtg.org/cimonline/Glossary.html
http://www.users.globalnet.co.uk/~bunce/
http://orpheus.ucsd.edu/dept.music/musictech/
http://www.okonsar.com
[1] Colombia-Princeton
Elektronik Müzik Merkezi
[2] WDR Electroakustik
Stüdyoları
[3] Institute of Research and Coordination
in Acoustics - Music.
[4] Center for the Compostion
of Music Lannis Xenakis
[5] Massachusettes Institute of Technology
[6] Center for Computer Research
in Music and Acoustics
[7] Müzik İleri Araştırmalar Merkezi
[8] Yamaha Corporation Research Team